Güney Koreliler nasıl insanlar?
Güney Koreliler, diğer Asyalılara nazaran daha samimi olarak bilinir. Her ne olursa olsun sürekli gülümseyen bir yüz ifadesinin arkasına saklanmayıp, gerektiğinde üzüntü ya da öfkelerini de dışa vurmaktan çekinmezler. Duygularını, çok iyi tanımadıkları insanlarla paylaşmakta da herhangi bir sakınca görmezler.
Bireysellik değil, birliktelik ön plandadır. Sevinçlerini de hüzünlerini de sevdikleriyle birlikte yaşarlar. Aynı şekilde eğlence ya da seyahat gibi etkinliklerde de yanlarında en az bir kişi daha vardır. Bu durum, çalışma hayatlarına da yansır. Genelde grup halinde daha verimli çalışırlar. İş çıkışı sosyal faaliyetler de yine grup halinde yaparlar. Öyle ki gruptan ayrılıp erken eve gitmek, hakaret olarak algılanabilir.
Yeni tanıştıkları insanlara ilk sordukları sorulardan biri de kan grubudur. Zira bir insanın karakteri ile kan grubu arasında doğrudan bir bağ olduğuna ve kan grubunun, o kişinin geleceğine dair ipuçları verdiğine inanırlar.
Pek çok Asya ülkesinde yaygın olan geleneksel nezaket kuralları Güney Koreliler için de çok önemlidir. Örneğin selamlaşırken hafif eğilmek, saygının bir ifadesi olarak kabul edilir.
Çok önemli bir kural daha: Asla çorapsız gezilmemesi gerekir. Zira dost başa, Güney Koreli ayağa bakar! Çıplak ayakla dolaşmak, diğer insanlara hakaret olarak algılanır. Bu nedenle yazın terlik ya da sandaletler bile çorapsız giyilmez. Yabancı turistlerin en çok dikkat etmesi gereken konulardan biri de budur.
Kış sporları Güney Kore'de yaygın mı?
Hayır, pek değil. Yine de artistik buz pateni ya da "shorttrack” adlı paten sürat yarışı gibi tek tük kış sporu dalları ilgi görüyor. Diğer kış sporları ise yaygın değil.
Ülkenin ulusal sporu olan tekvandonun yanı sıra milyonlarca Güney Koreliyi salonlara ve ekran başına çeken sihirli bir olay daha var: StarCraft. Gerçek zamanlı strateji türünde, uzayda geçen ve üç ırkın savaşını konu alan bir bilgisayar oyunu olan StarCraft, "e-spor” olarak adlandırılan konsol oyunları arasında adeta "ulusal sanal spor” statüsünde. Milyonlarca Koreli ya oyunu bizzat oyunuyor ya da oynayanları büyük bir heyacanla izliyor.
Bu ülkeye mahsus olan ve belki de dünyadaki "en tuhaf spor” ise "Space Out Competition” olarak adlandırılıyor. "Boş boş oturma” ya da "hiçbir şey yapmama” yarışması olarak da nitelendirebileceğimiz 90 dakikalık müsabakada, katılımcılar açık havada çimler üzerinde oturuyor. Yarışmacıların gülmesi, teknolojik cihazlar kullanması ve uyuması yasak. Yarışmaya katılanlar su içmek istediklerinde ya da tuvalet ihtiyacı duyduklarında mola alabiliyor. Her 15 dakikada bir yapılan kalp ritmi ölçümlerinde en düşük değere ulaşan kişi, müsabakanın galibi oluyor. Bu ilginç yarışma, özellikle 2014 yılında ülkede zirveye ulaşan "burn out” (tükenmişlik) sendromu vakalarıyla mücadele etmek amacıyla Güney Koreli sanatçı Woops Yang tarafından icat edildi.
Güney Kore mutfağında neler var?
Güney Korelilerin neredeyse tüm ögünlerde sofralarında yer alan yemeklerden biri Kimçi. Ana malzemesi olan Çin lahanasından yapılan ve mayalandırılarak hazırlanan bir tür marine edilmiş turşudur. Ülke mutfağının bir diğer baş tacı ise Bibimbap. Sebzeli Pirinç pilavının üzerine yumurta ve biber salçasıyla hazırlanan et sote ilave edilerek güzelce karıştırılıp servis edilir. Zaten "bibimbap” ifadesi "pilavı karıştırmak” anlamına geliyor.
