Hindistan koronavirüsün yayılmasını engellemek için geçen ay tüm ulaşım sistemlerini kapattığından beri havası temizlendi ve kirli şehirlerindeki gökyüzü açık maviye döndü.
Hava kirliliğinde azalma miktarı daha önce görülmemiş sınırlara ulaştığından insanlar temiz, açık havanın fotoğraflarını paylaştı. Yıllarca dumanla kaplı Himalaya zirveleri bile görünür oldu.
Delhi'den bir vatandaşın bulunduğu çevrimiçi mesajlaşma grubunda, genellikle dünyanın en kirli havası unvanını taşıyan şehrin, bu sefer Alp Dağları gibi temiz havası kutlandı. Siyasetçi ve yazar Shashi Tharoor şöyle yazdı: '' Mavi gökyüzü ve temiz hava solumanın mutluluğu hayatlarımızın geri kalanıyla ne yapacağımıza dair bir gösterge sağlıyor.''
Altı aydan daha kısa zaman önce Delhi nefes almak için çırpınıyordu. Yetkililer hava kalitesinin 'dayanılamaz sınırlara' ulaştığını söyledi. Okullar kapatıldı, uçuşlar ertelendi ve insanlardan maske takıp, kirli alanlardan uzak durmaları ve kapı pencereleri kapalı tutmaları söylendi.
Delhi ve 13 diğer Hint şehri 'Dünya'nın en kirli 20 şehri' listesinde bulunuyor. Her yıl milyonlarca Hintlinin hava kirliliğinden doğan hastalıklar nedeniyle öldükleri tahmin ediliyor.
Sanayi dumanı, taşıt emisyonu, atık yakımı ve tarım ürünü atığı ve inşaat tozları ana nedenler arasında.
Hava kirliliğinden en çok çocuklar etkileniyor
Kentlerde yaşayan Hintliler evlerinin içinden gökyüzüne bakıp temiz hava alırken, araştırmacılar şimdi 3 Mayıs'a kadar uzatılan karantinanın ülke genelinde hava kirliliğini nasıl etkilediğine dair verileri izlemek için işe koyuldu.
Veriler de olumlu yönde
''Bu, hava kirliliği seviyelerinin olağanüstü bir gelişmeye nasıl tepki verdiğine yakından bakmamız için eşi görülmemiş bir fırsattı'' diyor Urban Emission yöneticisi Sarath Guttikunda.
Federal kirlilik kontrol yetkilileri 85 şehirde hızla artan hava kalitesi gelişmesi kaydetti.
Dr.Guttikunda ve araştırmacıları Hindistan'ın dört bir yanındaki 100 tek hava kalitesi izleme istasyonu tarafından açıklanan verilere baktı. 20 milyondan fazla insanın yaşadığı başkent Delhi'ye ve kırsal kesimlerine odaklanmaya karar verdiler. Geçen kış hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü'nün güvenlik sınırını 20 katı kere aştılar.
Delhi'nin kirli havasının en ölümcül kısmı ise küçük fakat önemli parçası ise PM 2.5 adlı solunum ve kardiyovasküler hastalıkların olasılığını arttıran partiküler madde. Öncelikli olarak ateş, otomobil veya elektrik santrallerindeki patlamalarla meydana gelir.
Urban Emissions, Delhi'de bulunan PM 2.5'in seviyesinin metreküp başına 20 mikrograma düştüğünü bunun da 20 günlük ortalamasının 35 olduğu bulundu.
Bunu bağlama almak adına, 2017-2019 yılları arasında, başkentteki aylık PM 2,5 aylık ortalaması dört kat daha yüksekti. (Ulusal standart 40 olarak belirlenmiştir ve DSÖ'nün yıllık ortalama kılavuzu metreküp başına sadece 10 mikrogramdır.)
Lucknow dünyada havası en kirli 20 şehir arasında
Dr.Guttikunda'nın bana söylediğine göre ''35 yerel emisyonların sınırlı olduğu ortalama en düşük PM2.5 ise, kirliliğin en az %70'inin yerel olarak üretildiği anlamına gelir.''
Çalışmaları ayrıca PM 10'da esas olarak yol ve inşaat tozu ve esas olarak araç emisyonlarından kaynaklanan azot dioksitin belirgin bir düşüşünü ve araçların yaklaşık %90'ının yoldan çıktığını keşfetti.
