Kültür-Sanat

Haftanın Sanat Rotası: Bu hafta, üç büyük şehirde hangi sanat etkinlikleri var?

Her hafta cuma günü yayımlanan bu ajandada, o hafta İstanbul, Ankara ve İzmir’de yapılacak sanat etkinlikleri derleniyor

31 Ocak 2025 07:00
Can Öztürk

Türkiye’nin sanatla dolup taşan şehirlerinden İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan tiyatro, sergi, atölye gibi etkinlikleri derleyen Haftanın Sanat Rotası, bu hafta on dokuzuncu sayısıyla sizlerle. Bu haftanın derlemesinde birbirinden farklı sergiler ve tiyatro oyunları yer alıyor.

Her hafta cuma günü yayımlanan Haftanın Sanat Rotası'nda bu hafta 1-7 Şubat tarihlerindeki etkinliklerine yer veriliyor.

İşte İstanbul, Ankara ve İzmir’de sizler için derlediğimiz kültür sanat etkinlikleri:

İstanbul'da bu hafta

- Hikaye İstanbul'da Geçiyor / Meşher

16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebî türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi fantastik öykülerden grafik romanlara, bilimkurgudan casusluk hikâyelerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor. Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabın merkezde olduğu seçkide yazarlara ait elyazmaları, nadir ilk baskılar ile imzalı ve ithaflı kitaplara farklı kaynaklardan gravür, resim, nota kitapçığı, film, afiş gibi çeşitli yapıtların yanı sıra yayımlanan Türkçe çeviriler ve gazete kupürleri eşlik ediyor.

Edebî türler arasındaki geçişkenliklere, temsillerdeki benzerlik ve karşıtlıklara, devamlılık ve kırılmalara dikkat çeken sergi, kurduğu çok yönlü anlatıyla geçmiş ve bugün, kurmaca ve gerçek, Doğu ve Batı gibi varsayılan ikilikleri yeniden değerlendirmeye çağırıyor. Serginin küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin üstleniyor. 

- Koleksiyoner & Sanatçı

Koleksiyonerlerin koleksiyonlarından seçtikleri eserler ile seçilen sanatçıların yeni eserlerini bir araya getiren ‘‘Koleksiyoner & Sanatçı’’ isimli karma serginin 4. edisyonunda Pınar & Melih Gümüşburun - Sinan Orakçı, Billur & Atilla Tacir - Nilbar Güreş, Müge Sevil - Mustafa Hulusi, Selman Bilal - Eda Sütunç, Agah Uğur - Aslı Çavuşoğlu’ndan oluşan koleksiyoner ve sanatçı eşleşmeleri yer alıyor.

- Atsız Süvari / Nazım Ünal Yılmaz

Avusturyalı şair H.C. Artmann'ın bir sözcük bile yazmadan veya söylemeden de şair olunabileceğine, tek ön koşulun poetik davranma yönünde duyulan istek olduğuna dair yaklaşımından ilhamla özne-nesne ilişkisini bir tartışmadan ziyade ironik bir şiir olarak okuyan Nazım Ünal Yılmaz'ın resimlerindeki figürler, nesneleşmiş bedenler olarak karşımıza çıkıyor.

Bununla birlikte atlar; özgürlük, bağımsızlık ve güç gibi geleneksel anlamlarının ötesinde, Kafkaesk birer özne olarak resmediliyor.

Galeri mekânına yayılan düzenleme, sergideki monolitik tuvalleri hem bireysel hem de toplu bir şekilde okunabilir kılıyor.

- 1984 Büyük Gözaltı

İngiliz yazar George Orwell'in 1949 yılında yayınlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, distopik bir roman olup ''Büyük Birader'', ''Düşünce Polisi'', ''101 Numaralı Oda'', 2+2=5'' gibi çeşitli terminolojileri ve kavramları günümüz lügatine dahil etmiştir.

Bir yeraltı örgütü olan muhalif özellikteki kardeşlik ve bu örgütün lideri Goldstein, bu toplumun düşmanı olarak görülür. Romanın baş karakteri Winston'ın çeşitli olaylara dahil olmasıyla roman, okuyucuların akıllarında birtakım soru işareti bırakacaktır:

Büyük Birader ve Goldstein gerçekten yaşıyorlar mıdır?

Bu distopik eser, Dünya Perdecileri aracılığıyla tiyatro sahnesinde tekrar hayat bulup seyircisiyle buluşuyor. 1984 Büyük Gözaltı oyunu 1 Şubat Cumartesi günü Kozzy Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi'nde olacak.

