HaberTürk yazarı Sevilay Yılman, "Ben de üzülüyorum gerek Esad zalimi yüzünden ülkesini terk eden Suriyelilere gerek Taliban korkusu ile Afganistan’ı terk edenlere... Ancak öfke de duyuyorum. Hele hele de ülkesinde kalıp zulme, baskıya, barbarlığa, zalimliğe karşı direneceği yerde umursamazca nargilesini tüttüren, keyfe keder hayat süren zıpkın gibi gencecik delikanlılara!" düşüncesini dile getirdi.
Yılman, şu ifadeleri kullandı:
"Evet. Esad bir zalim. Azılı bir katil. Taliban da öyle. Hiç farkları yok benim nazarımda.
İyi de 102 sene evvel bu ülkeyi işgalden kurtarmak için yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk ve onun komutasındaki ordunun, onun önderliğinde hareket eden milletin kelle koltukta savaştıkları adamlar kuzu gibi tipler miydi? Hepsi birbirinden alçak olan işgalci askerlerin atalarımıza neler yaptıklarını, nasıl işkenceler ettiklerini tarih kitaplarının sayfaları uzun uzun yazıyor!
Çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden zulmetmiş namussuzlar! Peki soruyorum şimdi bugün Suriye’den kaçıp gelenlere sorgu, sual etmeden kol kanat geren ve dahası; 'Onlar da artık buralı! Bu vatan onların da vatanı!' diyerek ölümüne sahiplik eden arkadaşlara! Bizim atalarımız niye kaçmadı kardeşim?
Suriyelilerin canı çok tatlı da işgalcilerin silahlarının gölgesinde yaşamaya mecbur kalan atalarımızın değil miydi? Yüzbinlerce insan şehit düştü bu topraklar işgalden kurtulsun, bağımsız olsun, özgürlük gelsin diye.
Bakın bugün 30 Ağustos… Büyük Taarruzun 99. yılı. Dünya tarihine "büyük kahramanlık destanı" olarak geçen zafer günümüz! Peki İngiliz'i, Fransız'ı, Alman'ı, İtalyan'ı, Yunan'ı tarafından işgal edilmiş ve binbir pislik etrafını sarmış bu topraklar nasıl geri kazanıldı? Nasıl biliyor musunuz?
'Kalırsam öleceğim! Üzerime bomba yağdırılıyor, işgalciler işkence ediyor, tecavüz ediyorlar!" gerekçesi ile ülkesini terk etmeyen vatanseverler sayesinde!"