Anne karnında gelişmekte olan bebek sayısı değişkenlik gösterebilse de, yani ikiz ya da üçüz bebeğe sahip olmak mümkün olsa da, hamileliğin tek seferde gerçekleşen bir olay olduğunu biliriz. Fakat, hamileyken hamile kalmak mümkün olabilir mi? Bildiklerinizin aksine, cevap aslında evet. Oldukça nadir koşullar altında kadınların yumurtlama dönemleri hamile olsalar bile devam edebiliyor. Bu durum da, gebeyken yeniden gebe kalmayı yani süperfetasyonu mümkün hale getiriyor. Bu, bir kadının gelişimlerinin farklı aşamalarındaki iki fetüsü aynı anda geliştirebileceği anlamına geliyor.
Bilim Fili’nde “Hamileyken hamile kalmak mümkün mü?” başlığıyla yayımlanan habere göre, panik yapmadan önce, bu durumun oldukça nadir görüldüğünü belirtmek gerekiyor. Avrupa Kadın Doğum ve Jinekoloji Dergisi‘nde 2008’de yayımlanan bir makaleye göre, bu duruma bilimsel literatürde 10 kez karşılaşıldı. Tabii ki bu makalede 2008 yılına kadar olan veriler yer alıyor. 2008 yılına kadar birçok çifte hamilelikten şüphelenilen durumla karşılaşılmış, fakat araştırmacılar bunların içerisinden yalnızca 10 tanesinin süperfetasyon olduğunun delillerine ulaşabilmişler. Bu çalışma yayımlandıktan sonra da, literatüre birkaç süperfetasyon durumu daha girdi.
2009 yılında Arkansas’tan bir kadın, iki buçuk hafta önce hamile kaldıktan sonra yeniden hamile kaldı. Anne, her iki bebeğine de 2 Aralık 2009’da sezaryen doğum ile kavuştu. Fakat bir bebek diğerine göre fark edilir derecede az gelişmişti yani erken doğmuştu.
2015’te de Avustralyalı bir çiftin, birbirleri ile aralarında 10 gün olan iki kızları aynı gün dünyaya geldi. Süperfetasyon Nasıl Mümkün Olabiliyor? Süperfetasyon aslında insanlar dışındaki memelerinde epeyce yaygın. Kemirgenler, tavşanlar, atlar, koyunlar ve kangurular gibi türlerde süperfetasyona rastlanabiliyor. Bazen bu memeliler çift hamileliğe olanak sağlamak için iki uteriye sahip oluyorlar veya bazen menstrüasyon döngüleri hamilelik süresince devam ediyor. Hatta bazı türlerde bu durumun bir üreme stratejisi olduğunu da söylemek mümkün. Ancak, insanlarda süperfetasyonu nadir bir kaza durumu olarak adlandırabiliriz. Çünkü, kadın hamile kaldığı anda vücudu doğumdan önce gerçekleşebilecek ikinci bir gebeliği aktif olarak engeller.
Normalde, bir kadın hamile kaldığında yumurtaların bırakılması kesilir ve gebeliğin hormonsal ve fiziksel değişiklikleri başka bir gebeliği önlemek için birlikte çalışır. Fakat hamile kadınlarda bazı durumlarda yumurtlama devam edebiliyor ve yeniden gebe kalmayı engelleyen sistemdeki bir aksaklık sonucu, hamile bir kadının yeniden hamile kalması mümkün hale geliyor.
Döllenmiş bir yumurta ikiye ayrıldığında veya iki yumurtayı aynı anda iki sperm döllediğinde ortaya çıkan ikiz bebeğe gebe kalma durumundan farklı olarak, süperfetasyon, bir kadının mevcut gebelikten daha genç bir ek cenine hamile kalmasına yol açar. Şu ana kadar, yaş farkı birkaç haftadan büyük olduğu bildirilen herhangi bir vaka ise bulunmuyor.
2008 yılında Avrupa Kadın Doğum ve Jinekoloji Dergisi’ndeki makaledeki verilere göre, literatüre girmiş süperfetasyon durumlarında her iki fetüsün ayrı bir amniotik kese olduğu doğrulandı. Ayrıca iki fetüs, gebelik boyunca ve doğumdan sonra boyut olarak farklılık gösterdi.
Bilim insanlarının çalıştıkları küçük örneklem boyutu göz önüne alındığında, süperfetasyonun neden meydana geldiği ve olasılığını artırabilecek herhangi bir risk faktörü olup olmadığı henüz tam olarak belli değil. Ancak, süperfetasyon raporları, doğurganlık tedavisi gören kadınlarda bu duruma daha sık rastladığını gösteriyor. Buradan birkaç vakanın sebebini doğurganlık tedavisine bağlamak mümkün.
Süperfetasyonun ana riski, bebeklerin yaş farklarına rağmen aynı anda doğacak olmaları gerçeği. Bu nedenle, bebeklerden birinin erken doğum zorluklarını kaçınılmaz bir biçimde tecrübe edeceğini söyleyebiliriz. Fakat, çocukların zihinsel ya da bedensel gelişimlerine süperfetasyonun herhangi bir potansiyel etkisinin olup olmadığının çıkarımını yapmak, incelenebilecek vaka sayısının azlığından kaynaklı şu ana kadar mümkün olabilmiş değil.