-Godot’yu Beklerken'i Beklerken

"Godot’yu Beklerken'i Beklerken", çağdaş tiyatronun en yaratıcı parodilerinden biri olarak sahnede hayat buluyor. Absürd tiyatronun simgesi "Godot'yu Beklerken" oyununa gönderme yapan bu eser, beklemenin ve belirsizliğin mizahi bir yorumunu sunuyor.
İki ana karakter, birbirlerini ve hayatta neyi beklediklerini sorgulayarak, hem kendi içsel yolculuklarını hem de ilişkilerinin dinamiklerini keşfederler. Tiyatro sahnesinde, zamanın durduğu ve her şeyin aynı kalacağı hissi, komik ve düşündürücü bir şekilde işleniyor.
Oyun, izleyicilere beklemenin aslında ne anlama geldiğini, hayallerin peşinden koşmanın zorluklarını ve varoluşsal kaygıları sorgulatan sahnelerle dolu. Hem eğlenceli hem de derin bir deneyim sunan "Godot’yu Beklerken'i Beklerken", izleyicileri güldürürken düşündürmeyi başarıyor.

Bu eser, tiyatro tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsat ve modern yaşamın karmaşasında kaybolmuş herkes için evrensel bir mesaj taşıyor. "Godot’yu Beklerken'i Beklerken" ile bekleyişin ve hayatın anlamını yeniden keşfedin. Godot'yu Bekleri Beklerken oyunu 1 Şubat Cumartesi günü Watergarden Performans Duru Black Box Sahne'de olacak.

- Medeniyet Tiyatrosu

Her gün yeniden doğan, dertlerini anlatan, bıkmadan usanmadan insanı tekrar tekrar tiyatroyla buluşturan ve gelenekten geleceğe uzanan bir hikâye Medeniyet Tiyatrosu… Tarihin akışını tiyatroyla değiştirmiş oyunlara ve insanlara selam dururken, dünyanın döndüğü bugünkü düzene dokunabilme ateşiyle bir araya gelen Dormen Akademi mezunları ve Dormen Sahnesi oyuncuları, usta kalem Yiğit Sertdemir’in Medeniyet Tiyatrosu oyununun epik ve eğlenceli bir yorumunu Tolga Yeter’in rejisiyle sahneye taşıyor!.. Medeniyet Tiyatrosu oyunu 1 Şubat Cumartesi günü Dormen Sahnesi'nde izleyicisiyle buluşacak.

Ankara'da bu hafta

- Yan Rol

Yan Rol ; bir kadının yaptığı meslekle, en yakın arkadaşlarıyla ve ailesiyle yüzleşme hikâyesini anlatıyor. Her zaman arkadaş kontenjanında görülen, kendi hayatında bile esas kızın arkadaşı olarak konumlanan bir kadın oyuncu karşımıza gelir ve hikâyesini bizimle paylaşmaya başlar. Alamadığı roller, en yakın arkadaşıyla, babasıyla,annesiyle olan ilişkisi ve toplum baskısı artık susamayacağı kadar ağır gelmeye başlar. Kendi hayatında başrol hissedememesi üzerinden çıktığı bu sorgulamada, hayatın içindeki iktidar ilişkilerine de göz atmayı unutmayacaktır. Yan Rol oyunu 1 Şubat'ta Ankara CerModern Sahnesi'dne olacak.

- Thyestes

Seneca'nın "Thyestes" adlı trajedisi Türkiye'de ilk defa Sosyal Sahne tarafından Türkçe'ye çevrildi ve sahneye kondu.

Bu oyun, iki kardeşin, Thyestes ve Atreus'un, intikam ve ihanet dolu trajik bir hikayesini anlatır. Thyestes, Atreus’un karısıyla abisini aldatır ve Atreus da Thyestes’in oğullarını öldürür. Ardından, onların etini pişirir ve ona sunar. Thyestes, eti yedikten sonra gerçekleştirilen korkunç eylemi fark eder ve Atreus'a lanetler yağdırır. Bu olay, Atreus'un kızı Pelopia'nın Thyestes ile ilişkiye girmesine, sonucunda Aegisthus adında bir oğlan çocuğunun doğmasına yol açar.

Oyun, bu aile trajedisinin derinliklerine inerken, intikam, ihanet, lanetler ve aile içi çatışmaların yıkıcı gücünü gösterir. Seneca'nın dili ve trajik tonu, insan doğasının karanlık yönlerini ve ahlaki karmaşıklıkları vurgular, izleyiciye derin düşündürücü bir deneyim sunar. Thyestes oyunu 1 Şubat Cumartesi günü Sosyal Sahne'de olacak.

