Ege’nin iki yakası, Yunanistan ve Türkiye kıyıları, Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenlerin umut koridoru oldu.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Türkiye üzerinden sadece mayıs ayında 7 bin 200 Suriye, Afgan ve Irak uyruklu mülteci derme çatma botlarla Midilli adasına ulaştı. Bu rakama Bodrum bölgesinden Kos adasına ulaşan yüzlerce mülteci dahil değil.
Hürriyet'ten Banu Şen'in haberine göre, Uluslararası Af Örgütü ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) hazırladıkları raporlardaki dikkat çeken rakamlar bu durumun ciddiyetini de gözler önüne seriyor.
Adalara günde bin geçiş
En çok Bodrum’dan Kos’a, Ayvalık’tan ise Midilli Adası’na geçiliyor. Günde ortalama bin mülteci adalara geçerken, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre günde sadece 300 mülteci Türkiye’den Midilli’ye geliyor. Sadece Mayıs ayında 7 bin 200’den fazla Suriye, Afgan ve Irak uyruklu mülteci Midilli’ye botla ulaştı.
Af Örgütü: S.O.S. Avrupa
Uluslararası Af Örgütü, ‘S.O.S. Avrupa’ (S.O.S. Europa) kampanyasıyla hem Türkiye-Yunanistan deniz sınırı ile Türkiye-Bulgaristan kara sınırında, hem de Akdeniz’de yaşanan büyük facialara dikkat çekiyor. Kampanya sonrası facialar ve ölen sayılarında azalma olduğu da istatistiklere yansıyor. Af Örgütü’nün son raporlarında, Suriye’den kaçan 4 milyon mültecinin yüzde 95’inin Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır’da yaşadığı dile getirilirken, Akdeniz’de ise 2014’te 219 bin kişinin aşırı derecede tehlikeli koşullar altında geçiş yaptığı, 3 bin 500 kişinin ise bu girişim sırasında hayatını kaybettiği belirtildi.
Yunanistan'ın en büyük üçüncü adası Midilli, Türkiye'ye daha yakın mesafede. Midilli-Ayvalık arası yaklaşık 50 kilometre.
170 bin kişi kurtarıldı
Raporda 170 bin mülteci ve göçmenin İtalyan yetkililer tarafından kurtarıldığı ifade edilirken, 2014’te 3 bin 500 kişinin Akdeniz’i geçmeye çalışırken boğulduğu kaydedildi. Bu sayı 2015 için şu ana kadar 1865. 2015’in ilk 3 ayında Andaman Denizi’nde 300 kişi, açlık, susuzluk ve tekne mürettebatının tacizleri yüzünden hayatını kaybetti.
Lastik botla 20-30 dakika
Raporlara yansıyan rakamlara göre her gün ortalama 1000 göçmen Türkiye'den Yunan adalarına geçiyor. Bunların yüzde 60’ını savaş nedeniyle kaçan Suriyeliler olduğu kaydediliyor. Göçmenler Ege kıyılarından çoğu 20-30 dakika mesafedeki Yunan adalarına lastik botlarla geçiyor. Ada kıyılarında çok sayıda terk edilmiş lastik bot, can yelekleri görüntüsü ise artık sıradan sayılıyor.
Dağ-taş göçmen
Midilli'de yürüyüşe çıkanlar ıssız sahillerine bir gece vakti gizlice çıkarılmış çocuk, kadın, genç, yaşlı binlerce göçmenin, merkez Mytilini’ye perişan halde ulaşmaya çalıştıklarına tanık oluyor. Yol boyundaki köylerde halktan kısmen yardım alan göçmenler, arkalarında can yeleklerini ve soğuk iklimden başlayan yolculuklarının izini taşıyan kalın kıyafetlerini bırakmış.
Midilli'de terk edilmiş binalarda, meydanlarda ve parklarda yaşam mücadelesi veren göçmenler, kendilerine iyi gözle bakılmadığından yakındı. Krizden ve işsizlikten dert yanan Midilli esnafı da "Bizim durumumuz ortada. Biz de yakında göçmenler gibi hayat
yaşayacağız" dedi.
Ailesi yok edildi
Afganistan’dan başlayan yolculuğu, Midilli’de şimdilik sona eren Ali’nin hikâyesi yürek yakıyor. Annesi, babası, kardeşlerinin iç savaşta Taliban tarafından katledildiğini, hayatta kalmak için ülkesinden kaçtığını söylüyor. Bir deri, bir kemiğe dönmüş vücudu, çökmüş avurtları, yaptığı çileliği yolculuğu anlatıyor.
'Kâğıtsız' Atina'ya gönderiliyorlar
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanya ve Aktivizm Koordinatörü Begüm Başdaş, mülteci akınına uğrayan Yunan adalarındaki durumun çok ciddi boyutlara ulaştığını söyledi. Başdaş, şu bilgileri verdi: “Yunanistan’ın kara ve deniz sınırında geri itmeleri söz konusuydu. Bu da daha çok faciaya neden oluyordu. Syriza hükümeti geldikten sonra değişiklik olduğu söyleniyor. Buralarda devlet yetkilisi az olduğundan, adalara ulaşabilenlerin işlemleriyle ilgili zafiyet yaşanıyor. Bazıları işlemleri yapılamadan Atina’ya gönderiliyor. Atina’da kâğıtsız dolaştıklarında polis şiddetine maruz kalıyorlar. Kabul koşullarının iyileştirilmesiyle ilgili çalışıyoruz.”