HDP, kayyım atanan belediyelerin faaliyetlerini içeren kapsamlı bir raporu kamuoyuyla paylaştı. Raporun 'Kayyımın rejiminde yerel ekonomi' bölümünde özellikle Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerinde 'pazarlık usulü' ile ihale sisteminin yaygınlaştığı, açık ihale sisteminin ise istisna haline geldiği belirtiliyor.
Raporda bu uygulamanın '4734 sayılı İhale Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan Temel İlkeler’ e aykırı olduğu vurgulanıyor. Pazarlık usulünün, ihalelerde olması gereken şeffaflık, saydamlık ve rekabet ilkelerini ihlal ettiği savunuluyor.
Pazarlık usulü ihaleler hakkında da Mardin örneği veriliyor: Mardin genelinde kayyımların atandığı tarihten günümüze ihaleler yoluyla yapılan toplam harcama miktarı 800 milyon TL civarındadır. Pazarlık usulüyle yapılan harcamanın toplam içindeki payı ise %75 civarındadır. Yani istisnai bir harcama yöntemi olan pazarlık usulü Mardin’de temel yöntem haline getirilmiş ve açık ihale yöntemi istisna hale gelmiştir."
Aynı raporda Mardin'de 6 belediyenin aynı firmaya iki milyon TL'lik ihale verildiği belirtiliyor. Bu ihalelerin neredeyse tamamının pazarlık usulü olduğu ve tek katılımcı ile gerçekleştiği de raporda yer alan bilgiler arasında.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin de 75 milyon TL'lik ihalelerin tamamını pazarlık usulü yaptığı, bu miktarın 20 milyon TL'ya yakın kısmı araç kiralama hizmet alımları olduğu raporda yer alıyor.
Raporda Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerinin bütçelerinin 2017 yılında zarar verdiği, kayyım öncesi dönemde ise bu belediyelerden Mardin ve Diyarbakır'da 2016 yılında fazla bütçe verdiği vurgulanıyor.
Raporda dikkat çeken bir diğer unsur da belediyelere ait taşınmazların değerinin altına satıldığı veya vakıflara tahsis edildiği bilgisi. Buna örnek olarak da, Tunceli'de belediye mülkiyetindeki bir dairenin İlim Yayma Cemiyetine tahsis edilmesi gösteriliyor.