Et severler için de özel bir seçenek mevcut: Gerek lokantalarda gerekse evlerde, küçük masa mangalları oldukça yaygın. Tabii mangalı seven, karbonmonoksitine de katlanmak zorunda! Ekmek yerine ise kurutulup tuzlanarak kavrulmuş deniz yosunu yaprağı Gim tüketiliyor.
Bu arada restoranlarda özellikle gençler arasında yeni bir trend hızla yayılıyor: "Meokbang” yani "ye ve gönder”. Sosyal medya çağından hemen herşeyin sanal ortamda paylaşılması furyasına yeni bir boyut getiren Güney Koreliler, yemek yerken webcam ile sosyal medyadan canlı yayın yapıyor. Sofradaki yemeklerin lezzetiyle ilgili yorumlar yapılırken, takipçilerin yazdığı yorumlara da anında cevap veriliyor. Bir yandan kamerayı kullanıp yorum yaparken, aynı zamanda yemek yemek herkesin başarabileceği bir iş olmasa gerek.
Güney Kore dışarıya ne satıyor?
Cep telefonları, bilgisayar çipleri, otomobiller ve gemi tekniğinden pembe diziler, estetik ameliyatlar K-Pop adı verilen Kore pop müziğine kadar geniş bir yelpazade "Made in South Korea” damgası görülüyor. Samsung marka cep telefonlarına bugün dünyanın en ücra köşelerinde bile rastlamak mümkün. LG, Hyundai, Kia ve Daewoo gibi elektronik ve otomobil markaları da dünyanın dört bir yanında boy gösteriyor.
Başta Çin olmak üzere Asya genelinde popüler olan Güney Koreli kız ve erkek müzik grupları, yavaş yavaş Avrupa'da da popüler hale gelmeye başladı. Koreli sanatçılar aynı zamanda ilginç danslarıyla da süyük ilgi görüyor. Birkaç yıl önce tüm dünyayı kasıp kavuran PSY ve viral şarkısı "Gangam Style” 3 milyarı aşan izlenme sayısıyla Youtube'da en çok izlenen videolar sıralamasında hâlâ 3'üncü sırada yer alıyor.
Bir zamanların Brezilya dizilerinin yerini şimdi Güney Kore yapımı pembe diziler aldı. Türkiye dâhil pek çok ülkede Kore dizileri büyük bir ilgiyle izleniyor. Çin Devlet Başkanı Hu Cintao'nun, bu dizilerin büyük bir hayranı olduğunu açıklaması, dünyada büyük bir şaşkınlıkla karşılanmıştı.
Pek çok konuda sadece Asya'nın değil, dünyanın zirvesinde yer almaya namzet Güney Kore, estetik ameliyatlarda ise liderlik koltuğuna çoktan oturmuş durumda. PSY'nin ünlü şarkısının esin kaynağı olan başkent Seul'un Gangam semtinde, 40 kilometrelik bir alanda 500'ün üzerinde estetik cerrahi merkezi bulunuyor.
Güney Koreliler için Olimpiyatlar ne ifade ediyor?
Gerek 1988 Seul Yaz Olimpiyatları gerekse 2018 Pyeongchang Kış Olimpiyatları, Güney Kore'de siyasi açıdan önemli noktaları kabul edilen olaylarla aynı döneme denk geldi. Ülke genelindeki ilk özgür ve demokratik seçimler, Seul Yaz Oyunları'ndan bir yıl kadar önce yapılmıştı.
Şu sıralarda da Güney Koreliler yeni bir özgüven kazanmanın haklı gururunu yaşıyor. Adı rüşvet ve yolsuzluk iddialarına karışan Devlet Başkanı Park Geun Hye'yi geçen yıl sokak gösterileriyli istifaya zorlayan halk, halefi Moon Jae İn'e büyük umutlar bağlamış durumda. Zira yeni Başkan, ülkenin en karanlık devri olarak kabul edilen 1961-1979 yılları arasındaki askerî diktatörlük dönemiyle yüzleşme ve hesaplaşmayı vaat etti.
Andreas Sten-Ziemons
©Deutsche Welle Türkçe