Çocuk hakları savunucusu ve feminist Hatice Kapusuz yaşadığı istismarı Ekmek ve Gül için kaleme aldı.
Ekmek ve Gül’ün “İçimizden biri” kısmında yayınlanan yazıya “Bu bir ‘şifalanma’ mektubu, hem mektubu Ekmek ve Gül ile paylaşan Hatice için hem de benzer hikayelerin taşıyıcısı kız ve erkek kardeşlerimiz için… Dayanışmayla…” notu düşüldü:
“İstismar ve ihmalin duygusal yansımaları ise bu yazıyı bağıra bağıra yazmamı sağlayan asıl sebep. İstismar ve ihmal biçimleri -illa cinsel olması gerekmiyor- çocuklar üstünde derin bir değersizlik hissi yaratıyor. Sevilmeye, ilgiye ve değer görmeye hak görmedim ben yıllarca. Bu yüzden birinden bir yaprak dalı kadar destek isteyemedim. Beni kimse sevmez ki, beni neden sevsinler ki duygusu ve “Kimse senin için bir şey yapamaz” diye kulağımda çınlayan bir sesle yaşadım 30 yıl. Ben dayanışmaya tüm kalbimle inanırım. Ama bir günden bir güne kendim için dayanışma isteyemedim.
“Ben “Sana kimse inanmaz” diyen bir ses ile susturulmuş bir çocuktum. İçinde elbette başka tehditler de vardı. “Öldürmek” gibi mesela; bunu bir hatırlama anında “Çocukları çok mu kolay öldürürler?” dediğimde hatırladım. Şu an hepsini hatırlayamıyorum. Ama bana hissettirdiklerini ince ince yazacağım. Zira bu ortak hikâyemiz biliyorum. Faillerin değil bizlerin sustuğu, utandığı bu dünya değişene kadar da yüksek sesle konuşacağım.”
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.