Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Koronavirüs (Covid-19) salgınının ilacı ve aşısı olmadığını belirterek, "Hastalık, fakir, zavallı, köle, ya da en gelişmiş hastanenin en ünlü doktoru ol, fark etmiyor. Vücut bağışıklığı virüsü yenerse, hatta hastalık belirtisi bile göstermeden baş ediyorsunuz..
Edemezse.. El Fatiha!.. O zaman elimizden gelen tek şey, "Yayılma"nın, yani "Salgın"ın, yani "Pandemi"nin hızını kesmek..
Onun sırrı da dünyanın her ülkesinde üç harf!. M.. H.. M.. Yani.. Mesafe.. Hijyen.. Maske..
Yeni normali yaşamak için dört gecede beş ayrı yere gittim. Mekanların hepsinde masalar, mesafe kuralına göre yerleştirilmiş. Ayni evde oturanlar, ayni masada oturuyor, ama başka yerden gelenlerin masaları uzakta.. Temizlik fevkalade titiz. Garsonlar maske ile hizmet veriyorlar.
Ama sokaklar.. Ah o sokaklar!. Yaşadığımız dünyayı cennet de cehennem de yapanlar, biz insanlarız..
Sokaklar "Devlete isyan eden, baş kaldıran" insanlarla dolu.. Gözünüzün içine baka baka maskesiz yürüyor, dolaşıyorlar.." diye yazdı.
Şişli Emniyet Müdürlüğü önünde maskesiz geçen insanlara işaret eden Hıncal Uluç, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel yasağına rağmen sigara tüttürerek geçen insanlar, yani alenen, resmen devlete, hem de devletin burnunun dibinde meydan okuyan, alçaklar, reziller, hainler, casuslar, asıl canlı bombalar özgür..
O zaman bu pandemi nasıl bitecek?. Eski normale dönmekten umudu kestik zaten, yeni normali koruyabilecek miyiz, Sağlık Bakanım?. Dönemez de, daha da kötüye gidersek bunun sorumlusu kim olacak, İçişleri Bakanım? Maskesiz hayvanlar mı, yoksa maske taktırmayı beceremeyenler mi?" ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...