Üniversite öğrencisi Enes Kara’nın kaldığı cemaat yurdunda yaşamına son vermesine ilişkin olayı yargıya taşıyan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nur Cemaati Yurdu Sorumluları, Elazığ Valisi Dr. Ömer Toroman, Vali Yardımcısı hakkında suç duyurusunda bulunan HKP avukatlarından Doğan Zafer Çıngı, AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın tepki çeken açıklamasını değerlendirdi.
“Özkan, rüzgâr tersine dönmeden önce uzun yıllar boyunca FETÖ’nün en büyük savunuculuğunu yapmıştır” diyen Çıngı, “Yine FETÖ’nün ordumuzdaki Mustafa Kemalci, ilerici subayları ve askerleri tasfiye operasyonu olan Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını kanal kanal gezerek savunuculuğunu yapmıştır. Bu olayda da görülüyor ki kendisinin de dediği daha önce bir kez bile denetleme yapmadıklarını hatta ev statüsünde olduğu için yapmalarının doğru olmayacağını söylemesi, aslında ortada var olan cinayeti, intiharmış gibi servis ettiği kendisinin de bu tarikat-cemaat gibi evlere, yurtlara karşı olmadığını tam tersine açıklamasından söylediği üzere desteklediği anlaşılıyor” dedi.
|
Enes Kara ile ilgili olarak, "Burada olayın gerçekleştiği yer bir yurt değil. Gençlerimizin hür iradeleriyle açmış olduğu öğrenci evi olduğunu görüyoruz" diyen Özkan'ın "Türkiye, demokratik hukuk devletidir. Siz, 'Bir denetleme yapıyoruz, diyerek insanların evleriyle ilgili araştırma yapıyoruz' derseniz bunun ucu nereye kadar varacaktır? Dünyanın bütün gelişmiş demokrasilerinde malum olduğu üzere öğrenciler bir araya gelerek eve çıkabilmektedirler. Ancak 'denetim' dediğimiz zaman bir öğrencinin açtığı evi inceleyecek olursak acaba demokratik değerlerine, dokusuna ne kadar zarar veririz?" sözleri tepki çekmişti. |
Cumhuriyet'ten Nagihan Yılkın imzalı habere göre, Enes Kara’nın anlattıklarından yola çıkarak, bu tarz cemaat-tarikat yurtlarının ‘gençlerin hür iradesi’ ile kurulamayacağını belirten Çıngı, şöyle konuştu:
“Bu yurtlar gençleri zehirlemek isteyen ortaçağcı gerici yapıların eseridir. Her ne kadar Cahit Özkan bu tarz yerleri denetlemenin uygun olmadığı görüşünü ve isteğini belirtse de, bu kaçak yurtları belirleyip, kapatması gereken devlettir. Bu aslında devletin bir görevidir. Çünkü bu yılan yuvası tarikatların, cemaatlerin açtığı yurtlarda Laik Cumhuriyete düşman dindar ve kindar bir nesil yetiştirilmektedir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının değiştirilmesi teklif edilemeyen ilkesi olan Laiklik İlkesinin çiğnenmesi söz konusudur. Devletin görevi de bunu engellemektir, buna izin vermemektir. AKP’giller de, FETÖ de, Tarikatlar-Cemaatler de, vurguncu, soyguncu, kamu mali yiyici, ilericilik düşmanlarıdır.”
“AKP’giller; geçmişte FETÖ’ye verdikleri ve sundukları olanakları, bugün başka isimli ama aynı amacı taşıyan zehirli gerici yapılara vermektedirler” diyen Çıngı, “AKP yandaşı herhangi bir tarikatın-cemaatin onayından geçmek, bugün devlet kademelerinde görev alabilmenin asıl koşulu olmuştur. Bunlarda vicdan teşekkül etmemiştir. İşte o yüzdendir Cahit Özkan gibilerinin Enes Kara’nın hayatının baharında canına kıymasına bu kadar kayıtsız kalması, acıma duymaması, üzülmemesi” ifadesini kullandı.