Politika

"İktidar, üç ‘K’yı keşfetti; kayyım, KHK ve kamu bankaları" diyen Davutoğlu’nun "temiz siyaset" ve "şeffaflık" ısrarı

10 Şubat 2021 17:00
Tolga Şardan

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, parti siyasetinde en önemli köşe taşlarından birisi olarak adlandırılan ve 165 temel adımdan oluşan “Siyasi Ahlak Reformu: Temiz Siyaset Belgesi”ni kamuoyuyla paylaştı.

Belgenin içeriğine geçmeden önce, yakın siyasi tarihten önemli bir süreci kısaca hatırlatmak lazım.

2016’da AKP içinde başlayan siyasi çatışma sonrasında dönemin Başbakanı Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fikir ayrılığına düşmüş ve partiyi Olağanüstü Genel Kurul’a götürme kararını alarak Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı’ndan ayrılmıştı.

Bu sürecin içinde, artık AKP’deki siyasi tabloyu dizayn ettiği herkes tarafından bilinen ve Pelikan Grubu adıyla tanımlanan siyasi ekibin önemli etkisi olduğu ortaya çıkmıştı.

Hatta öyle ki, AKP içinde politik darbe olarak tanımlanan ve Pelikan Grubu’nun Davutoğlu’nun hedef tahtasına oturttuğu konuların içinde “siyasi etik ve şeffaflık” başlığı da vardı.

Bu süreçte 17/25 Aralık 2013’te yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla isimleri  gündeme gelen dört kabine üyesiyle görüşmeyen ve sonrasında Mayıs 2016’da siyasi etik yasasının TBMM’ye taşınmasına öncülük eden Davutoğlu, koltuğu Binali Yıldırım’a bırakmak zorunda kalmıştı.

*          *          *

İşte şimdi AKP’den ayrılarak Gelecek Partisi Genel Başkanı olarak siyasi yaşamına devam eden Davutoğlu’nun ön plana çıkarttığı başlıklardan oldu Siyasi Ahlak Reformu:Temiz Siyaset Belgesi konusu.

Davutoğlu’nun açıklamasını ben de yerinde takip ettim. Eski Başbakan, bu konuda oldukça hassas ve ısrarcı.

İktidardaki AKP’nin politikasında ihtiyaç hissetmediği hatta pek de dikkate almadığı yolsuzlukla mücadele, siyasi etik, şeffaflık ve denetim konularında 165 maddelik temel adım rehberi hazırlattı Davutoğlu.

Temiz Siyaset Belgesi’nin girişi oldukça vurucuydu. Davutoğlu konuşması sırasında ekrana bir şema yansıtarak önemli ilişkiler yumağını gözümüzün önüne getirdi.

Otoriter Yolsuzluk Düzeni başlığı altında “Şeffaf olmayan ilişkiler ağı” tanımı yapılan üçgen şemanın bir köşesinde siyaset, bir köşesinde iş dünyası, üçüncü köşesinde ise sivil toplum ve basın vardı.

Siyasetin iş dünyasıyla ilişkisini “gayri meşru zenginleşme / ekonomik – politik rant düzeni” olarak açıklayan Davutoğlu, siyasetin sivil toplum – basın ile olan ilişkisini ise “otoriter kontrol / çıkar baskısı” biçimde özetledi.

Davutoğlu, sivil toplum, basın ve iş dünyası arasındaki bağı “siyasete baskı / kamuoyu baskısı” tanımıyla ortaya koydu.

Hastalığı böyle teşhis eden Davutoğlu reçeteyi ise şöyle yazdı:

Kapsayıcı demokratik hukuk düzeni - Şeffaflık.

Siyaset ile iş dünyası arasındaki ilişki: Vergi, üretim, istihdam / serbest rekabet – hukuk teminatı.

Siyaset ile sivil toplum – basın ilişkisi: Yapıcı ve katılımcı katkı / düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü.

Sivil toplum – basın ile iş dünyasındaki ilişki: Ortak kamu yararı / şeffaf sermaye – reklam ilişkisi.

*          *          *

Demokratik ülkelerde olması gereken şema dikkat çekiciydi. Davutoğlu, ilk şemada Türkiye’nin mevcut durumunu ortaya koymaya çalıştı.

Durumu şöyle özetledi Davutoğlu:

“İktidar üç ‘K’yı keşfetti; kayyım, KHK ve kamu bankaları…”

Genel Başkan'dan sonra sırayla söz alan parti yöneticileri kendi sorumluluk alanları çerçevesinde 165 temel adımı anlatmaya çalıştılar.

Aslına bakarsanız, parti tarafından hazırlanan 165 maddelik rehberi detaylı incelediğinizde siyasi etik ile şeffaflık konusunda epey zamandır unuttuğumuz tanım ve uygulamalara rastlamak mümkün.

Devletin ihale uygulamaları, devlet harcamalarının denetlenmesi, kamu gelirlerinin adil kullanılması, kayıt dışılıkla mücadele, kamu kaynaklarının kullanımı, rüşvet ve yolsuzluğun sonlanması, kamu gücünün özel çıkarlar için kötü kullanılması, itibar yolsuzluğu gibi başlıklar ve yapılması gerekenlerin reçetesi önemli.

Davutoğlu ve ekibinin gözünden kaçan bir konuyu ise bu satırların yazarı gündeme getirdi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı, son yıllarda büyük tartışma yaratan “örtülü ödenek tahsisi ve kullanımı” konusundaki sorumu şöyle yanıtladı:

“Örtülü ödenek, ülkenin genel çıkarları ile sınırlı olmalı. Ketumiyet ve mahremiyet dışında kullanılmamalı. Bir şekilde denetim altına alınmalı. Örtülü ödenek, bütçe dışı alana kaymamalı, bütçe içinde olmalı. Belli oranı olmalı, o oran bütçe içinde tanımlanmalıdır.”

Gelecek Partisi’nin kamuoyu paylaşımına parti yönetiminden Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota, Parti Sözcüsü Serkan Özcan, Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin, Kurucular Kurulu Üyesi Ahmet Oğuz Karaoğlu, Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün ve İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Serap Yazıcı eşlik etti.

Ayrıca, Davutoğlu’nun daveti üzerine muhalefetten CHP, SP, HDP, DEVA Partisi, Anavatan Partisi, DSP ve DP’nin parti yönetiminden isimler katıldı.