HDP’li milletvekillerinin PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulandığını söyledikleri tecride karşı eylem yaptı.
HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Muş Milletvekili Şevin Coşkun, Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Batman Milletvekili Feleknas Uca, Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı, Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, Abdullah Öcalan’a uygulandığını söyledikleri tecride son verilmesi için bugün Adalet Bakanlığı önünde oturma eylemi yapmak istedi.
Ellerinde “İmralı’da hukuk uygulansın”, “Tecrit insanlık suçudur” yazılı dövizlerle TBMM’den Adalet Bakanlığı önünü yürümek isteyen milletvekillerine izin verilmedi. Polisle yapılan pazarlık sonucunda, HDP’li milletvekillerin bakanlık yakınında açıklama yapmalarına müsaade edildi.
HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, şu açıklamayı yaptı:
“Her geçen sene tecrit ağırlaştırılarak, 24 senedir Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit devam ettiriliyor. 2 seneye yakındır kendisinden hiçbir şekilde haber alınamıyor. Bildiğiniz gibi, bu tür bir yaklaşım hem ulusal hem uluslararası hukuku ayaklar altına almaktadır. Bu açıdan kritik bir aşamaya gelinmiş olan tecride karşı, başta halkımız olmak üzere tüm demokratik güçleri hassas davranmaya, söz ve eylemle tecride karşı tepkilerini göstermeye davet ediyoruz. Abdullah Öcalan’ın ne zaman sesi duyulduysa hem toplumsal barış hem de Türkiye’nin geleceği açısından umut verici olmuştur. Şu anda AKP-MHP iktidarı; Öcalan’a, İmralı’ya yönelik tecrit politikalarıyla insanlık dışı politikalar güdüyor. Bu politikalara karşı hepimizin sesimizi yükseltmesi gerekiyor. Kritik bir aşamaya gelmiş durumdadır.
"Mevcut hukukun Öcalan'a da uygulanması gerekiyor"
Tecridin ne kanunda ne Anayasa’da ne de Türkiye’nin bağlı olduğu uluslararası sözleşmelerde yeri yoktur. Tecrit, bir işkencedir. 2 yıla yakın bir süredir görüştürülmemesi, hiçbir şekilde iletişim kurulmaması, mutlak bir şekilde uygulanması insanlık suçudur. Hükümete, iktidara düşen, Öcalan’ı derhal avukatlarıyla görüştürmek ve bundan sonra da mevcut olan hukukun Öcalan’a da uygulanması gerekiyor.
Bizler de bugün milletvekilleri olarak, insanlık boyutunu aşan, kritik bir aşamaya gelen tecrit uygulamalarını kabul etmeyeceğimizi, buna artık tahammül göstermeyeceğimiz ifade edelim. Bugünden sonra, sonuç alıncaya kadar Adalet Bakanlığı önünde yer alacağımızı belirtelim. Tecrit, günlük siyasete de malzeme ediyor. Tecride karşı mücadele ve İmralı’ya karşı yaklaşım, bizler açısından demokrasi, hukuk ve insan onuru ile doğrudan ilişkilidir.”
(ANKA)