Depremin ardından yoğunlaşan taşocağı ve beton santralı faaliyetleri nedeniyle Hataylılar sağlık problemleriyle mücadele ederken kent sakinleri yetkililerden çözüm bekliyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde sonra yeniden yapılanma çalışmalarının sürdüğü Hatay, yoğun şekilde açılan taşocakları ve beton santralları nedeniyle adeta şantiye alanına dönüştü. Kent genelinde faaliyet gösteren taşocaklarının sayısının en az 87'ye ulaştığı belirtildi.
Afetzedeler ve çevre sakinleri, maden faaliyetlerinin günlük hayatlarını olumsuz etkilediğini, taşocakları ve beton santrallarının yoğunluğu nedeniyle solunum yolu hastalıklarının ve kanser vakalarının arttığını dile getiriyor. Yurttaşlar, bölgedeki toz ve gürültü kirliliği nedeniyle sokak eylemleri ve hukuki mücadelelerle seslerini duyurmaya çalışıyor.
BirGün'ün haberine göre, Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, kentteki taşocaklarının Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları alınmadan veya "ÇED Gerekli Değildir" raporlarıyla kontrolsüz biçimde açıldığını söyledi. Karasu, açılan davaların bazılarını kazandıklarını belirterek, mahkemelerin verdiği kararların diğer bölgeler için emsal teşkil etmesini beklediklerini ifade etti. Karasu ayrıca taşocaklarının yerleşim yerleri ve tarım alanlarından uzaklaştırılması gerektiğini söyledi.
Antakya'daki konteyner kentte yaşayan bir depremzede ise yoğun toz nedeniyle sağlık sorunları yaşadıklarını, sürekli ilaç kullanmak zorunda kaldıklarını belirterek, "Depremde ölmedik ama şimdi hastalıklarla boğuşuyoruz. Eski hayatımızı istiyoruz," dedi.
Altınözü ilçesinde yaşayan başka bir depremzede ise, taşocaklarındaki patlamalar nedeniyle çocuklarını okula gönderirken tedirginlik yaşadıklarını anlattı.
Jel tırnak yaptırmanın sağlık açısından riski var mı;
|