-''İDAM GERİ GELSİN''E 2 MİLYON İMZA TBMM (A.A) - 06.04.2011 - TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, BBP'nin ''idamın geri gelmesi'' konusundaki kampanyasına saygı duyduğunu belirterek, ''Daha önceki değerlendirmemde 'Biraz zor görüyorum' demiştim. 'Biraz zor görüyorum' demek, 'imkansızdır' demek değildir'' dedi. BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, beraberinde bulunan, Kayseri'de kaybolduktan sonra öldürülmüş halde bulunan çocukların aileleri ile şehit aileleriyle ''idam geri gelsin'' kampanyasında toplanan yaklaşık 2 milyon imzayı Şahin'e teslim etti. TBMM Başkanı Şahin, sözlerine, ''Sizler bu milletin evlatlarısınız, ben de bu Meclisin şu andaki başkanıyım. Kendi meclisinize hoşgeldiniz'' diyerek başladı. BBP'nin kampanyasında imzalar toplanmaya başladığında Türkiye'de hemen gündem oluşturduğunu, gazetecilerin sorusu üzerine, kendisinin de konuyla ilgili düşüncesini ifade ettiğini hatırlatan Şahin, şöyle konuştu: ''İnsanın kanını donduran bu vahşi cinayetler karşısında, doğrusu içimizden 'bunların failleri yaşamamalı' düşüncesi geçmektedir. Ancak, Türkiye, 10 yıl önce Anayasasında idamı kaldırmak durumunda kalmıştır. Bu AB süreciyle çok yakından ilgilidir. Ben o dönemde muhalefet milletvekillerinden biriydim. Parlamentomuzdan bu değişiklik geçmişti. Vicdanım başka şey söyler ama Türkiye'nin bağlantısı olduğu uluslararası diyalogları, farklı noktada durabilir. Ancak, ben, BBP'nin, vatandaşımızın ağır ekseriyetinin hislerine tercüman olarak yürütmüş olduğu kampanyaya büyük saygı duyuyorum. Kampanyaya destek veren vatandaşlarımızın iradelerinin de çok önemli olduğunu ve saygı duyulması gereken bir irade olduğu kanaatindeyim.'' Meclis Başkanı olarak yapması gerekenin, kendisine ulaşan vatandaş dilekçelerini ilgili komisyona iletmek olduğunu anlatan Şahin, ''Benim size bir önerim olacak: Beni ziyaret edip hassasiyetlerinizi dile getirdiğiniz gibi parlamentoda grubu bulunan siyasi partileri de ziyaret ederek, vatandaşların kampanyaya verdiği desteğin sonucu olarak burada ortaya çıkan talebi iletmenizde yarar olduğunu düşünüyorum'' dedi. -''ÜZÜNTÜLERİNİZİ PAYLAŞIYORUM'' Kayseri'den gelen ailelere işaret eden Şahin, şöyle konuştu: ''Onlar evlatlarını, 'insanım' diyen herkesin vicdanını kanatan bir cinayete kurban verdiler. O acıları herkes yaşadı, biz de yaşadık. onları burada görmek beni hem mutlu etti, hem de hüzünlendirdi. Allah sabır versin. Bu yavrularımız masumdu. Mekanları cennettir. Bayram coşkusunu yaşamak için komşularıyla bayramlaşmaya çıkan bu çocuklara reva görülen bu insanlık dışı davranış asla kabul edilemez. Bundan hareketle buna benzer cinayet işleyenlerin hakkında uygulanacak olan ceza konusu, mutlaka ceza hukukçuları tarafından her zaman değerlendirilecektir. Parlamentonun gündemine gelir, parlamento tekrar değerlendirebilir mi, ele alabilir mi? Bu konuyu konuşuyoruz şimdi. Geçen haftalardaki değerlendirmemde, 'Biraz zor görüyorum' demiştim. 'Biraz zor görüyorum' demek, 'imkansızdır' demek değildir. O, benim çok samimi düşüncelerimdi. Üzüntülerinizi paylaşıyorum, bu konudaki hassasiyetleriniz benim de hassasiyetimdir. Biz aynı milletin bireyleriyiz, aynı kültüre, inanca sahip insanlarız. Bu konularda hep paralel şeyler düşünürüz. Ancak, Türkiye, dünyada tek başına bir ülke değil. Birtakım uluslararası bağlantıları olan, anlaşmaları olan bir ülkedir. Bu konunun şu anda tartışılıyor olması, gündeme getiriliyor olması bile bana göre çok önemlidir. O nedenle sizlere tebrik ve takdirlerimi sunuyorum.'' -''AF SÖZKONUSU DEĞİL''- Kabulde bulunan şehit ailelerinin idamın referanduma götürülmesini isteyerek, ''Milletin kararına saygımız sonsuz. Millet, 'İdam geri gelsin' dese de 'Cezaevindeki hain affedilsin' dese de biz saygılıyız'' demesi üzerine, Şahin, ne parlamento ne hükümet ne de diğer siyasi partilerin gündeminde herhangi bir affın olduğunu söyledi. Şahin, 22 ay Adalet Bakanlığı yaptığını hatırlatarak, ''Bir cezaevinde hükümlü ve tutuklularla bir araya geldim, 'af' dediler. Dedim ki 'yok'. Af, Türkiye'de suçların artmasına yol açıyor. Terörist başının ev hapsine dönüştürülmesi de gündemde yoktur. Onu bir takım kişiler, onların yandaşları seslendirebilir. Böyle bir şey mümkün değildir, söz konusu değildir. Sizlerin maneviyatını rencide edecek söz ve davranışlardan uzak durulması kanaatindeyim. Devlet terörle ve teröristlerle pazarlık yapmaz. Hiçbir zaman yapmamıştır, bundan sonra da yapmaz'' dedi. Kayseri'den gelen aileler, çocuklarını öldürülenlere yönelik idam cezasının uygulanmasını isteyerek, ''Bizim çocuklarımızı yaşatmadılar, onların da yaşama hakkı yok. Başka ailelerin canı yanmasın'' şeklinde konuştular. Şahin, aileleri, ''Allah sabır versin. Sizin yerinize kendimizi koyuyoruz da... Hiç akla, hayale gelecek bir şey değildir'' diyerek, teselli etmeye çalıştı. BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu da devlet kayıtlarına göre 7 bine yakın ailenin çocuklarının cinsel istismara uğrayarak öldürüldüğünü ifade ederek, toplumda istek olan bir meseleyi Meclise ilettiklerini söyledi. Çocukların milletin geleceği olduğunu anlatan Topçu, ''Bu nedenle bu tip olaylar milletin meselesidir. Çocuklarımıza el uzatan iblislere cezasını veremiyorsak o zaman devletin imanı olan adalet zaafa uğramış demektir'' dedi.