Sağlık Bakanı Recep Akdağ bu sabah (3 Kasım 2009) domuz gribi aşısı yaptırdıktan sonra AKP'nin TBMM Grup toplantısına katıldı. Bu arada Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da domuz gribi aşısı yaptıracağı açıklandı.
Ancak Sağlık Bakanı Akdağ, Erdoğan'ın AKP grubunda yaptığı konuşmanın son bölümünde büyük bir sürprizle karşılaştı. Erdoğan, televizyonlardan canlı olarak yayınlanan konuşmasında "Domuz gribi aşısı konusunda Sağlık Bakanıma katılmıyorum" dedi. Bu sırada sıkıntılı anlar yaşayan Akdağ konuşmayı izlerken, Erdoğan şöyle devam etti:
"Domuz gribi aşısı mutlaka zorunlu, kampanyası yanlış. Bu konuda Sağlık Bakanımız gibi düşünmüyorum. Vatandaş kalkıp da 'Ben istiyorum' diyorsa eyvallah. Bu konuda otoriteler de farklı düşünüyor. O zaman siyasi irade olarak bize düşen aşının isteğe bağlı hale getirilmesi. Cebren (zorlayarak) bu iş olmaz."
'Ben aşı olmayı düşünmüyorum'
Başbakan Erdoğan grup toplantısı çıkışında da, gazetecilerin sorusu üzerine, aksi yöndeki açıklamaya karşın domuz gribi aşısı aşı olmayı düşünmediğini vurguladı. Erdoğan'ın, aşı yaptıracağı konusunda yapılan açıklamaya da sinirlendiği ve Sağlık Bakanı Akdağ'a "Bana sormadan benim adımı verdiği" diye çıkıştığı belirtildi.
Akdağ: Başbakan'a yanlış bilgi verilmiş
Bugün domuz gribi aşısı olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erdoğan'ın grup toplantısının ardından kendisine yönelik sert sözlerini CNN Türk'te yorumladı.
"Başbakanımızın konuşması bütün olarak değerlendirilirse şunu açıkça görüyoruz: Başbakanımız sorumlu bir hükümetin Başbakanı gibi yapılması gerekenleri sıralıyor. Ben bu konuşmadan sonra Başbakan ile görüştüm. Aslında aramızda ayrılık yok. Biz aynı şeyleri söylüyoruz. Başbakan'a bu konuda yanlış bilgi gitmiş onu düzelttim ben. Biz de zaten aşıları gönüllülük esasına göre yapacağız. Ailelerin görüşünü alacağız. Biz zorla aşı yapmayacağız, yapamayız da zaten. Bu konu basın tarafından magazin tarafına götürülüyor.
Başbakan riskli grupta değil
Bir defa Sayın Başbakan aşı yapılması için risk gruplarında değil. Biz bu aşıları risk grubuna göre yapacağız. Başbakan zaten aşının yapılacağı kişiler arasında değil. Tam tersine biz Başbakan'ı aşılasaydık, "Risk gruplarındaki insanlar varken Başbakan'ı neden aşıladınız?" diyeceklerdi."
'Suç duyurusunda bulunacağım' demişti
Sağlık Bakanı Akdağ, 24 Ekim'de Erzurum'da yaptığı açıklamada domuz gribi aşısı konusundaki iddialara vatandaşın inanmadığını belirterek, aşı yapılmaması yönünde telkinde bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını söylemişti. Akdağ aşılamanın önemini şu cümlelerle anlatmıştı:
“Yarın bir hamile kardeşimiz aşı yapılmadığı için gribe yakalanır, ağır geçirir ve hayatını kaybederse, bir astımlı yavrumuz, bir kalp yetmezliği veya karaciğer yetmezliği olan erişkin bir kişi hastalığa yakalanır ve hayatını kaybederse, bu iddialarda bulunanlar acaba bunun vebalini ödeyecekler mi? Vatandaşım yarın bana gelse dese ki ‘bana filanca kişi ısrarla aşı yaptırmayın’ dedi. Ben de yaptırmadım. Çocuğumu kaybettim. Ben sağlık bakanı olarak suç duyurusunda bulunacağım. Bunu şimdiden açıkça ilan ediyorum” diye konuştu.
'Sen aşı olmuyorsan vatandaşa niye yaptırıyorsun?'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da Başbakan Erdoğan'ın sözlerini sert bir dille eleştirdi. Baykal, domuz gribi aşısından kaynaklanan bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bunun sorumluluğunun iktidara ait olacağını savunarak, ''Başbakan'ın canı tatlı da vatandaşın canı tatlı değil mi? Başbakan, kendisini düşünüyor, 'ben olmayacağım' diyor. Sen olmayacaksan, vatandaşa niye yapıyorsun?'' diye sordu.
Baykal, partisinin grup toplantısı çıkışında, gazetecilerin domuz gribi aşısı olup olmayacağına ilişkin sorusunu yanıtladı.
İktidarın, salgın konusunda çelişkili manzara ortaya koyduğunu savunan Baykal, Bakanlar Kurulunun kendi içerisinde ortak anlayışa giremediğini söyledi.
Baykal, Hükümetin, yapılması gerekenler konusunda Türkiye'ye yol gösterecek, doğru seçeneği ortaya koyacak noktada bulunmadığını öne sürerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın farklı şeyler söylediğini belirtti. Bunun çok vahim bir manzara olduğunu ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hükümetin, bu tehlike karşısında Türkiye'ye yol göstermesi, doğru olanı uygulaması lazım. Onu da açıkça çıkıp savunabilmesi lazım. Önce Başbakan, bakanı ile anlaşsın, bunu uygulamamak gerekiyorsa, o zaman kimseyi o riske atmayalım. Sen örnek olacaksın, millete güven vereceksin, 'ben oluyorum' diyeceksin. Diyebiliyor mu bunu Başbakan, diyemiyor. Bu ne biçim yönetim. Bunun bir an önce sona erdirilmesi gerekiyor. Yoksa Türkiye'de domuz gribinden dolayı aşılanma tereddütü yaşayacak insanlarımızın, aşılanmamayı tercih edecek insanlarımızın maruz kalacağı sorunların sorumluluğu iktidara yönelik olur.''
Baykal, Irak'a yapacağı gezinin iptal edilmesinin nedeninin sorulması üzerine, ''Salı günü demokratik açılımın Meclise getirileceğini'' söyledi.