Yaşam

HALDUN TANER ÖYKÜ ÖDÜLÜ, YEKTA KOPAN'IN İSTANBUL (A.A)

22 Ekim 2010 02:01
-HALDUN TANER ÖYKÜ ÖDÜLÜ, YEKTA KOPAN'IN İSTANBUL (A.A) - 21.10.2010 - Bu yıl 23'üncüsü gerçekleştirilen "Milliyet Haldun Taner Öykü Ödülü"nü, yazar Yekta Kopan "Bir De Baktım Yoksun" adlı kitabıyla kazandı.  Pera Müzesi'nde düzenlenen ödül töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Van'dan bu tören için İstanbul'a geldiğini belirterek, ödül töreninde Doğan Hızlan ve Yekta Kopan gibi iki isim bir araya gelince, törenin kendisi için gerçekten özel bir anlam taşıdığını söyledi. Haldun Taner'in uzun yıllardır yakından takip ettiği bir yazar olduğunu, eserlerinin büyük kısmını okuduğunu, okumadıklarını da tiyatroda izlediğini vurgulayan Günay, "Keşanlı Ali Destanı" ve "Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım" gibi eserlerinin unutulmaz eserler olduğunu dile getirdi. Günay, Haldun Taner'in, Türk edebiyatının büyük "ses bayraklarından biri" olduğunu, "Demokrasi, fikir ve sözlerde seviye ister" sözlerini de paylaştığını belirterek, "Haldun Taner, mizaha da inanılmaz bir seviye kattı. Bundan gerek sinemada, gerek öyküde, gerek başka alanlarda mizah üzerine çalışan genç yazarların, sanatçıların sanıyorum öğreneceği çok şey vardır, biz politikacıların öğrendiği şeylerin yanısıra" dedi. Günay, siyaseti de sanat olarak kabul ettiğini kaydetti. Ödülü kazanan Yekta Kopan'ın bir röportajındaki "Keşke babam ve kedim Tarçın da bunu görebilseydi" cümlesinden çok etkilendiğini de kaydeden Bakan Günay, babasını çok sarsıntılı günlerde ve genç yaşta kaybettiğini, babası için kendisinin de bu cümleyi sık sık kullandığını, ayrıca hayvanların ailenin bir ferdi olduğu duygusunu da yakından tanıdığını anlattı. Günay, "Bu cümle beni gerçekten çok derinden yakaladı, ortak bir duygu yaşadığımızı hissettim. O yüzden koşa koşa buraya geldim. Burada Haldun Taner adına düzenlenen bir törende bulunmaktan ve çok sevdiğim bir arkadaşımın bu ödülü almasından gerçekten çok mutluyum. Haldun Taner adına belirlenen bir öykü yarışmasında ödül almak, bence gerçekten büyük bir olay" şeklinde konuştu.  Doğan Gazetecilik A.Ş İcra Kurulu Başkanı Servet Topaloğlu da bu ödülün sadece Haldun Taner'e saygılarını ifade etmediğini, aynı zamanda derin gözlemin, mizahın ve yerginin bütünleşerek, kaliteli biçimde harmanlanması tekniğinin teşvik edilmesi anlamına da geldiğini vurguladı. Haldun Taner'in edebiyat ve tiyatro dışında demokrasi, politika, iş hayatı ve genel kültür alanlarında da ince tespit ve eleştirileri bulunduğunun altını çizen Topaloğlu, "Bu konuda güncel bir örnek vermek isterim, çok yerinde bir biçimde gündeme gelen 'daha çok demokrasi adına yapılan açılımların' olduğu günümüz Türkiyesinde Haldun Taner'in örneğin demokrasi adına söylediği şu söz çok günceldir, 'Demokrasiyi sadece fikir özgürlüğü ve söz eşitliği olarak tanımlamak yetersizdir. Demokrasi, fikir ve sözlerde de seviye ister'. Bu yılın ödül sahibi Yekta Kopan'ı kutluyorum" diye konuştu. Seçici Kurul Başkanı Doğan Hızlan da Haldun Taner'i her okuduğunda onun yeni bir yönünü keşfettiğini dile getirerek, "Bu, bir yazarın hala yaşadığının ve okunduğunun göstergesidir" dedi. -"BU ÖDÜL BENİM GÖKKUŞAĞIM"- Bu yılki ödülü "Bir de Baktım Yoksun" adlı kitabıyla kazanan yazar Yekta Kopan ise herkesin zaman zaman hayatın olumsuzluklarından kendilerini kurtaracak bir "gökkuşağı" görmek istediğini, bu ödülün kendisi için bu anlama geldiğini dile getirdi. Haldun Taner öykücülüğünü "Türk edebiyatındaki kelebek etkisi" olarak tanımlayan Kopan, hayatını kaybeden seçici kurul üyesi Füsun Akatlı'nın da burada olabilmesini arzuladığını söyledi. Kopan, "Okumak ve yazmakla olan ilişkimi anlayabilen herkese çok teşekkür ediyorum. An geliyor, birileri gidiyor aramızdan, bize hiç sormadan, haber bile vermeden... Annemiz, babamız, arkadaşlarımız, sevgilimiz, yolunda yürüdüklerimiz, kedilerimiz. Onun için ben, 'Bir de baktım, yoksun' dedim" diye konuştu. Haldun Taner'in yaşamına ilişkin kısa bir filmin de gösterildiği törende, 235 başvuru arasından kitabı ödüle değer bulunan Kopan, ödülünü Bakan Günay ve Doğan Online Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner'den aldı.