Türkiye, ‘son dakika’ gelişmelerinin sıkça yaşandığı bir ülke. Bu sebeple ne haberciler ne de köşe yazarları konu sıkıntısı çekiyor. Peki, hayatın daima normal seyrinde aktığı, gündemi değişmeyen ülkelerde, mesela Norveç’te gazeteciler ne yapıyor, köşe yazılarında daha çok hangi konulardan söz ediliyor, onların kendilerine has sorunları ne?
Türkiye’nin gündemi malum, neredeyse saat başı yeni bir gelişme yaşanıyor. Cinayetler, meclis kavgaları, terör eylemleri, sonu gelmeyen operasyonlar, kavgalar, ölümlü kazalar, döviz hareketleri, her sözü kavga konusu olan siyasetçiler… Her yeni güne yeni bir gündemle uyandığımız için köşe yazarları konu bulmakta sıkıntı çekmiyor hatta birkaç konu arasından seçim yapmak zorunda kalıyor. Peki, bizdeki gibi ‘son dakika’ gelişmelerinin sıkça yaşanmadığı ülkelerde köşe yazarları ne yazar?
Zaman'dan Engin Tenekeci, petrol zengini, demokrasi ve ifade özgürlüğünün beşiği, Kuzey Avrupa’nın Vikingler ülkesi Norveç’te gazetelerin, köşe yazarlarının ne yazdığını araştırdı. Merak edilen sorulara cevap bulmak için ülkenin en büyük üç gazetesi incelendi ve ortaya şunlar çıktı: Norveç gazeteleri bizdekinin aksine siyasi meseleler üzerinde durmuyor. Kutuplaştırıcı ve taraf olabilecek dilden olabildiğince uzak durmaya çalışıyor. Siyasetçiler de aynı şekilde daha çok sosyal meseleleri ele alıp bu bağlamda beyanda bulunuyor.
Norveç’te, Türkiye’deki gibi gazetecilere malzeme olacak kırıcı siyasi tartışmalar, yumruklaşmalar, hakaretler yaşanmıyor. Böyle bir olay yaşansa bile özür dilenerek mesele kapatılıyor. Örneğin yakın bir zamanda Norveç İlerleme Partisi (FRP) İkinci Başkanı Per Sandberg, Norveç Hıristiyan Partisi’ne yönelik sert eleştirileri nedeniyle özür diledi. Hatta iktidardaki Sağ Parti Başkanı ve Norveç Başbakanı Erna Solberg, Per Sandberg’i, koalisyon ortağı olmasına rağmen haddini aşmakla suçlamıştı. Hal böyle olunca, Norveç gazeteleri daha çok eğitim problemleri, radikalizm, entegrasyon, sağlık, azınlıkların hakları gibi konuları ele alıyor. Türkiye’deki gibi haftanın her günü yazan köşe yazarları yok. Genelde iki-üç gün yazıyorlar.
Aftenposten’in gündemi: Nobel Komitesi başkanlık seçimi
Geçtiğimiz haftalarda Norveç’in en büyük günlük gazetesi Aftenposten’de yazan 15 farklı köşe yazarı, birbirinden çok farklı konuları gündeme taşıdı. Birçoğu yeni Nobel Komitesi başkanlık seçimine değindi. Bunun yanı sıra; yalnızlık problemi, uyumak ve ağrıyı dindirmek için ilaç kullanımının artması, Emlak Vergisi, halkın çocuklarını daha çok Norveçlilerin fazla olduğu okullara göndermeyi istemeleri gibi konular üzerine yazılar kaleme alındı.
VG: Annelere daha çok ihtiyaç var
Diğer bir günlük gazete VG (Verdens Gang) ise sekiz köşe yazarıyla daha farklı konuları gündemine taşıdı. Norveç iktidar ortağı İlerleme Partisi Başkanı ve Maliye Bakanı Siv Jensen’in, parti liderliği ve maliye bakanlığı görevinde yalnızlaştığını yazdı. Gazete, son dönemlerde özellikle Suriye’ye savaşmak için giden gençler hakkında da bazı ilginç karşılaştırmalarda bulundu. 1938’lerde Norveçli genç askerlerin İspanya’ya giderek oradaki zulüm için savaştığını; bugünkü genç Norveçlilerin ise Suriye ve Irak’taki zulmü durdurmak için barbarlara karşı savaştığını yazdı. VG, ayrıca bugünkü dünyanın, düşünüldüğünden daha çok annelere ihtiyacı olduğu mesajını verdi.
