TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen Canikli, TBMM İç Tüzük Değişliği'ne ilişkin hazırladıkları yasa tasarısının neler getirdiğine ilişkin bilgi verdi. Muhalefetin konuşma sürelerine yönelik eleştirilerini hatırlatan Canikli, "Hiçbir şekilde böyle bir şey söz konusu değildir" diyerek şöyle devam etti:
"Meclis’in daha verimli ve etkin çalışması için böyle bir teklif hazırladık. Teklifle hükümetin aleyhine konuşmaların kısaltılmasının söz konusu değil. Muhalefetin iç tüzük kurallarını suistimal ederek meclis çalışmalarını bloke etmesine engel olmak istiyoruz. Bazı günler gündeme bile geçilemiyor. Bu nedenle böyle bir düzenleme yapıldı. Bakın size örnekler Genel Kurul'dan örnekler vereyim. Bazı günler sadece 60. maddeye göre 50 dakika konuşmuş milletvekilleri. Meclisi çalıştırmak iktidarın yani bizim görevimizdir."
'Meclis'i çalıştırmak görevimiz'
Vekillerin çok uzun saatler çalışmaktan şikayet ettiğini anımsatan Canikli, "Hükümetimizin hedefleri var. Yasalar çıkarmak zorundayız. Bu nedenle sabaha kadar Genel Kurul çalışıyor" diye konuştu. CHP’nin konuşma sürelerinin kısaltılmasını, yeni anayasa görüşmeleri ile bağdaştırmasını da eleştiren Canikli, "CHP her itilaflı konuda bunu gündeme getiriyor" dedi. Yeni düzenlemenin anayasa ile bağlantı kurulmasının samimiyetle bağdaşmadığını ifade eden Canikli, Meclis şu anda verimli çalışmadığı için bu düzenlemeyi yapmak istediklerini söyledi.
Yapılan yeni düzenleme ile önergelerin 2 defa okunmasını kaldıracaklarını ifade eden Canikli, karar yeter sayısı için 15 milletvekili şartı getirileceğini, Genel Kurul’da tansiyonun yükselmesine neden olan materyallerin salona alınmamasının sağlanacağını kaydetti.
Emekli vekillerin maaşı
İç Tüzük Yasa Tasarısı'na ilişkin bilgi veren Canikli ayrıca gündeme ilişkin konulara da yönelik soruları da cevapladı.
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilen "Emekli milletvekillerini maaşlarına ilişkin düzenlemenin ne zaman ele alınacağına" ilişkin soru üzerine henüz bu konuyu değerlendirmediklerini bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül’ün geri gönderme gerekçelerini değerlendireceklerini, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına dikkate alacaklarını ifade eden Canikli, CHP’nin bu konudaki tavrını sert dille eleştirdi. CHP’yi bu konuda samimiyetsizlikle suçlayan Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu konuda yaptığı açıklamaları ise "İçler acısı" olarak tanımladı.
CHP’nin bu önergeden başından beri haberi olduğuna dikkat çeken Canikli, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun (Haberim yoktu) gibi açıklamalar yapması çok büyük talihsizliktir" dedi. Canikli, Kılıçdaroğlu "her konuda olduğu gibi bu konuda da çark etmek" ile suçladı.
Milletvekillerinin maaş artışına ilişkin vatandaşlardan gelen tepkileri anımsatan Canikli, vatandaşların bu konudaki kanaatlerinin kendileri için önemli olduğunu ifade etti. Canikli, "Bu konuda hafta sonuna kadar yetkili kurumlarımızla değerlendirip karar vereceğiz" dedi.
Canikli, Şirnak Uludere'de yaşanan olaya ilişkin bir soruya verdiği cevap da, "Bunun BDP’nin genel tarzı" olduğunu söyledi. BDP’nin bu gibi durumları suiistimal ettiğini ve rant sağladığını belirten Canikli, olayda hayatını kaybedenlere tazminat ödenmesi veya özür dileneceğine ilişkin yapılan değerlendirmeleri de "Onların acılarını hafifletecek adımlar atacağız" diyerek açıkladı.
Gül'ün görev süresi
Son dönemde sürekli olarak gündeme gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresine ilişkin soru üzerine Canikli, "Cumhurbaşkanı Seçim Usullerine İlişkin Yasa Tasarısı"nın önümüzdeki hafta görüşüleceğini belirterek, "Mevcut Cumhurbaşkanının görev süresinin de bu yasayla netleşecek ve tartışmalar ortadan kalkacak" dedi. Cumhurbaşkanının görev süresinin mutlaka belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Canikli, bunu ya yasaya geçici bir madde ekleyerek 12. Cumhurbaşkanını görev süresinin başlangıcına işaret ederek ya da seçim tarihine ilişkin bir madde koyarak yapacaklarını belirtti. Mevcut Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıl olduğu yönündeki kanaatlerinin değişmediğinin altını çizen Canikli, "Her ikisi sorunu çözer. Ne tür formülasyon olacağı da bir iki gün içinde netleşir" dedi.
BDP'li Kaplan'ın sözleri
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan’ın "Bakanların bana can borcu var" sözlerini de değerlendiren Canikli, şunları söyledi:
"Ortada açıklamalar var, görüntüler var. Görüntüler ve olayın taraflarının yaptığı açıklamalar Hasip Kaplan’ı doğrulamıyor. Oradaki tarafsız gözlemci diyebileceğimiz kişilerin açıklamalarından yola çıkarsak orada provokasyonu olduğu anlaşılıyor. Soruşturma devam ediyor ama ilk izlenimler bu şekilde. Bizimde gelen bilgiler çerçevesinde en azında şahsi kanaatim bu doğrultuda. Soruşturma yapılmadan, her şey tam olarak açıklığa kavuşturmadan bir şey söylemek doğru olmayabilir. Bir defa gelen görüntüler ve bulgular Hasip Kaplan’ın dediği gibi kendileri tarafından kurtarıldığı şeklinde gözükmüyor tam tersine orada bir provokasyon olduğu ağır basan bir kanaat. Bu konuda sayısız örnekleri var BDP’nin ve PKK her olayı öyle provoke etmeyi alışkanlık haline getirdiler."
Tutukluların hasta yakınları ile ilgili görüşmesini düzenleyen yasa teklifine kişisel bakılmasının hata olacağını da vurgulayan Canikli, bunun sadece insani bir düzenleme olduğunu kaydetti.