Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı ve hükümet tarafından kabul edilen, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı” Resmi Gazete’de yayımlandı. 46 hedefin yer aldığı eylem planının, kötü muamelenin engellenmesine ilişkin bölümünde "toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile yakalama ve gözaltına alma uygulamaları esnasında kesinlikle gerekli olduğunda ve orantılı bir şekilde güç kullanılması”na hedef olarak yer verildi.
Eylem planında yargı sürecinin “Savunmanın etkinliğinin arttırılması” başlığı altında vurgulanan maddeler arasında ise “hukuka aykırı elde edilen delillerin yargılamada dikkate alınmamasının sağlanması” ve “masumiyet karinesi ilkesinin ihlaline yol açan uygulamadan kaynaklı sorunların giderilmesi” yer aldı.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bütün bakanların imzalarıyla Resmi Gazete’de yayımlanan “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı”nında yer alan hedefler şöyle:
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı”nın sunuş kısmında; “Son yarım asra sığan uluslarüstü ve uluslararası kurumsallaşması ışığında ‘insan hakları hukuku’ insanlığın ‘kozmik vicdan’ı haline gelmiş bulunmaktadır. Hiçbir bireysel trajedinin göz ardı edilemediği zamanımızda, temel hak ve özgürlüklere ilişkin konuların, devletlerin egemenlik alanından çıkışına, küresel ve bölgesel düzeyde teminatlara bağlanışına tanık olmaktayız. Avrupa Konseyi’nin üyesi olan ülkemizde Konsey belgeleriyle oluşturulan güçlü ve etkin bir koruma sistemine dahil olarak, insan haklarının en üst düzeyde korunması ve geliştirilmesine yönelik hedeflere ulaşma iradesini teyit etmiştir” denildi.
‘Türkiye hakkında en çok ihlal kararı verilen ülke’
Temel hak ve özgürlüklere saygı temelinde, Avrupa’da ortak ve sürdürülebilir bir demokratik düzen oluşturma hedefiyle kurulan Avrupa Konseyi statüsünü 1949 yılında kabul edilerek kurucu üyeler arasına katılan Türkiye’nin 1950’de imzaladığı sözleşmeyi 10 Mart 1954’te onaylayarak iç hukukun parçası haline getirdiği, 28 Ocak 1987’de ise bireysel başvuru hakkını tanıyarak sözleşme ile oluşturulan denetim şemsiyesi altına girdiğinin kaydedildiği planda, “AİHM içtihatları ile uyum sağlamak ve bu suretle ülkemizde insan hakları standartlarının gelişmesi ve korunması amacıyla son dönemde önemli reformlar hayata geçirilmiştir. Bununla beraber, ülkemizin, bireysel başvuru yolunu çoğu taraf ülkeden daha erken bir tarihte açarak Avrupa Konseyi’nin oluşturduğu bölgesel koruma sistemi içinde yer alma cesaretine karşın, insan hakları pratiğinde, bir takım yapısal sorunlardan kaynaklanan sıkıntılar yaşadığı bilinen bir gerçektir. AİHM istatistiklerine bakıldığında, 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle, Mahkeme önündeki derdest dosyaların yüzde 11.3’ytk dilimini ülkemiz aleyhine yapılan başvuruların oluşturduğu, bu kapsamda Türkiye’nin; Rusya, İtalya, Ukrayna ve Sırbistan’dan sonra 5. Sırada yer aldığı görülmektedir. Aynı tarih itibariyle AİHM’nin Türkiye hakkında vermiş olduğu toplam ihlal kararı sayısı 2 bin 639’a ulaşmış olup, ülkemiz maalesef hakkında en çok ihlal kararı verilen ülke durumundadır. Bu kararların büyük bir çoğunluğunun icra süreci halen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından denetlenmektedir” denildi.
‘Eylem planı 14 ana amaçtan oluşuyor’
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı 14 ana amaçtan oluşuyor. Bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için belirlenen hedefler, palanın uygulanabilir olması ve beklentilerin karşılanması için açık ve sonuç almaya yönelik hedefler olarak belirlendi. Ayrıca planda sözü edilen amaçların gerçekleştirilmesine yönelik ortaya konulan hedeflere ulaşılması için kısa, orta ve uzun vadeler öngörüldü. Kısa vadede 0-1 yıl, orta vadede 1-3 yıl ve uzun vadede 3-5 yıl arasında bir zaman dilimi belirlendi. 14 Ana amacın gerçekleştirilmesi için 46 hedef belirlendi.
‘Yıllık rapor verilecek’
Eylem Planının Bakanlar Kurulu tarafından kabulünü müteakip, planda öngörülen faaliyetlerin belirlenen takvime uygun olarak sorumlu kurumlarca yerine getirilmesinin takibi süreci Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından izlenecek. Bu takip sürecinde sorumlu kurumlarca İnsan Hakları Daire Başkanlığı’na her altı ayda bir rapor verilecek. Eylem planının gerçekleşme durumu hakkında Adalet Bakanlığı tarafından Başkanlığa yıllık rapor verilecek.
