Nursena Kurtoğlu
Hacettepe Üniversitesi'nde öğrenciler katledilen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için Beytepe kampüsünde eylem yaptı. Eylem çağrısı yapan Hacettepe Kadın Çalışmaları Topluluğu Hükçat, okulun Öğrenci Temsilciler Konseyi (ÖTK) tarafından "politik eylem" çağrısı yaptıkları gerekçesiyle suçlandı. Okulda düzenlenen eylemde ise aralarında erkeklerin de bulunduğu bir grup öğrenci “Jin, Jiyan, Azadi” sloganına tepki gösterdi.
Hacettepe öğrencileri, İstanbul'da Semih Çelik tarafından katledilen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in katledilmesine tepki göstermek için Beytepe Kampüsünde eylem yaptı. Hacettepe Kadın Çalışmaları Topluluğu’nun eylem kararını duyurmasının ardından, okulun Öğrenci Temsilciler Konseyi de aynı gün ve saatte eylem yapma kararı aldı. ÖTK, Hükçat'ın eylemleri birleştirme çağrısına, sosyal medyalarından Hükçat'ı hedef göstererek cevap verdi. ÖTK, paylaşımında Hükçat'ın marjinal gruplardan oluştuğu ve "politik" eylemler yapacağı iddiasında bulundu.
"Kadın ve çocuk haklarını savunma amacından sapan, bölücü hiçbir etkinliğe önayak olmayacak ve bölücü her girişimin karşısında olacağız" ifadelerine yer verilen ÖTK paylaşımında "Jin, Jiyan, Azadi" sloganına tepki gösterilmesine değinilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Değerli Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, ülkemizde yaşanan üzücü olaylara dikkat çekerek, kadınların ve çocukların hak ve özgürlüklerinin her durumda yanında olacağımızı göstermek, kayıplarımızı anmak adına anlamlı bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bu yaşanan üzücü durumlarda birlikte hareket etmek ortak gayemizdir. Yürüyüşümüzün ardından bazı farklı grupların, yürüyüşümüzü amacımızdan saptırıp farklı yönlere çektiğine ve bizi bazı etiketler altına soktuğuna şahit olduk. Hacettepe Öğrenci Konseyi olarak, hiçbir otoritenin boyunduruğu altında olmadığımızı ve olmayacağımızı söylemek istiyoruz. Kadın ve çocuk haklarını savunma amacından sapan, bölücü hiçbir etkinliğe önayak olmayacak ve bölücü her girişimin karşısında olacağız. Yürüyüşümüze katılan her arkadaşımıza teşekkür ederiz. Birlikte daha özgür, daha adaletli, daha güvenli bir ülke ve kampüs inşa edeceğiz.”
TIKLAYIN - İstanbul'da yarım saatte iki kadının öldürüldüğü olaya ilişkin yayın yasağı getirildi
Hükçat'tan Danış: Kampüs güvenli değil
Hükçat'tan Aslınur Danış, eylemleri birleştirmeye yönelik yaptıkları görüşmede, ÖTK’nın kadın cinayetlerinin politik olmadığını, cezasız politikasına karşı sloganlar atmak istediklerini söylediğini aktardı. Danış, kampüsün güvenli olmadığını ve eylemde buna dair taleplerini dile getireceklerini söylediklerinde ise ÖTK’nın o kadın cinayetlerinin politik olmadığı ve kampüsün yeterince güvenli olduğu yanıtını verdiğini söyledi.
Birleşme kararının alınamasının ardından, Hükçat ve ÖTK, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in katledilmesine tepki göstermek için bugün Beytepe Kampüsü’nde ayrı ayrı eylem düzenledi.
Hükçat'ın eyleminde "İş birlikçi AKP halka hesap verecek", "Öfkeni örgütle kadınlar yaşasın," “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganları atıldı. ÖTK'nın yaptığı eylemde ise anma yürüyüşü olduğu gerekçesiyle slogan atılmaması istendi. Ayşenur ve İkbal için yapılan eylemde Diyarbakır'da katledilen Narin Güran da unutulmadı ve "Narin'i unutmuyoruz" sloganı atıldı.
Jin, Jiyan, Azadi sloganına tepki
Hükçat’ın yaptığı eylemde, Yıldız Amfi'nin önündeki eylemde iki grup arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. "Kadın, Yaşam, Özgürlük" anlamına gelen Kürtçe “Jin, Jiyan, Azadi” afişi taşıyan kadınlara aralarında erkeklerinde bulunduğu bir grup öğrenci müdahale etmeye çalıştı. Eylem sözcülerinin müdahalesiyle birlikte tartışma büyümeden sonlandı.
TIKLAYIN - Yarım saat arayla iki kadını katleden Semih Çelik 5 kez psikolojik tedavi görmüş!
Rektörlüğe yüründü: Koruma, Aklama, Yargıla
Öğrenciler "Koruma, aklama katilleri yargıla" sloganları eşliğinde rektörlüğe yürüdü. Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında, Eylül ayında 34 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleştiği belirtilerek, “Kadın düşmanı politikalarla yaygınlaştırılan kin ve nefret, İstanbul Sözleşmesi'nin bir gecede yürürlüklükten kaldırılması, 6284'ün uygulanmaması, çocuk istismarı ve kadın davalarında cezasızlık politikası, çocukları istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesi'nin hedefe konması gibi adımlar failleri cesaretlendiriyor. Cinayetler münferit değildir. Haklarımız ve hayatlarımız üzerinde oynanan politikalarla güvencesiz bir yaşam inşaa ediliyor” denildi.
"Daha fazla kız kardeşimizin acı haberleriyle güne başlamak istemiyoruz"
Kampüs içerisinde her yıl onlarca kadının otostopta, sınıfta, hastanede ve kampüste tacize ve şiddete maruz bırakıldığı ifade edilen açıklamada, “Üniversitemiz yönetim organları tacizi ve şiddeti önleyecek önlemler almıyor. Failler cezasız kalıyor. Daha fazla kız kardeşimizin acı haberleriyle güne başlamak sokaklarda ve kampüslerde korkarak yürümek istemiyoruz. Eşit, özgür ve şiddetsiz bir dünya ve kampüsler istiyoruz. 6284 sayılı kanun, Lanzarote Sözleşmesi, bütün haklarımız uygulansın. Cezasız politikası son bulsun. Güvenli kampüsler istiyoruz. Kampüsümüzde ki ışıklandırma eksikliği giderilsin, ring seferleri artırılsın. Kadınlar otostopa mecbur bırakılmasın. Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu aktifleştirilsin. Güvenli kampüs istiyoruz!” denildi.
Güvenlik görevlileri kayıt aldı, öğrenciler tepki gösterdi
Okulun güvenlik görevlileri, eylem boyunca öğrencileri kamera ile kayda aldı. Duruma tepki gösteren öğrenciler, kayıtların kendilerini baskı altında tutmak için almak için alındığını ifade etti.