İçişleri Bakanı Efkan Ala, darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, "Şu an itibarıyla gözaltına alınanların sayısı 18 bin 44, tutuklu sayısı 9 bin 677, pasaportu iptal edilenlerin sayısı 49 bin 211" dedi.
Efkan Ala’nın TRT’de yaptığı açıklamalar şöyle:
Şu an itibarıyla gözaltına alınanların sayısı 18 bin 44, tutuklu sayısı 9 bin 677, pasaportu iptal edilenlerin sayısı 49 bin 211.
Normal liselerden mezun olanları alıp asker yetiştireceğiz. Şunu söylemek istiyorum, 2002’de girenler şu an üsteğmen. Baştaki tümgeneral, ana yapı olarak da tuğgenerallerin çoğu bunlardan. Demek ki 80’lerden itibaren girmeye başlamışlar. 90’larda girmişler, devam etmiş. 2003’te çoğu yüzbaşıydı.
Hava Üssü, Ankara’nın göbeğinde buna lüzum yok. Kötü sistemle kötü niyetliler bir araya geldiğinde, ülkelere inanılmaz zararlar verebiliyorlar.
Lüzumsuz bir açıklama. Eğer bir itiraf değilse, olacak iş değil. ABD’nin muhatabı Türk devletidir. Tamamen düşünülmeden ya da çok düşünülerek, itiraf dememin sebebi o. Devletler arasındaki ilişkilerde yeri olmayan, diplomatik değeri olmayan bir cümle. Ama anlamsız bir cümle eğer yapılan işleri ifade etmiyorsa.
Maşaların bir numarası belli, Pensilvanya’da oturan zat. Maşayı tutanları arıyorsak, onları kuvvetli tahminlerle söyleyebiliriz, ama çok açık etseler kendilerini maşaları kullanmazlardı. Bunlar bellidir, ama bunu söylediğinizde ispat istenir. Birincisi de belli, Türkiye’de ne yapmak istedikleri de belli. DAEŞ ne yapıyorsa Suriye’de El Kaide ne yapıyorsa Irak’ta nasıl ülkeleri perişan ettilerse Türkiye’yi de, şimdi denediler. Kaçıncı kez denediler.
Onlar dışarıdaki kullanılan maşaların ilişkide olduğu, paralel çete himmet diye haraç topladı, orada da paralar dağıttı. Milletin parasını pulunu yedirdiler. Darbeci alınmış sorgulanmış götürülmüş. Bunları söyleyebileceğiniz hiçbir vaka yok. Oraya buraya vurup kapıları kırıp girenler, kendi kendilerine bile yaptıkları şiddetin etkisiyle kendilerinde bazı emareler olabilir.
Bizden bu düzenlemeleri istiyorlar, gidip de linç edelim demiyorlar. Düzenlemeler bekliyorlar, en ağır şekilde cezalandırın diyor milletimiz. Bundan sonraki soruşturmalarda çok daha ilginç şeyler çıkabilir. Kim kiminle iş tuttu, hangi terör örgütleriyle paylaşımda bulundu, nasıl yapılması gereken işi savsakladı da şehitlerimiz oldu, nasıl verilmesi gereken istihbaratı vermedi de bombalar patladı. Bunlar sadece tahmini söylediğim şeyler değil.
Mesela bir jandarmadan bir görevli, DAEŞ’ten aldığı bu yapıya ait aldığı istihbaratı paylaşmıyor ve güzergahta başka bir yüzbaşı var. Onlar bu istihbaratı emniyetle paylaşmıyorlar. O bomba sonra… Yani bu tür şeyler çok fazla. Daha bu hadise olduğu zaman kendi aralarındaki görüşmelerinde nasıl bunlardan bilgi aldıklarını itiraf edenler var.
Hakkari’de mesela duran hanımefendilere sokakta, polis zırhlı aracının içinden maytap atıldı, onları hemen görevden aldık. Van’da sokakta yanan polis araçlarını, yanmayan polis araçlarını panzerler götürdü. Onları da görevden aldık. Bunlar yakaladıklarımız.