T24 - CHP’li muhaliflerin hedefindeki isim Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, örgüte sahip çıkarak, “Örgütün ne günahı var? Olağanüstü çalıştılar” dedi. Baykal’ın ve diğer muhaliflerin televizyon ve gazete üzerinden konuşmasını da eleştiren Tekin, “Partimizin kurullarında söylenseydi daha şık olurdu” diye konuştu. “Kurultay ihtimali görmediğini” söyleyen Tekin, Genel Merkez’deki değişiklikle ilgili yetkilinin Kılıçdaroğlu olduğunu vurguladı ve “kellesini isteyenlere” karşı iddialı bir çıkış yaptı.
Gürsel Tekin'in Vatan gazetesinden Deniz Güçer'in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Faturayı teşkilata doğal olarak size kesenler oldu. Çalışmadılar mı?
CHP’de, İlçe yöneticiliği, il başkan yardımcılığı, il başkanlığı, belediye başkan vekilliği yapan ve bütün seçimleri yaşayan bir insan olarak söylüyorum: Son yılların en iyi çalışan örgütüyle çalıştık. Eksiklik elbette var ama bunların nereden kaynaklandığını görmezlik edemezsiniz. CHP örgütü, 11 iç savaş yaşamış bir örgüt. İçe dönük bir örgüt. Eğer AKP örgütü ile kıyaslarsanız haksızlık yaparsınız. Bir tanesi sıfırdan, disipline edilmiş, arkasında iktidar olanaklarını olan bir örgüt. Diğeri ise sürekli iç savaş yaşamış, adeta Irak Ordusu’na dönmüş bir örgüt. Bütün buna rağmen olağanüstü bir çaba sarf ettiler. 81 ilde miting yaptık. Onlar olmasaydı nasıl yapardık?
Sorun yapısal mı?
Evet örgütlenme yapımızdaki yanlışlıkta. Bireysel olarak bir örgüt başkanı başarılı, diğeri başarısız olabilir. İyi bir adam dönemi değil, iyi bir sistem dönemi önemli. İnşallah önümüzdeki süreçte, yeni kongre, yeni tüzük kurultayıyla örgütler daha aktif, daha dışa dönük, proje anlatan, seçimden seçime değil sürekli çalışan bir örgüt haline gelecek. Örgütte kısmen değişiklikler oldu ama fark etmez. Çünkü genel yapıyı üç, beş günde değiştirme ihtimaliniz yok.
Kafanızdaki yeni örgütlenme nasıl?
İç sorunlarını bitirmiş, dışa yönelik örgütlenmiş, kadın ve gençlik kollarıyla, üyeleriyle birbiriyle uyumlu, iç tartışmayı değil projeleri anlatan bir yapı. Nerede ne varsa CHP örgütlerinin orada olması lazım.
Örgütlenmede ciddi değişiklikler düşünüyorsunuz yani.
Zaten önümüzdeki Ekim ayından itibaren ilçeler, iller kurultay takvimine başlayacak. Ona göre bir yapılanma olacak. Tüm örgütlerimize şunu söylemek istiyorum: Enerjinizi kaybetmeyin, yarın seçim varmış gibi sahada olun, genel merkez yöneticileri olarak elimizdeki her şeyi onlar için seferber edeceğiz. İnanıyorum ki önümüzdeki yerel seçimlerde çok başarılı ve daha anlaşılır bir CHP olacağız.
Örgütlerde Baykal’cı Kılıçdaroğlu’cu ayrımı yaşandı mı?
Hayır. Örgütlerimiz sağduyuludur. Sadece ‘partimiz büyüsün ve iktidar olsun’ dediler. Daha iyi olmasını istediler. Şuna yakın, buna uzak katılmıyorum.
Yani bazı muhaliflerin ‘CHP’ye oy vermeyin’ diye çalıştığı doğru değil..?
Bunları biz de duyduk. Eğer bunu söylemişse zaten partili değildir, kim olursa olsun.
Muhalifler “Gürsel Tekin’in kellesini almak istiyor” yorumlarına ne diyorsunuz?
Benim kellemi ancak ve ancak Sayın Kılıçdaroğlu, kurultay delegeleri ister. Gerisi de vızırtıdır.
Kılıçdaroğlu’nun size uyarısı oldu mu?
