HDP’nin 11 Şubat'ta eşbaşkanlarının belirleneceği ve 2019 seçimleri öncesi söylem ve politikalara yönelik kararların alınacağı 3. olağan kongre öncesi gerçekleştirdiği en son ve kapsamlı konferans’ta yeni döneme ilişkin söylem ve politikalar tartışıldı. Yeni dönemde partinin özellikle olağanüstü hal (OHAL) rejimine ve baskılara karşı ortak mücadele edilerek belirli ilkeler kapsamında ortak tavır alınması gerektiği vurgusu öne çıktı. Bu kapsamda HDP’nin 2019 seçimlerine gidilirken politika ve söylemini OHAL karşıtlığı üzerinde ortak mücadele için kuracağı ifade ediliyor.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre HDP takviminde yer alan hazırlık toplantıları dün sona erdi 11 Şubat’taki kongre öncesi HDP’de ocak ayı boyunca gerçekleşen konferanslarda parti tabanından gelen öneri ve eleştiriler sona eren merkezi konferansta ele alındı. “Güçlü Parti, Kararlı Mücadele” sloganıyla gerçekleştirilen konferansa milletvekilleri, parti yönetici ve delegeleri katıldı.
Konferansta ilk olarak siyasi gelişmeler ve örgütsel durum değerlendirmeleri yapılırken, dünkü oturumda HDP’nin yeni döneme ilişkin nasıl bir politik hamle yapması gerektiği, söylemin nasıl olması gerektiği gibi konular ele alındı.
Konferansta OHAL döneminde özellikle 4 Kasım 2016 tarihinde HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la birlikte pek çok vekilin tutuklanmasıyla başlayan süreç ele alındı. Edinilen bilgiye göre, HDP’nin söz konusu gelişmelere karşı politika üretme konusunda eksik ve yetersiz kaldığı eleştirileri de yapılırken, HDP’nin özellikle 7 Haziran sonrası dönemde politika geliştirmede geride kaldığı ve gelişmelere hemen yanıt veremediği özeleştirisi de yapıldı.
Ortak mücadele vurgusu
Konferansın ardından açıklanacak sonuç bildirisinde OHAL’e karşı çıkılması, baskılara karşı ortak mücadele edilmesi, tek tip elbiseye karşı ortak tutum belirlenmesi, Kürt ulusal birliğine yönelik çalışmaların geliştirilmesi, gençlik politikalarının geliştirilmesi, ekolojik konulara önem verilmesi ve yerel örgütlenmelerin güçlendirilmesi gibi konularda yeni döneme yönelik değerlendirmelerin yer alması bekleniyor. Bildiride ayrıca partinin 7 Haziran sonrası konularda bazı durumlarda yetersiz kalmasına yönelik özeleştirilerin de yer alacağı ifade ediliyor.
Konferans boyunca Afrin’e yapılan harekata yönelik tartışmalar yapılırken, Afrin harekâtının özellikle Suriye’de çözüm arayışlarını olumsuz etkileyeceği görüşü dile getirildi. Afrin konusunda HDP içinde yer alan tüm bileşenlerin temsilcilerinin katılımıyla ortak bir açıklama yapılması kararlaştırıldı.
"Muhalefet susturuluyor"
Konferansta HDP ve HDK bileşenlerinin hazırladığı Afrin konulu basın açıklaması da okundu. HDP, DBP, DTK, HDK, SYKP, ESP, DP, SODAP temsilcilerinin ortak açıklamasını SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları okudu. Ortak açıklama, “Kürt halkına yönelik mutabakat görüşmelerinin bitmesiyle birlikte yeniden imha, yok sayma politikası devreye girmiştir” denildi.
Kürtlerin IŞİD’e karşı mücadele ederken Suriye’de statü kazanmasının engellenmek istendiği belirtilen açıklamada, Türkiye içinde de Afrin üzerinden yaratılan şovanizm dalgasıyla adalet ve eşitlik isteyen tüm toplum kesimlerinin boğulmak istendiği, muhalefetin susturulduğuna işaret edildi.