El dokuması halıları modernizmle tanıştıran Metrekare markasının kurucularından Yeşim Ketenci, Metrekare’yi ve kaliteli tasarımlarını Maison Française dergisine anlattı.
MF: Metrekare’nin marka kimliğinden söz eder misiniz?
Y.Ketenci: 1996’dan beri klasik halı tarzında Ketenci Halıcılık olarak üretim yapıyor, halılarımızı yurt dışına gönderiyorduk. Uzun yıllar Türk el halılarını Los Angeles’taki mağazamızda satışa sunduk. Türkiye’de modern halıda kaliteli ve tasarımıyla göz alan ürünlerin eksikliğini gördük ve Metrekare’yi kurmaya karar verdik. Metrekare’nin amaçlarından biri de mimarlarımıza hizmet etmek. Başarılı mimarlarımızın tasarladıkları mekânlara koyabilmeleri için modern ve kaliteli halılara ihtiyaçları var.
MF: Metrekare’yle halı gurusu Jan Kath, nasıl bir araya geldi?
Y. Ketenci: Firmayı kurmaya karar verdiğimizde yaptığımız araştırmalar gösterdi ki, kalitesi ve tasarımıyla bize hitap edebilecek iki firma var: Jan Kath ve Odegard. Öncelikle Jan Kath’ı bünyemize kattık; çünkü Jan Kath dünyada tasarım bakımından ikinci sırada yer alıyor. Tasarı mlarında yün, has ipek, ısırgan otu lifi ve kenevir lifi gibi tamamen doğal malzemeler kullanarak dinamik desenler yaratıyor. El dokuması halılarımız, sadece Jan Kath’ın tasarladıklarıyla kalmıyor, isteğe bağlı olarak da halı tasarlayabiliyoruz. Yani haute couture hizmeti de veriyoruz. İstenilen modeli beğenilen renkte ve boyutta tasarlayabiliyoruz veya kişinin hayâlindeki halıyı yaratabiliyoruz.
MF: Kış sezonunda halıda revaçta olan renkler neler? Jan Kath’ın genelde bejleri ve grileri kullandığını biliyoruz.
Y. Ketenci: Bu sezon da yine gri ve bej rengi tonları ön planda, özellikle kum beji revaçta. Jan Kath’ın yeni koleksiyonunda bazı canlı renklere rastlıyoruz.
MF: Yakın gelecekteki hedeferiniz neler?
Y. Ketenci: Hedefimiz Metrekare’yi bir marka yapmak. Kaliteli halı dendi mi insanların aklına Metrekare’yi getirebilmek, en kaliteli markaları bünyemizde barındırmak. Bir de artık halılarımızı evlerin yanı sıra teknelerde ve otellerde de görmek istiyoruz.