Hayır olmadı. Ben dahil hepimiz genel başkanımıza açık çek verdik. Her zaman arkasında olduğumuzu, yeni yapılanma için ne yapılması gerekiyorsa o konuda kendisine o olanakları vereceğimizi söyledik.
“Yüzde 40 dedi ama 26’da kaldı” eleştirileri de yapılıyor...
Ne diyecektik? Bunu eleştirenleri çok garipsiyorum. Hele CHP’li olanları. Siz parti yöneticileri olarak seçmeninize veya partilinize bir iddia koymazsanız olur mu? Sayın Başbakan da 2009’da yüzde 50’nin üzerinde dedi, yüzde 38 aldı. Biz maça çıkarken ‘Yenileceğiz’ mi diyecektik? Ne bekliyorlardı o eleştirenler. “Hayır efendim biz muhalefet olacağız, iktidar istemiyoruz’ mu dememizi bekliyorlardı. Bunu ben ne bugün söylerim ne de yarın.
Size ‘Gitsin diyenlere cevabınız nedir?
Diyorum ki, kamuoyu yoklaması yaptıralım, millete soralım. CHP örgütü, seçmeni bırak diyorsa bu partinin kapıcısı olmaya razıyım.
81 ili gezdiniz. O ziyaretlerin size göre faydası oldu mu sonuçlara?
Tarlaya patatesi ekersiniz yetişmesi 6 aydır. 20 yıldır gidilemeyen iller, ilçeler, beldeler vardı. İnanabiliyor musunuz, tam 20 yıl. Gittiğimizde bir çok yerde insanlar bize, ‘İlk kez geldiniz. Bugüne kadar hiçbir parti yöneticisi görmedik’ dediler. Bırakın vatandaşları örgütleri ziyaret eden olmamış. ‘Yahu bizim Gümüşhane ilimiz var. Bu il nerdedir, örgüt nerededir, gidip bakalım’ dememişler. İlk kez sayın genel başkan olağanüstü bir çabayla 81 ilin tamamına, 240 ilçeye gitti. Her gittiğimiz yerde oy versin veya vermesin hiçbirinde tepki görmedik. Olağanüstü ilgi vardı.
Oya dönüşmedi galiba...
O ayrı bir şey. Elbette biz de dönüşmesini isterdik. Ama belli ki bu kısa süre içinde mümkün olmadı. Eğer yine seçimden seçime, Ankara merkezli siyaset yaparsak yarın yine başarısız oluruz. Ama Sayın Genel Başkanımız talimat verdi: Bütün arkadaşlarımız, parlamentodaki yemin töreninden sonra milletvekilleri bölgelerde olacağız. Türkiye’nin gerçeklerini kavramış çok önemli projeler hazırlandı. Bunları teker teker vatandaşımıza, STK’lara anlatacağız. Hiç kimse “projeler yanlış” diyemedi. Ama bunlar çok kısa sürede kavranabilecek projeler değildir. Hele seçim döneminde çok zor. Kavram kargaşası içinde kaynayıp gidiyor.
İlk kez gittiğiniz çok il oldu galiba...
Ağrı, Gümüşhane, Erzurum... İlk defa gidiyorsunuz. İnsanlar size çay ikram edebilir. Siz de kendinizi anlatırsınız. Ama 20 yıl sonra gelmişsin, seni turist olarak görüyor. 20 yıldır dokun yok, kokun yok. Dokunmamışsın, derdiyle ilgilenmemişsin. Bir günde bunlar dönüşebilir mi? Ama inanıyorum ki hepsi dönüşebilecek potansiyeldir. Eleştiren arkadaşlarımızın biraz insaf etmesi lazım. 5 aylık bir yönetim bu. “5 ayda niye siz şunu yapmadınız?” demek insafsızlıktır. O zaman demezler mi, “20 yıldır siz niye yapmadınız kardeşim?”
Baykal anketlerde yüzde 28’lerde bıraktık diyor ama...
Seçim sonuçları sandığa göre değerlendirilir. Kamuoyu yoklamalarına göre değerlendirilecekse o zaman seçim yapmamıza gerek yok.
Baykal ve Sav Kemal Beyi eleştirmeye başladı. 12. iç savaş yolda olabilir mi?