- İki Kent Arasında Bir Bar Masasında

Anton Çehov’un klasik eseri "Üç Kız Kardeş"ten ilham alınarak yazılan bu çağdaş uyarlama, sizi bir bar masasında geçen çarpıcı bir yüzleşmeye davet ediyor. Nilay, Derya ve İpek… Bir doğum günü, altı yıl önce kaybettikleri babaları ve derinlerde saklı kalan hayal kırıklıkları, arzular, yaslar… Yan masadan gelen fısıltılara kulak vermek için biletinizi alıp yerinizi ayırtmayı unutmayın! İki Kent Arasında Bir Bar Masasında oyunu 1 ve 2 Şubat Pazar günü Journal Pub'da olacak.

- Şairin Ceketi

Orhan Veli Kanık ve Sait Faik Abasıyanık, bir tarih araştırmacısının gözünden dizelere dökülüyor, anılara kavuşuyor.

Şairin Ceketi’nde asılı kalan şiirler birkaç dizeden ibaret bir imge değil birkaç hayatın kesişiminden oluşan bir tablo oluşturuyor. Tiyatroda şiirler yeniden seyirciyi selamlıyor! Şairin Ceketi oyunu 2 Şubat Pazar günü Bambu Sahne'de olacak.

- Drakula

Bram Stoker’ın ölümsüz eseri Drakula romanındaki karakterlerden hareketle Okan Bayülgen’in yeniden kaleme aldığı ve yönettiği oyunda, tarihin en ünlü fantastik karakterlerinden biri olan Drakula’ya Okan Bayülgen, vampir avcısı Van Helsing rolüne ise Hayko Cepkin hayat verecek. 

Okan Bayülgen Drakula’yı yeniden yazarken hikayeyi romanın yetmiş yedi yıl sonrasına bugünden yarım asır öncesine taşıyor. Tarihin kritik bir eşiğine…

Sahnedeki canlı orkestrada Kurtalan Ekspres’in bas gitaristi, unutulmaz bestelerin sahibi Ahmet Güvenç de yer alacak. Drakula oyunu 3 Şubat Pazartesi günü ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi'nde olacak.

- Ölümcül Oyun

Bazen aynaya baktığınızda sadece yüzünüzü değil, dününüzü de görürsünüz. Ve o ayna bazen geçmişinizden biri olup ansızın çıkar karşınıza… Size, unutmak istediğiniz sizi hatırlatır. Tam dibe vurmuşken biri size ip uzatır… Ve ‘’hayatlarımızı seçimlerimiz belirler…”ama “birini köşeye sıkıştırmak… her zaman tehlikelidir!”. Ölümcül Oyun aslında geçmişle bugünün hesaplaşmasıdır. Kariyerinin zirvesinde, şehrin gözdesi bir kadın (Camille Dragus), hedeflerine sadece bir gecede ulaşmak isteyen genç bir adam (Billy) ve tek derdi düştüğü bataklıktan kurtulmak olan, her şeyden habersiz bir güvenlik görevlisi (Ted). Psikolojik/gerilim türündeki bu oyunda ipler kimin elinde olacak? “Kim bilebilir?” Ölümcül Oyun adındaki bu oyun 3 Şubat Pazartesi günü Tiyatro Kafe'de olacak.

İzmir'de bu hafta

- Müfettiş

Müfettiş’le kahkahaya hazır mısınız? Yozlaşmış bürokratlar, para için söylenen yalanlar, kandırmacalar, rüşvet çarkları… Tabi ki dönemin Çarlık Rusya’sından söz ediyoruz. Gogol’ün ölümsüz eseri ‘’Müfettiş’’, kahkahalarla dolu bir 90 dakikayı garanti ediyor. Gogol'un müfettiş oyunu 1 Şubat Cumartesi günü Akıl Fikir Kumpanyası Ferhan Şensoy Sahnesi'nde olacak.

- Bit Yeniği

Sinan Sezginer, çok zengin ve saygın bir iş adamıdır. Bir gün eve gelen bir yelek ile ortalık karışır. Yelek, Sinan'a aittir ve Mimoza Pansiyon denen düşkün bir pansiyondan gelmektedir. Sinan'ın karısı Aylin, Sinan'ın onu aldattığını düşünür ve en yakın arkadaşı Nilgün ile Sinan'ı yakalamak için ona bir mektup yazarlar. Mektup Sinan'ın eline geçtiğinde ise işler tamamen karışır.

