Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde yer alan habere göre bilimciler iklim değişiminin ozon tabakasındaki yenilemeyi
geciktirdiğini hatta belki de tamamen engellediğini saptadı.
Ozon
tabakası dünyamızı, güneşten gelen zararlı UV ışınlarından korumakta.
Ne var ki sera gazları yüzünden bu koruyucu tabaka iyice inceldi. Ve
her ne kadar 1980’li yıllardan bu yana birçok ülkede ozon tabakasına
zarar veren maddeler kullanılmasa da ozon tabakası o zamandan bu yana
çok yavaş yenileniyor.
Baltimore Johns Hopkins Üniversitesi ve
NASA Goddard Uzay Merkezi bilimciler şimdi iklim değişiminin ozon
tabakası üzerindeki etkisini araştırdı. Bu amaçta etkiyi, kimyasal ve
iklimsel etkileri görüntüleyen “Goddart Earth Gözlem Sistemi Kimyasal
İklim Modeli” tasarladılar. Sonuçlar, atmosfer dinamiğindeki
değişimlerin yeni ozon oluşumunu ve halihazırdaki ozon deliklerinin
kapanmasını önlediğini göstermekte.
Özellikle tropikal bölgeler
ve güney yarımküredeki bölgeler tehdit altında. Düşük ozon üretimi
kalın bir bant şeklinde dünyayı sarmakta ve özellikle de Avustralya ve
Brezilya üzerinde çok belirgin. Sıcaklık artışı devam ederse, bu
bölgelerde aşırı derecede incelmiş olan ozon tabakası hiçbir zaman
doğru dürüst kalınlaşamayacak. Ozon değerlerinin 1960’lı yıllardaki
seviyeye çıkmaması halinde, gelişmenin insan sağlığı üzerindeki etkisi
vahim olacak, diyor Scripps Oşinografi Enstitüsü ozon uzmanı Dan Lubin.
21.yy’da
Avustralya, Yeni Zelanda, Şile ve Arjantin’de yaşayan açık tenli
insanlarda deri kanseri riski yükselecek. Kutup bölgeleri ve kuzey
yarımkürenin orta enlemlerindeki bölgelerde tehlike söz konusu değil.
Hatta bu bölgelerde ozon tabakasının, sanılandan daha önce
yenilenebileceği bekleniyor. Çünkü bu bölgelerde iklim değişimi
stratosferin üst tabakalarındaki sıcaklığın hafif olarak düşmesine
neden olmakta, bu da ozonun indirgenmesini yavaşlatıyor. Alttaki
atmosfer tabakalarında ozonun azalması halinde bile ozon üretimi
dengelenebilir diyor uzmanlar.