1973 yılında kendi imkânlarıyla çıkardığı “Birleşsin Bütün Eller-Bazen Neşe Bazen Keder” adlı 45’lik plakla hayatımıza giren Türk pop müziğinin efsane ismi İlhan İrem, uzun bir aranın ardından önümüzdeki yıl yeni şarkılarıyla yeni bir albüm ve kitap müjdesi verdi. 10 plak, 24 albüm çıkaran sanatçı şimdiye kadar yedi kitap yazdı. Gelecek sene 45. yılda yazılarından oluşan bir kitap yayımlanacağını söyleyen İrem, İrem, "Sanat, insanın bütün hayatını alan sürekli bir delilik hali" dedi.
Cumhuriyet'ten Öznur Oğraş Çolak'ın sorularını cevaplayan İlhan İrem'in yanıtları şöyle:
-Sizi hiç bırakmayan bir takipçi kitleniz var ve sizi az görseler dahi bırakmıyorlar. Bu sevgiyi neye bağlıyorsunuz?
Başka bir dünyada yaşıyorum. Kalabalıkların içinde boğulduğu diğer dünyadan hiçbir beklentim yok. Çocukluğumdan beri buralara benzemeyen içimdeki uzaklıklardan paha biçilmez güzellikler akıyor. Şarkılar, düşünceler, sanki bir bütünü oluşturan parçalar olarak daha çok küçük yaşlardan başlayarak birbiri ardına yığıldıkça ‘bunları yazmalıyım’ dedim. Şarkılarımı hiçbir deformasyona uğratmadan, yaratıldıkları andaki içtenlikle yansıtmaktan başka bir şey düşünmedim. İçimdeki evreni yazıyordum ve bu bir yalnızlık yolculuğu idi. Sonra, ilk on yıldaki yıldızlığın dünyevi çekiştirmelerinden arınmaya başladıkça, sonsuz bir içtenliğin yarattığı çekim alanında benzer hissedişlerin ışıklı karanlığında bunalan sessiz kalabalıklarla buluştum. Daha özetle sorunuzun yanıtı; 44 yıldır kendi yolculuğumun, pusulasından başka hiçbir yanyola sapmamanın yarattığı güvendir.
-Yeni kuşaktan beğendiğiniz müzisyenler var mı?
Sanat, insanın bütün hayatını alan sürekli bir delilik hali... Eski veya yeni kuşaktan kendi yolcuğunu yaratmış sanatçıları izliyorum. Ülkemizin özellikle son 15 yıldır paramparça edilmiş duygu dünyası, bağımsız sanatçıların yeşermesini engelliyor. Yine de böyle karanlık dönemler özel çıkışlar doğurabilir.
-Yeni bir kitap çalışmanız var mı?
Gelecek sene, 45. yılda yazılarımdan oluşan bir kitap yayımlanacak.
-Siyasetin hayatınızdaki yeri nedir?
Siyaset, bu vatana, kurtarıcılarına doğal vefa borcu olarak, haksızlıklara dayanamayan yapım nedeniyle, kendiliğinden hayatıma girdi. Zaman zaman yazılar yazmanın dışında, siyaseti şarkılarımın ruhundan uzak tutuyorum.
-Muhalif sanatçılar günümüzde maalesef sorunlar yaşıyor. Sanat ve muhalif olmak, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Sanat yapısı gereği muhaliftir. Hiç kimsenin suskun kalamayacağı böyle dönemlerde, belirli amaçlar için sessiz kalan ve gündemin akışına giden sanatçılar görmek üzücü. Soytarılar bile çıkarlarının peşinde bel büken pervanelerden daha kişiliklidir.
-Sizin bir gazetemizde yazılarınız çıkmıştı. Yine Cumhuriyet’te ya da başka bir gazetede yazmak ister misiniz?
Evet, yoğunluklar yüzünden son yıllarda Cumhuriyet’e yazı gönderemedim. Müzik çalışmalarım nedeniyle, periyodik olmasa da zaman zaman Odatv ve Bavul Dergisi’ne yazıyorum.
-Sizin özel bir tarzınız var ve sizin gibi olmak isteyen birçok müzisyen çıktı ama tutunamadı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Sanatçı hiçbir şey olmak istemez. Sadece ruhunu döker. Meselesini çözmekten, yaratarak rahatlamaktan başka bir amacı yoktur.
-Yeni albüm ne zaman?
5 yıldan beri deneme kayıtları yapıyorum. Düşüncemde pek çok farklı albüm bitirdim. Ama gerçekleştirme aşamasına henüz geçmedim. Yeni bir albüm, sanatçının son dönemini eksiksiz yansıtmalı. Değişen düşüncelerim, değişen müzikal yapım, yeni formlar ve yeni estetik görüşlerle, bir son dönem manifestosu olmalı. Süreç henüz tamamlanmadı. Albüm sürüyor.