İşlerin bir anda arapsaçına döndüğü bu komedide yaşanan kaçma kovalamaca oyunu izleyenlerin başlarını döndürecek. Haldun Dormen'in uyarlayıp yönettiği bu harika komediyi kaçırmayın. Bit Yeniği oyunu 1, 2 ve 7 Şubat tarihlerinde Sahne Tozu Tiyatrosu Halun Dormen Sahnesi'nde olacak.

- Yaralarım Aşktandır - Furuğ Ferruhzad Bir Kadın Hikayesi

Tiyatro Poyraz'ın ilk oyunu "Yaralarım Aşktandır" da Nazan Kesal tek kişilik oyunuyla, İran'ın güçlü kadın şairi Furuğ Ferruhzad'a hayat veriyor.

Yazar Şebnem İşigüzel'in yazdığı ve Berfin Zenderlioğlu'nun yönettiği oyun, İran şiirinin isyankar sesi Furuğ Ferruhzad'ın nefesini, tiyatro sahnesine taşıyor. Oyunda anlatılan,aynı iklimde açıp solan hepimizin hikayesi; baskı altında yaşayanların, hep eksik bulunanların ve her şeye rağmen yaşamaya devam edip sözünü esirgemeyenlerin. Toprağa emanet edilmeyi bekleyen, ölüsüne bile tahammül edilemeyen, Füruğ Ferruhzad kendi arafında ömrünün şiirini yazacak ve aklınızdan çıkmayacak sözler fısıldamak üzere sahnede olacak. Furuğ hepimize cesaret vermeye, "Kuş ölümlüdür, sen uçmayı hatırla" demeye geliyor. Yaralarım Aşktandır - Furuğ Ferruhzad Bir Kadın Hikayesi tiyatro oyunu 3 Şubat Pazartesi günü İzmir Sanat Kültür Merkezi'nde olacak.

- Film Anlatıcısı Kız

Hayatın rüyalarla aynı maddeden yaratıldığını söylen bir söz okumuştum. Ben de hayatın filmlerle aynı maddeden yaratılmış olabileceğini düşünüyorum. Sonuçta bir filmi anlatmak bir rüyayı anlatmak gibi bir şey. Bir “hayatı” anlatmaksa bir rüyayı, ya da bir “filmi” anlatmak gibi bir şey.  Film anlatan bir kızın neler yaşamış olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Anlatılacak çok şey var… Ödüllü Film Anlatıcısı Kız oyunu 5 Şubat Çarşamba gübü Sahne Marsyas'ta olacak.

- Medea

Euripides tarafından MÖ 420’li yıllarda kaleme alınan Medea, kökü Argonautlar mitolojik hikâyesine dayanan bir trajedidir. Oyun, kendisini aldatan kocasından intikam almak için, ondan olma iki oğlunu ve tercih edildiği kadını ortadan kaldıran bir kadının hikayesini konu edinir. Kimilerine göre çocuk katili, büyücü ve tehlike olarak görülen Medea kimilerine göre de yaşadığı ataerkil sistemde kadının baş kaldırışını temsil eden ilk kadın anti-kahramandır. Günümüzde hala güncelliğini koruyan bu hikaye, Euripides’in metninden yola çıkarak hareket tiyatrosuna uyarlanmıştır.

Tohumunda ihanet olan hiçbir ağacı kabul etmez toprak. Toprak ki varoluşun mabedi. Toprak ki bütün kökleri içinde barındıran. Sıcaklığı sarmalarken ruhu, soğukluğu yuvasıdır karanlığın. Kabul edilmelidir ki uzanan her el ihaneti var eder kendine. Zira sonsuza giden yolda atılan her adım maziye götürür. Çaba yersiz, umut yersiz, güven yersiz. Bu uğurda söylenecek her söz kifayetsiz. Yaşam bu sonsuz ve lanetli döngünün parçasıdır. Medea oyunu 6 Şubat Perşembe günü Tiyatro Kök35'te olacak.

- Bir Oyun Var

Bir göç hikayesi... Yuvadan, aşktan, hayallerden. Ve bitmeyen bir umut doğurur her göç. Artık inadına yaşamak lazım. Tiyatrolarda temizlik işçisi olarak çalışan bir kadın Hörü. Seyirci ile Bulgaristan'dan zorunlu göçünü, annesini, büyük aşkını, kitapları ve umutları paylaşıyor. Bir söyleyip iki gülen, gözyaşlarını verdiği sözler için tutan bir kadın. Hörü, aklı, vicdanı, sözü olan tüm kadınlardır. Bir Oyun Var adlı tiyatro oyunu, 7 Şubat Cuma günü Tiyatrolog Akademi Alsancak Sahnesi'nde olacak.