Behram Kılıç*
Yazdığı yazıdan dolayı usta gazeteci Hasan Cemal ile ekranda ağırladığı bir konuğundan ötürü Cüneyt Özdemir hakkında soruşturma açılmış. Şaşırdık mı? Hayır. Müsaadenizle sizleri biraz geçmişe götürmek istiyorum. Belki oradan bakınca bugünler daha aydınlık görünür.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’ydı. İsviçre ve Avusturya’da düzenlenen şampiyonaya Türkiye de katılmış ve yarı finalde Almanya’ya elenmişti. Ben de Aksiyon Dergisi adına bu şampiyonayı takip etme imkânı bulmuştum. Lakin orada başka haberlerin de peşindeydim. Mesela İsviçre’nin yıldız futbolcusu Gökhan İnler ile çok güzel bir röportaj yapmıştım. Bir hedefim de Hasan Cemal ile söyleşi yapmaktı.
Zira AKP’nin kapatılmasının gündemde olduğu o günler, Milliyet’teki köşesinde arka arkaya manifesto niteliğinde yazılar kaleme alan Hasan Cemal de şampiyonayı takip ediyordu. Hatırlayın 2008 yılının Mart ayında AK Parti’ye açılan ve Temmuz 2008’de sonuçlanan ‘Kapatma Davası’nı. En dik duran, en çok itiraz eden, en yüksek sesle bu partinin kapatılmamasını haykıran kişilerden biriydi Hasan Cemal.
Cenevre’den Viyana’ya kadar karşılıklı koltuklarda saatlerce süren bir tren yolculuğumuz oldu kendisiyle. Yolculuk boyunca tüm çabalarıma rağmen ‘şampiyona bitene kadar siyaset konuşmayacağım evlat’ dedi. Artık ümitsiz bir şekilde bir cümle de mi konuşmayacaksınız dediğimde şu tarihi sözü söyledi: Partiler kapanmasın, darbeler olmasın…
Bugün 2008’deki AK Parti’den eser yok. Bunu bizzat AK Partililer söylüyor. Bugün; ayrımcılık yapan, gazete basan, gazeteci tutuklayan, cadı avı yapan, okul kapatmaya çalışan, camiye kilit vuran, iş adamlarına kumpas kuran bir anlayış hâkim bu coğrafyada. Ama Hasan Cemal hâlâ demokrasiyi savunuyor. Dün AK Parti’ye yapılan haksızlıklar karşısında demokrasi demokrasi diye haykırıyordu, bugün iktidarın yaptığı haksızlıklar karşısında demokrasi, hukuk, adalet, insan hakları diye haykırıyor. O gün mağdur olan ve haksızlığa uğrayanların yanındaydı, bugün de aynı yerde duruyor...
***
Viyana’da trenden indikten sonra İspanya-Rusya maçına yetişmek için koşuşturmamız da ayrı bir hikâye. Biz gençler kan ter içinde HASAN CEMAL’e yetişmeye çalıştık. Stada girdiğimizde maç başlamak üzereydi, koltuğa oturduğumuzda ise iki ülkenin milli marşları çalıyordu. İspanya’nın 3-0 kazandığı keyifli bir maç izledik birlikte.
***
Sizce Hasan Cemal, AKP’nin kapatılmaması için yazdığı yazılardan dolayı bugün pişman mıdır? Bence değil. Ne diyordu Sezen Aksu; ‘İnsan umudundan pişman olmaz’.
***
Yazı biraz uzadı. Cüneyt Özdemir’e de geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Ona yapılan suçlama beni daha uzak bir geçmişe götürdü. Yarın paylaşmaya çalışacağım.
Bu yazı samanyoluhaber.com'da yayımlanmıştır