Hayır.
Kurultay için gerekli imzayı toplayabilirler mi?
Bilemiyorum. Kurultay delegelerine bizim büyük saygımız var, Ama benim tahminim mümkün değil.
Deniz Bey geri dönebilir mi?
Bilemem. Karar kurultay delegelerinindir. Onlar kime karar verirse ona saygılıyız.
Baykal’ın hemen eleştirmeye başlamasını nasıl yorumluyorsunuz?
Bu süreç içinde Sayın eski genel başkanımız Deniz Beyin de, geçmiş dönemde partiye emek vermiş insanların da böyle televizyon, gazete kanallarıyla değil önümüzdeki günlerde toplanacak grup, PM veya il başkanları toplantısında konuşmaları daha şık olurdu. Elbette bizim de eksikliklerimiz vardır ama bunları böyle televizyon veya gazete aracılığıyla CHP’lilerin konuşmasını çok doğru bulmuyorum. Sayın Kılıçdaroğlu ulaşılmayacak bir insan değil. Herkes rahatlıkla ulaşabiliyor. Bunlar içerde konuşulmuş olsaydı daha şık olurdu. Ama kamuoyu önünde bunları tartışmak partimize zarar verir.
Her seçimde AKP seçim biter bitmez sonraki seçime çalışmaya, CHP ise tartışmaya başlıyor...
Biz tartışmıyoruz. Sayın Genel Başkanımızın kadrosundaki insanların hiçbirisi geçmiş dönemlerde de bu iç tartışmalara girmedi, başarılı-başarısızdır diye televizyonlara gazetelere çıkmadı.
İrlandalılar kimler?
Bizde kimse İrlandalı değildir. Kaldı ki İrlandalılar da vatandaştır bu ülkede. Zaten Sayın İnce düzeltti o sözleri.
'67 ilde oyumuzu yükselttik'
Bu seçimde en çok neye şaşırdınız?
Niğde’de de, Aksaray’da da kadın arkadaşlarımız olağanüstü çaba sarf etti. Bu dönem en çok kadınlar çalıştı. Eleştiriliyor ama 67 ilde oylarımızı yükseltmişiz. Şunu inanarak söylüyorum: Türkiye’nin her yerinde CHP var olacak duruma geldi. Biz artık Ankara değil Anadolu merkezli siyaset yapacağız.
'Her iki kişiden biri borçlu'
Yüzde 26’yı siz nasıl analiz ediyorsunuz. Seçmen size ne söylüyor?
Bizim eksiklerimizi tamamlamız gerekiyor, doğru. Ama bir şeyi kabul etmek gerekiyor ki, bize göre ekonomi başarısız. Ancak toplum öyle görmüyor. Ekonomiyi başarılıymış gibi görüyor. Bir de toplumun önemli bir kısmı borçlu. Yani her iki kişiden biri oy veriyor ama o iki kişiden biri borçlu. Traktör almış, ev almış.. O korku içinde “İstikrar bozulmasın”ı tercih etmiştir. Ama biz millet iradesine saygılı olacağız.
'Hiçbiri çatının dışında olmaz'
Demirel ekibi grup oluşturur mu?
Bunlar çok çirkin şeyler. İnsanların haysiyetiyle oynamak doğru değil. Hepsi bunlara karşılık ağır demeçler verdi. CHP bir bütündür, o arkadaşlarımızın hiçbiri bu çatının dışında olmazlar.
'Bizde 81 ilin milletvekili olacak'
Sayın Kılıçdaroğlu genel merkez kadrosunda değişiklik yapacak mı?
Takdir genel başkanındır. İhtiyaç duyuyorsa bir çok şeyde değişiklik yapmalı ve biz de her türlü desteği vermeliyiz.
CHP bir kurultaydan daha sağlam çıkabilir mi? Yoksa Kılıçdaroğlu’na şans vermek gerekir mi?
Benim bildiğim, örgütlerimiz delegelerimiz, güvendiğim parti tabanı Sayın Kılıçdaroğlu’ndan vazgeçmez.
Yüzde 50 raporu geldi mi?
Bir seçim analizi yapılacak. 81 ille ilgili bütün veriler gelecek.
Sandık bazında değerlendirme yapacak mısınız?
