Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın ardından Sabancı Müzesi’ndeki yerini alan 'Feyhaman Duran-İki Dünya Arasında' Sergisi hakkında, "Yaşanan terör olaylarının etkileriyle içinden geçtiğimiz zor günlerde, sanatın iyileştirici ve ruhu besleyen yönünün herkese iyi geleceğine inanıyoruz. Her ne kadar kültür-sanat hayatı da yaşananlardan olumsuz etkilense bile, biz planlarımızı değiştirmedik" dedi.
"Sanat iyi gelir" diyen Sabancı, "Asıl böyle bir zamanda, insanımızın hayata daha olumlu pencereden, daha yapıcı bir ruh haliyle bakabilmesi için daha büyük bir motivasyonla yatırımlarımıza devam ediyoruz" ifadesini kullandı.
Türk Resim Sanatı'nda, portre sanatının ilk ve en önemli temsilcisi sayılan resam ve hattat Feyhaman Duran'a ait binlerce eserin, 2 yıllık bir çalışmanın ardından, onarılıp çerçevelendiği sergi, Duran'ın 83 yıllık ömrü boyunca Doğu ile Batı kültürünü beraber yaşamış geçmişine ışık tutuyor. Bugünü de anlamaya yardımcı olan eserlerin sergilendiği sergi, 30 Temmuz’a kadar görülebilecek.
Güler Sabancı'nın Habertürk'ten Aysun öz'e verdiği söyleşi şöyle:
"Benzersiz bir sergi ortaya çıktı"
-'Sakıp Sabancı Portresi' eseri, Royal Academy of Arts’ın 2016 Yaz Sergisi’nde yer almıştı. Feyhaman Duran da Türk resim sanatında portrenin ilk ve en önemli temsilcisi sayılıyor. Portrelerin koleksiyonunuzda ayrı bir yeri var mı? Feyhaman Duran sergisini geliştirirken neler hayal ettiniz?
Sakıp Sabancı Müzesi’nin temelleri rahmetli Sakıp Bey’in Hat Koleksiyonu ile 19. ve 20. yüzyıla ait yerli sanatçıların eserlerine dayanıyor. Merhum Sakıp Bey, koleksiyonlarında bu eserlere özel yer ayırdı. Ardından müze fikri geldi. Sabancı Ailesi’nin vizyonu, yönetim kurulu üyelerimizin değerli katkıları ve sevgili Nazan Ölçer’in yönetiminde, Sakıp Sabancı Müzesi uluslararası standartlarda bir kurum olarak 15 yaşına geldi. Müzemizin 15. yılını kutladığımız 2017’nin ilk sergisini bu topraklardan yetişen bir sanatçıya ayırmak istedik. Feyhaman Duran, Sakıp Bey’in koleksiyonunda da çok önemli eserleri olan bir sanatçı. Dolayısıyla, bu sergide Feyhaman Duran’ın bizim koleksiyonumuzdaki eserleriyle İstanbul Üniversitesi’ndeki koleksiyonu birleşmiş oldu. Eserlerin yıllar sonra gerçekleşen bu buluşması sergimizi daha da anlamlı hale getirdi. Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde yaşayıp üreten Feyhaman Duran’ın sergisi, ülkemizin geçmişini de yakından tanıyıp anlama fırsatı sunuyor. “Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında” sergisinin açılış sürecinde Türkiye’nin en köklü yükseköğretim kurumu İstanbul Üniversitesi ile Sabancı Üniversitesi arasında örnek bir işbirliği de gerçekleşti. Yeni nesil bir üniversite olan Sabancı Üniversitesi’nin dünya standartlarında iş yapma anlayışı ve tecrübesiyle yine benzersiz bir sergi ortaya çıktı.
"Duran, farklılıklardan değer yaratma yollarını göstermiş"
-Serginin ismi “İki Dünya Arasında...” Zannederim sanatçının Doğu ile Batı arasında kesişen yaşantısına gönderme yapıyor. Sanatçı bir yanda yurdundaki şartları, diğer yanda kültürsanat dünyasının kalbi Paris’i deneyimliyor. Duran’ın resimlerine bakarak neler anlarız?
Feyhaman Duran, Doğu ile Batı arasında kalan bir isimden ziyade bu ikisinden de aynı şekilde etkilenmiş bir sanatçı. Feyhaman Duran, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemini yaşamış. Her iki dönemi de görmüş, her ikisinden de etkilenmiş ama birini diğerine tercih etmeden, her ikisinden de beslenmiş, eserlerini vermiş. Dolayısıyla bir anlamda, değişimleri anlayarak, farklılıkları reddetmeden, uyum içinde yaşayarak, bu farklılıklardan değer yaratmanın yollarını bize göstermiş. Biz de sergimizle onun bu yanına ışık tuttuk. Türk resim sanatı tarihine dair önemli bir kültürel birikim niteliğine sahip SSM Resim Koleksiyonu’ndan tamamlayıcı eserlerle açılan “Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında”da, yaşamı boyunca Doğu ile Batı’nın etkilerini beraber içselleştirmiş bir sanatçının rehberliğinde geçmişimizi ve bugünümüzü anlamanın yollarını görüyoruz.
"Yaşam hikâyesiyle bize umut veriyor..."
Duran’ın da dahil olduğu sanatçılar kuşağının yeniden yapılanma sancıları çeken bir ülkede tüm zorluklara karşın etkinliklerine devam etmek yönündeki çabaları, sanata tutunmaktan vazgeçmeyişleri, sergi salonunun olmadığı bir dönemde çiçekçilerde, kırtasiyelerde resimlerini izleyiciyle buluşturmuş olmaları bize umut veren ayrıntılar. Biz de yaşanan terör olaylarının etkileriyle içinden geçtiğimiz zor günlerde, sanatın iyileştirici ve ruhu besleyen yönünün herkese iyi geleceğine inanıyoruz. Her ne kadar kültür-sanat hayatı da yaşananlardan olumsuz etkilense bile, biz planlarımızı değiştirmedik. Asıl böyle bir zamanda, insanımızın hayata daha olumlu pencereden, daha yapıcı bir ruh haliyle bakabilmesi için daha büyük bir motivasyonla yatırımlarımıza devam ediyoruz. Nazan Hanım’ın liderliğinde tüm ekibimiz büyük bir titizlikle çalıştı. Kendilerine tüm sanatseverler adına büyük bir teşekkür borçluyuz."
"Hiçbir masraftan kaçınılmadı"
-Feyhaman Duran sergisinin maliyeti ne oldu?
Rakam telaffuz etmeyi hiçbir zaman tercih etmiyoruz, çünkü sosyal ve kültürel yatırımlarda verilen emeğin, yaratılan etkinin parayla ölçülebileceğine inanmıyoruz. Feyhaman Duran sergisi de, özellikle kapsamı, verilen emek ve akademisyenlerin katkılarıyla kıyaslandığında farklı bir yere sahip. Müze içerisinde evinin bir modelinin oluşturulması bile başlı başına çok özel bir durum. Her ne kadar zor bir dönemde bu projeyi hayata geçirmiş olsak da her zaman olduğu gibi dünya standartlarında bir sergi yapmak için hiçbir masraftan kaçınılmadı. Çünkü biz her işimizi ülkemizin ve insanlarımızın her şeyin en iyisine layık olduğuna inanarak yapıyoruz. Zor günleri aşmanın en iyi ilacının da daha çok çalışmak ve üretmek olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla, her şeye rağmen sanata ve kültüre yatırımımızı durdurmuyoruz. Herkese de bunu tavsiye ediyoruz.