Karantina döneminde hava kirliliği seviyesini takip eden Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi'nden Sunil Dahiya ''Güncel kriz bize açık gökyüzünün ve solunabilir havanın fosil yakıt kullanımını azaltmak için alınan somut eylemlerle ulaşılabileceğini gösterdi.''
Politika değişikliği olur mu?
Fakat bu istek değişecek mi? Sonuçta kentsel Hintlilerin ve medyanın ölümcül kış kirliliği sırasında yarattığı panik ve zulüm her yıl yaz sıcağında ve muson yağmurları ve kuraklık endişeleriyle kayboluyor.
''Henüz temiz hava için demokratik bir talep yok.'' diyor Arunabha Ghosh. Kendisi iklim, düşünce kuruluşu olan Enerji, Çevre ve Su Konseyi İcra Kurulu Başkanı. Havayı temizleme talimatları neredeyse her zaman mahkemelerden gelir ve Sivil Toplum Kuruluşlarının savunmalarına cevap verir.
Yine de Dr. Ghosh umuyor ki ''Mavi gökyüzü ve temiz hava Hindistan'da demokratik bir talep oluşması için tetikleyici etken olur.''
Krizler çoğunlukla hayat değiştirici reformları başlatır. Dört gün süren ve Londra'yı etkisi altına alan 1952 yılındaki yoğun sis ve dumanlı yakıtların kullanımını azaltmak için binlerce kişiyi öldüren Temiz Hava Yasası'nı geçti.
Çin 2008 yılında Pekin Olimpiyatları, Şanghay'daki Dünya Fuarı ve 2010'da Guangzhou Asya Oyunları gibi uluslararası etkinliklerine ev sahipliği yapmadan önce havasını birkaç kez temizlemeye çalıştı.
Fakat çoğu 2014'te Pekin'de yer alan Apec (Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu) buluşmasının bir dönüm noktası olduğuna inandı. Pekin üzerindeki nadir mavi gökyüzü Apec mavisi deyimini doğurdu. Havasını temizlemek için acele eden Çin geniş kapsamlı önlemler tanıttı. Gelecek dört yıl içinde büyük şehirlerde hava kirliliğinin %32 oranında düşmesiyle sonuçlandı.
Salgın hastalık yayılımını engellemek için getirilen karantina, milyonların hayatını tehdit eden hastalık olasılıklarını ve benzer politika değişikliklerini tetikleyebilir mi?
Milyonlarca insanın yıllar içinde ilk kez temiz hava aldıkları için, insanlardan vardiyalı olarak evden çalışmalarını isteyerek yoldaki trafiği azaltmada bir değişime gidebilir mi? (Fukuşima nükleer santralinin kaybedilmesinden sonra enerji sıkıntısı çeken Japonya, işyerlerindeki klimayı azaltmak ve ofis çalışanlarından takım elbiselerini atmalarını isteyerek karbon emisyonlarını azaltmak için bir Cool Biz kampanyası başlattı.)
Delhi'de kış ayarlarında hava kirliliği en kötü seviyesine ulaşıyor
Veya Hindistan, ekonominin başlatılmasına yeşil endüstrilere yardımcı olmak için kaçınılmaz bir teşvikten gelen paranın bir kısmını kullanabilir mi? Yenilenebilir enerji uzmanları, kömürden daha fazla istihdam yarattığını söylüyor: Hindistan güneş ve rüzgâr enerjisi firmalarında zaten 100.000'e yakın iş yarattı.
Ülke, petrol fiyatlarındaki - çoğu ithal olan Hindistan petrolünün - düşüşle, çok ihtiyaç duyulan emisyon kontrol ekipmanı kurmak için kirleten fabrikalara indirim sağlamak için kullanabilir mi?
Dr.Ghosh "Salgından ekonomik olarak iyileşmeden dersler çıkarmamız lazım. Büyüme, iş imkânı ve sürdürülebilir bir gelişmeye ihtiyacımız var.'' diyor. Havayı temizlemek bunun anahtarı olabilir. Uzun süredir Hindistan ve Hintliler temiz hava alma haklarını yok saydılar.
''Dahası, Çin dört buçuk yıl içinde hava kirliliğini% 32 oranında azaltabilirse, Hindistan neden Bağımsızlık yıldönümümüz olan 2027 yılına kadar 80 şehirde kirliliği %80 azaltmak için söz vermiyor?'' diye sordu Dr.Ghosh.
Bu şu an sorulması gereken güzel bir soru.