Dagbladet: Kadınlar şiddete maruz kalıyor
Dagbladet gazetesinin dört köşe yazarı ise ‘eşitlik’ üzerinde durdu. 1972’den bu yana Norveç kadın hakları hareketlerinin bir araya gelip Uluslararası Kadınlar Günü’nü kutladığı ifade edildi. 2014’teki kutlamalara katılanların azlığından yakındı bir yazar. Yazıda, bazı istatistiklere de yer verildi. Dünya genelinde fakirlik yaşayanların yüzde 70’inin kadın olduğu, 18 yaş altı 14 milyon genç kızın zoraki evlendirildiği bilgileri yer alıyordu yazıda. 47 bin kadınınsa çocuk aldırırken hayatını kaybettiğinin altı çizildi. Norveç’te her yıl 8 ila 16 bin kadının şiddete maruz kaldığı bilgisi de yazıda yerini almıştı. Son günlerde Norveç’te bir hayli gündem olan, Katolik Kilisesi’ne telefon kataloğundan binlerce sahte üye yaptıklarını itiraf eden Piskopos Bernt Eidsvig de yazı konusuydu. Katolik din adamının hapis cezasına çarptırılması halinde, meselenin uluslararası bir hareketlenmeye de neden olacağı ifade ediliyordu.
Norveçli gazeteci, haber cenneti Türkiye’ye geliyor
Norveç’in en büyük gazetesi Aftenposten’de köşe yazarlığı yapan, kısa bir süre önce Norveç Radyo-Televizyon Kurumu’na (NRK) geçen gazeteci Kristin Solberg’in konuyla ilgili düşüncelerini aktardı. Tecrübeli gazeteci Solberg, yakın zamanda İstanbul’a yerleşip Türkiye siyaseti ve toplumsal meseleler hakkında yazacağını söylüyor. Ona göre, Türkiye hakkında yazacak çok şey var. Ülkede yabancı bir gazeteci olarak çalışmanın kendisi için oldukça heyecan verici olacağını söylüyor. Ona göre, doğu ve batının kesiştiği merkezî bir konumda bulunan Türkiye, uluslararası bir devlet konumunda. Solberg’in daha önce çalıştığı gazetedeki görevi, Ortadoğu üzerineydi. Türkiye’ye göç eden Suriyeliler hakkında da epey yazısı var. Solberg ayrıca daha önce Türkiye, Ortadoğu, Pakistan ve Afganistan’da görev yaptı. Kristin Solberg, Türkiye ile Norveç’teki basın özgürlüğünü karşılaştırıyor ve “Norveç’teki basın özgürlüğü, Türkiye’ye göre oldukça yüksek.” diyor. Türkiye’deki gazeteci arkadaşlarıyla konuştuğunda, onları baskı altında gördüğünü anlatıyor. Onların, mesleklerini kaybetme riskiyle beraber, hapse girme riski taşıdıklarını düşünüyor. Bu durumun endişe verici olduğunu söyleyen Solberg, aynı zamanda cesur ve yetenekli Türk arkadaşlarının kendisini etkilediğini ifade ediyor.
Solberg, Norveç’te gazetecilerin özgür olduklarını hatırlatıyor. Hükümetin, Norveç’teki gazete ve medya kurumlarına yaptığı mali kısıntıların olumsuz neticelerine de değiniyor: “Ancak bu tür kurumlara ayrılan maddi desteğin kesintiye uğraması ve medya barajındaki kötü ekonomi, editörlere baskı oluşmasına neden oluyor.” Solberg, hem Norveç hem de Türkiye’de gazetecilik yapmayı seviyor ancak Norveç dışında gazetecilik yapmayı tercih ediyor.
'Türkiye, haber bakımından çok zengin'
Jan-Erik Smilden, uzun yıllar Norveç’in en büyük günlük gazetelerinden Dagbladet’de köşe yazarlığı yapıyor. Daha çok Ortadoğu hakkında yazan Smilden, Türkiye’yi de yakından tanıyan bir isim. Jan-Erik Smilden de, diğer Norveçli meslektaşı gibi düşünüyor. Norveçli köşe yazarı, Türkiye’nin haber bakımından oldukça zengin olduğunu dile getiriyor. Ancak Türkiye’nin ifade özgürlüğü söyleminde eskiye nazaran daha da düşüş yaşadığını ifade ediyor. Zira Smilden, bugünkü Türkiye’de herhangi bir gazetecinin herhangi bir şey hakkında eleştiri yapmasının hapisle sonuçlandığını söylüyor.