‘Amaçlar’
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı, 14 ana amacı içeriyor. Bunlar; 1-yaşama hakkı ihlallerinin önlenmesi, 2- kötü muamelenin önlenmesi, 3-yaşama hakkı ve kötü muamele ihlallerine yönelik etkin soruşturma yapılması, 4- özgürlük ve güvenlik hakkı ihlallerinin önlenmesi, 5- makul sürede yargılamanın sağlanması, 6- mahkemeye eğirişim hakkının etkin bir şekilde sağlanması, 7- savunmanın etkinliğinin attırılması, 8- yargı kararlarının etkin bir şekilde icrasının sağlanması, 9- özel hayatın ve aile hayatının korunması, 10- düşünce, vicdan ve din özgürlüğü önündeki engellerin ortadan kaldırılması, 11- ifade ve medya özgürlüğünün en geniş manada sağlanması, 12- toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin ortadan kaldırılması, 13- mülkiyet hakkı ihlallerinin önlenmesi, 14- eğitim, araştırma ve farkındalık artırıcı faaliyetlere devam edilmesi.
‘Hedefler’
“Yaşama Hakkı İhlallerinin Önlenmesi” ana amacında belirlenen hedefler ise şöyle:
“askerde intihar olaylarının önlenmesi ve etkin şekilde soruşturulması, devletin pozitif yükümlüğünün bir gereği olarak mayın ve benzeri maddelerin patlaması neticesinde masum insanların hayatlarını kaybetmelerinin önlenmesi, tıbbi uygulama hatası ya da hastane koşullarının yetersizliğinden kaynaklanan ölümlerin önlenmesi, devletin pozitif yükümlülük ilkesinin bir gereği olarak,aile içi şiddetin, kadına yönelik şiddetin ve özellikle cinayetlerin önlenmesi adına gerekli tedbirlerin alınması, zor ve silah kullanma yetkisinin kanuni şartları oluşmadan kullanılmasının önlenmesi.”
“Kötü Muamelenin Önlenmesi” ana amacında belirlenen hedefler ise şöyle:
“toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile yakalama ve gözaltına alma uygulamaları esnasında kesinlikle gerekli olduğunda ve orantılı bir şekilde güç kullanılması, sınır dışı işlemlerinin işkence ve kötü muamele riski dikkate alınarak aihm standartlarına uygun gerçekleştirilmesi, özgürlüğün kısıtlandığı tüm alanların kapasitesi ve fiziki koşullarının iyileştirilmesi ve bu alanlarda işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans prensibinin en etkili şekilde uygulanması, işkence ve kötü muamele nedeniyle devlet tarafından ödenen tazminatların, bu suçların failinden veya soruşturmayı gereği gibi yapmayan kamu görevlisinden tahsili için rücu yolunun etkili bir şekilde kullanılması.”
“Yaşama Hakkı ve Kötü Muamele İhlallerine Yönelik Etkin Soruşturma Yapılması” ana amacında belirlenen hedefler ise şöyle:
“Soruşturmaların etkinliğinin arttırılması, işkence ve kötü muamele kabul edilen eylemlerin cezasız kalmamasını sağlamaya yönelik önlemler alınması, adli muayenelerin yapılması ve raporların tanzimi konusunda istanbul protokolü standartlarının daha etkili bir şekilde uygulaması.”
“Özgürlük ve Güvenlik Hakkı İhlallerinin Önlenmesi” ana amacında belinlenen hedefler ise şöyle:
“tutuklunun tahliyesine ilişkin kararların derhal uygulanması, sınır dışı işlemlerinin aihm içtihatlarında belirlenen standartlara uygun gale getirilmesi, tutuklama tedbirinin ancak zorunlu hallerde uygulanması, tutuklama kararlarına karşı etkili başvuru yolunun getirilmesi, gözaltına alınan kişilerin ivedi bir şekilde yetkili adli makam önüne çıkarılması, hukuka aykırı içeren gözaltı veya tutuklamaya maruz kalmış kişilere tazminat ödenmesine ilişkin etkin başvuru yolunun sağlanması.”
“Makul Sürede Yargılanmanın Sağlanması” ana amacında belirlenen hedefler ise şöyle:
“Makul sürede yargılamaya engel olan yapısal sorunların çözümü, yargılamaların makul sürede tamamlanması için proje yürütülmesi ve etkin iç hukuk yolu oluşturulması.”
“Mahkemeye Erişim Hakkının Etkin Bir Şekilde Sağlanması” ana amacında belirlenen hedefler ise şöyle:
“Adil Yardım Sisteminin Gözden Geçirilmesi.”
“Savunmanın Etkinliğinin Arttırılması” ana amacında belirlenen hedefler ise şöyle:
“Gözaltı aşamasında zorunlu müdafiliğin etkin biçimde uygulanmasının sağlanması, hukuka aykırı elde edilen delillerin yargılamada dikkate alınmamasının sağlanması, kararların gerekçeli yazılmasının etkin bir şekilde sağlanması, masumiyet karinesi ilkesinin ihlaline yol açan uygulamadan kaynaklı sorunların giderilmesi, yargısal uygulamalarda silahların eşitliğin ilkesinin güçlendirilmesi, idari yargıda davanın esasına ilişkin ara kararların ve bunlara ilişkin cevapların taraflara tebliğinin sağlanması, 2577 sayılı idare yargılama usulü kanununun 20 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gizli olduğu gerekçesiyle mahkemelere bilgi ve belge verilmemesi ile idarece sunulan gizli ibareli belgelerin davacı tarafa tebliğ edilmeksizin hüküm tesis edilmesi sorunun ortadan kaldırılması, tanık ifadelerinde çapraz sorgu yönteminin kullanımının geliştirilmesi.”