Sağlık

Günlük su tüketim miktarı böbrek yetmezliği riskini ne kadar etkiliyor?

İnsan vücudunun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişiyor

04 Kasım 2014 10:52

Böbreklerin normal şekilde çalışabilmesi için günde en az 2,5 litre su içilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, yaş ilerledikçe suyun daha çok tüketilmesi uyarısında bulunuyor.

Acıbadem Bursa Hastanesi Organ Nakli Merkezi Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay, vücuttaki kanın yüzde 92'sinin, kemiklerin yüzde 22'sinin, beynin ve kasların yüzde 75'inin sudan oluştuğunu hatırlattı. İnsan vücudunun su içeriğinin yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Oktay, çocukların vücudundaki su oranının yüzde 70 iken, yenidoğan bebeklerde bu oranın yüzde 90'a kadar yükseldiğini kaydetti.

Prof. Oktay, şu bilgileri verdi: "Yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlıyor. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekiyor. Yetişkinlerde yüzde 60 olan bu oran yaşlılarda yüzde 50'ye kadar iniyor. Yaşlılarda tüketilmesi gereken sıvı miktarı değişmez. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için günde toplamda yaklaşık 2 buçuk litre su kaybediliyor. Böbrekler, vücuttaki toksik atıkları süzebilmek için suyun yardımına gereksinim duyuyor. Bu nedenle ne kadar çok su içilirse böbrekler de görevini daha iyi yerine getirebiliyor. Vücutta fazla su varlığında böbrekler optimal çalışıyor ve fazla su ile birlikte zararlı maddeleri atıyor. Bedenin su alımı azaldığında veya yokluğunda, vücut suyu tutuyor ve idrar oluşumu azalıyor. Bu durumda böbreklerin çalışması ve işlevi de zayıflıyor."

 

'Yaşlılarda risk daha fazla'

 

Böbreklerin çalışmasının azalması ile vücutta zararlı atıkların birikebildiğini ifade eden Dr. Oktay, şöyle devam etti: "Ayrıca bu atıkların kendisi de böbreğe zarar verebilme yetisine sahip. Genç ve sağlıklı kişilerde, tekrar bol su içildiğinde böbrek çalışması normale döndüğü görülüyor. Kişinin eğer daha önceden böbrek hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi bir hastalığı varsa, susuz kalmanın böbreğe vereceği zarar daha büyük olabiliyor. Bu risk yaşlılarda çok daha yüksek görülüyor. Böyle bir durumda böbrek çalışmasını durdurabiliyor ve bir daha eskisi gibi verimli çalışmayabiliyor."

 

'Su içmenin mevsimi olmaz'

 

Su içmenin bir mevsimi olmadığını ve sadece yazın sıcaklarda değil kış aylarında da aynı oranda su içilmesi gerektiğini belirten Oktay, "Su içmenin bir mevsimi yok çünkü vücudun su kaybı sadece yaz aylarında değil kış aylarında da meydana gelen bir süreç. Bu nedenle her mevsim bol sıvı tüketmek gerekiyor. Sıvı tüketiminin de önemli bir oranını doğrudan su ile karşılamak çok önemli." diye konuştu.