CHP’nin, İyi Parti hamlesinin ardından taşların yeniden döşendiği siyaset arenasında HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda merak edilen soruları yanıtladı. Pek çok kesimin aday olarak gösterdiği Demirtaş’ın aday havuzunda en çok önerilen isim olduğunu ifade eden Paylan, “HDP’ye karşı olabilecek operasyonların mesela Demirtaş’ın adaylığını engellemek, onu siyasi yasaklı yapma operasyonuna karşı da tedbirlerimizin, alternatiflerimizin neler olabileceğini yetkili kurullarımız tartışıyor” dedi. Paylan, Cumhurbaşkanı adayını kısa sürede açıklanacağını belirtti.
CHP’nin İyi Parti hamlesine çok sert tepki gösteren AKP’nin geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı milletvekili yaptırmak için hülle yaptığını hatırlatan Paylan, “Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’ten istifa ettirilen bir milletvekili yerine gelerek Meclis’e girmişti” dedi. İYİ Parti’nin siyasi rakipleri olduğunu ancak eşit şartlarda seçime girmesini desteklediğini ifade eden Paylan’ın T24’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:
“Erdoğan, Siirt’ten istifa ettirilen bir milletvekili yerine gelerek Meclis’e girmişti”
“İktidar tekrar iktidarı ele geçirmek için iki yıldır her yolun mübah olduğu bir anlayış sergiledi, hukuku ayaklar altına aldı ve bir ittifak kurdu. Bunun karşısında İyi Parti siyaset arenasına girmeye çalışıyordu onu da engellemek için pek çok ayak oyunları yapmaya çalıştılar. Sonuçta, Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Yargıtay’a, Danıştay’a da güvenmediğimiz için siyasette de böyle önlemler alınması doğaldır.
Geçmişte AKP de siyasete girerken o dönemde kendilerini engelleyenlere karşı hülle yapmıştı. Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’ten istifa ettirilen bir milletvekili yerine gelerek Meclis’e girmişti. Siyasetin şu andaki güçlere karşı, siyasi yapılandırmaya çalışan devlet anlayışına karşı ( AKP-MHP birlikteliği o devleti ele geçirmiştir) tedbirler almasını çok doğal karşılıyoruz. İyi Parti de bizim rakibimizdir ancak o rakibimizin de eşit şartlarda seçime girmesini destekliyoruz.”
“Seçime HDP olarak gireceğiz herhangi bir ittifak altında giremeyeceğiz”
“Aldığımız bazı kararlar var. Biz seçime HDP olarak gireceğiz herhangi bir ittifak altında giremeyeceğiz. İkinci kararımız güçlü bir adayımız olacak. HDP’nin Türkiye toplumuna sunduğu, bütün demokrasi güçleriyle birlikte hareket ettiğini ortaya koyduğu güçlü bir adayı olacak. Çünkü, ne AKP ne MHP birlikteliğinden, ne de diğer taraftaki CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi (SP) birlikteliğinden çıkacak adayın beklentilerimize tam olarak cevap vermeyeceğini düşünüyoruz.
Birisi aşırı otoriter çizgi, diğeri CHP, İYİ Parti ve Sadet Partisi (SP) birlikteliğinin de bizim beklentilerimize cevap olmayacağını düşünüyoruz. Buna karşı kendi adayımızla seçimlere gireceğiz. HDP bir bileşenler topluluğu, kendi bileşenlerimiz içinde toplantılar yapıyoruz, parti kurullarımız toplantılar yapıyor. Kısa zamanda adayımızı açıklayacağız.
“AKP, Meclisi tarumar etti, kendini sarayın noteri haline getirdi”
"('Demirtaş resmi adayınız olabilir mi?' sorusuna) Selahattin Demirtaş elbette ki pek çok kesimin aday olarak gösterdikleri bir isim. Bir aday havuzumuz var oraya pek çok isimler geliyor ve en çok önerilen isimlerden biri Demirtaş, yakın zamanda aday değerlendirmesini yapacağız. HDP’ye karşı olabilecek operasyonların mesela Demirtaş’ın adaylığını engellemek, onu siyasi yasaklı yapma operasyonuna karşı da tedbirlerimizin, alternatiflerimizin neler olabileceğini yetkili kurullarımız tartışıyor.
(“Son gelişmelere bakıldığında siyasette dengeleri değiştiriyor mu?” sorusuna) Kesinlikle değişiyor, toplumda ciddi bir rahatsızlık var ancak bir alternatifsizlik söz konusuydu. AKP iktidarı bu ülkeyi artık yönetemiyor bu erken seçim kararıyla da bunu itiraf etmiş oldular ancak siyaset aranasında güçlü bir alternatif yoktu, ben yönetirim diyen, ben bu ülkeyi düzlüğe çıkarırım diyen güçlü bir alternatif yoktu. İki hedefimiz olmalı, çoğulcu bir parlamento yapmak, cumhurbaşkanı kim olursa olsun onu dengeleyecek ve denetleyecek bir Meclis haline getirmek çünkü AKP Meclisi tarumar etti, kendini sarayın noteri haline getirdi."
“Meclise tekrar itibarını kazandırma hedefinde olmalıyız”
"Çoğulcu, demokratik, yürütme kim olursa olsun onu dengeleyecek ve denetleyecek bir parlamento olmalı. Bu yönde bir heyecan toplumda olacaktır diyorum. 7 Haziran 2015’de bu böyle olmuştu çoğulcu bir Meclis hayali ama ona rağmen erken seçim giderek üç yıllık karanlık bir dönem yaşattılar.
Demokratik bir cumhurbaşkanı, en azından asgari standartlarda, evrensel demokratik standartlarda ülkemizi taşıyacak AB hedefini yeniden tahkim edecek kurumlara saygılı, toplumun bütün renklerine ve kimliklerine saygılı bir cumhurbaşkanımızın olması. Bu iddiaya sahip adayın bizim adayımız olabileceğini düşünüyoruz. Adayımızın başarısı için elimizde geleni göstereceğiz."