Elbette. Başladık ama itirazlar bittikten sonra tümü yapılacak. Örneğin sıfır oy aldığımız, çok az oy aldığımız yerler var. Hepsini tek tek masaya yatıracağız. Oralara gideceğiz neden alamadığımızı soracağız. Gerekçeler nedir, il başkanlarımızla, ilçe başkanlarımızla gözden geçireceğiz. Bizde 81 ilin milletvekili olacak. Parlamentoda olmasa da hiçbir il milletvekilsiz kalmayacak.
'Başbakan'la helalleşmem'
İddialarda kaç takım elbise kaybettiniz?
Bir takım elbise, 2 gömlek kaybettim. Ahmet Hakan’ın takım elbisesini de alacağım (gülüyor). Ama bakın İstanbul’da 2009’da yüzde 40 dedim yüzde 38. 5 aldık. O zaman kamuoyu yoklamalarının hepsi yanıldı, bu sefer biz yanıldık. İnsanız. Sahaya, sokağa baktığımızda 63 il dolaşan bir insan olarak söylüyorum, çiftçi “Yandım” diyor, köylü “Yandım” diyor, iş dünyası “Korktum” diyor. Bütün bunlara baktığımızda yüzde 26 değil ama yüzde 50 beni şaşırttı.
Yüzde 50 gerçekten yüksek...
Mazaretlere sığınmak istemiyoruz. Yine de kamu olanakları sınırsız kullanıldı. Valilikler, kaymakamlıklar, olağanüstü medya baskısı oldu. Bütün bunlar seçim döneminde olmaması gereken şeylerdi. Sonra Sayın Başbakan’ın söylediği çirkin laflar, affedilebilir laflar değildir. Söylenebilecek laflar değildir. Siyaseten insanlar birbirini eleştirebilir ama insanların ırklarıyla, soyuyla sopuyla siyaset yapmak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına asla yakışmaz.
'İçimi incitti'
Seçim bitti deyip hakkınızı helal edecek misiniz?
O konuda ben olsam etmem. Siyaseten bir çok şey affedilebilir. Ama sayın başbakanının bu toplumun çimentosu olan Alevileri ötekileştirerek, hedef göstererek söylediği laflar helallikle affedilebilir laflar değil. Unutmasın ki, sayın Başbakanın o anlayışıyla bu ülkede Sivas, Çorum, Maraş yaşandı. Bu ülke bu kara sayfaları kapatırken sayın Başbakanın bunun üzerinden siyaset yapması içimi incitti.
'MHP’ye yüzde 2-3 CHP oyu kaydı'
İzmir’i kaybettiniz mi sizce?
Hayır. Oyumuzu artırdık, AKP de oyunu artırdı. Kimse doğru düzgün analiz etmiyor: 2007’de merkez sağın, SP’nin oyları vardı, bu sefer hepsi AKP’ye gitmiş. Ufak partilerin önemli kısmı AKP’yi tercih etmiş. Bizi değerlendirirsek; CHP seçmeni çok duyarlı. MHP’ye olan bu saldırılardan dolayı, baraj altı kalmaması için çok ciddi bir oy kayması oldu.
Yüzde kaçlık bir kaymadan söz ediyorsunuz, tahmininiz var mı?
Elimizde bir veri yok ama bence yüzde 2-3 civarında bir kayma yaşandı. İl bazında baktığınızda MHP’ye ciddi bir yönelme var. Sahada da görüyorduk zaten. Gelen “Başkanım, 4 kişiyiz. İki CHP, iki MHP” diyorlardı. “Yapmayın, etmeyin” dedik ama..
Yarından itibaren ne yapacaksınız? Muhalifler çalışmalarını sürdürecek gibi...
Yolumuza devam edeceğiz. Yapmamız gereken çok şey var. Yine Erzurum’a gideceğim ama bu sefer turist Ömer gibi değil. “CHP’li Gürsel Tekin olarak geldim” diyeceğim. Muş’a, Van’a gideceğim. Cumhuriyet Halkevi Dernekleri’ni Anadolu’da yaygınlaştırmak istiyoruz. Oralarda İstanbul’da çok önemli dönüşümler oldu. O insanların hiçbiri bizim seçmenimiz değildi ama şimdi yüzde 99’u CHP seçmenidir.