TBMM Genel Kurulu'nda, HÜDA-PAR’ın 'Türk Ceza Kanunu, Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında' kanun teklifinin genel kurul gündemine alınması kabul edildi. Teklifin içeriğinde, Türkiye-İsrail çifte vatandaşı olan kişilerin İsrail ordusuna katılarak savaş suçu işlediği ve bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılması, mal varlıklarına el konulması da yer aldı.
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan en az 4 bin kişinin Gazze’ye giderek soykırım suçuna fiilen iştirak ettiği bilgisi basına yansıdı” ifadelerini kullanarak bu kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini öne sürdü.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis’in savcılığa “Bir soruşturma aç” deme yetkisinin olmadığını belirterek; “Türkiye’de eğer savcı varsa eğer kolluk varsa Türkiye yönetiliyorsa; eğer Türkiye’den birileri kalkıp, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile gidip Gazze‘de insanlık suçu işliyorlarsa zaten çoktan harekete geçmiş olması gerekir” ifadelerini kullandı.
Genel Kurul, 'Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifini' görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Parti gruplarının Meclis Başkanlığı'na sunduğu araştırma önergelerinin ardından HÜDA-PAR’ın, 'Türk Ceza Kanunu, Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında' kanun teklifinin genel kurul gündemine alınması kabul edildi.
HÜDA-PARlı Yapıcıoğlu: Türkiye’ye gelip hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmeleri kabul edilemez
Teklifin içeriğinde, Türkiye-İsrail çifte vatandaşı olan kişilerin İsrail ordusuna katılarak savaş suçu işlediği ve bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılması, mal varlıklarına el konulmasını yer aldı.
Kanun teklifinin gerekçesini açıklamak üzere kürsüye çıkan HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Maalesef Türk vatandaşlığına sahip binlerce kişi de siyonist İsrail’in Gazze’deki soykırım suçuna fiilen iştirak ediyor. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan en az 4 bin kişinin Gazze’ye giderek soykırım suçuna fiilen iştirak ettiği bilgisi basına yansıdı. Türkiye pasaportu taşıyan ve siyonist İsrail hedefleri için askerlik yapanların toplam sayısı ise bunun çok daha üzerinde. Gazze'de ve dünyanın herhangi bir yerinde kadınları, çocukları, bebekleri vahşice katleden bu suretle bütün insanlığa karşı suç işleyen soykırımcı katillerin daha sonra Türkiye’ye gelip hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmeleri kabul edilemez " ifadelerini kullandı.
Soykırım suçunun Türk Ceza Kanunu'nun 76 ve 77'nci maddelerinde tanımlandığını belirten Yapıcıoğlu, “Genel Kurul gündemine alınması oylarınıza sunulacak olan kanun teklifimiz, dünyanın neresinde olursa olsun hangi dine ve hangi millete mensup olursa olsun; soykırım suçunu işleyen katillerin suçu kime karşı işlediklerine de bakılmaksızın Türkiye’de yargılanıp cezalandırılmasını, çifte vatandaşlığı olanlara yapılan, 'Yurda dön' çağrısına rağmen 3 ay içinde dönmeyenlerin vatandaşlıklarının kaybettirilmesini ve bu nedenle vatandaşlıkları kaybettirilen kişilerin mal varlıklarına el konularak aile ve gençlik fonuna aktarılmasını öngörmektedir" dedi.
CHP’li Emir: Yanlış yerde konuşuyorlar
Kanun teklifi ile ilgili söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis’in savcılığa “Bir soruşturma aç” deme yetkisinin olmadığını belirterek "Türkiye’de eğer savcı varsa eğer kolluk varsa Türkiye yönetiliyorsa; eğer Türkiye’den birileri kalkıp, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile gidip Gazze‘de insanlık suçu işliyorlarsa zaten çoktan harekete geçmiş olması gerekir. Eğer değilse, birileri bulanık suda balık avlıyordur, birileri halkı kin ve nefret üzerinden tahrik ediyordur bu da çok tehlikelidir. Dolayısıyla hukuka, adalete en azından Türkiye’nin kolluk güçlerine inanmak zorundayız. Bu yasamanın işi değildir ama eğer kaygıları varsa bu sözleri AKP grubuna, saraya ve Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı’na söylemeliler. Yanlış yerde konuşuyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Saadet Parti’li Kaya: Milletimizin kabul edebileceği bir davranış değildir
Saadet Partisi adına söz alan Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise kanun teklifini desteklediklerini vurgulayarak, "İsrail’in soykırım suçu işlediği uluslararası hukuk tarafından da kayıt altına alındığı bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herhangi bir kişinin bu soykırım suçuna iştirak etmesi milletimizin asla kabul edebileceği bir davranış değildir. Dolayısıyla elbette ilgili kişilerin bu soykırım suçuna iştirak edip etmediği bir yargılama sonucunda ortaya çıkmış olacaktır. Biz de bu kanun teklifini desteklediğimiz ve evet oyu vereceğimizi grubumuz adına da ifade etmiş oluyoruz" dedi.
Önerge kabul edildi
Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu gündemine alınıp alınmamasına ilişkin oylama yaptı. Yapılan oylama sonucunda teklif kabul edilerek Meclis gündemine alındı. (DHA)