Meclis Başkanı Cemil Çiçek, YSK'nın Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan'ın milletvekilliğinin düşmesinin gerektiğine ilişkin yazı yazacağı iddiaları tartışılırken"YSK'nın yazısı size ulaştıktan sonra göreviniz başlıyor mu?" sorusuna "Bizim görevimiz 28 Ağustos günü başlıyor" yanıtını verdi.
Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, “Cumhurbaşkanı Gül, 15- 28 Ağustos arasında bir başbakan vekili atayacak mı?” sorusuna “O nedenle bir başbakan vekili atamayacak” diye cevap verdi.
Abdülkadir Selvi’nin Hürriyet’te “Gül ne yapacak?” başlığıyla yayımlanan (15 Ağustos 2014) yazısı şöyle:
YSK Başkanı Sadi Güven bugün üç ayrı makama yazı yazacak.
1-Kesin sonuçları Resmi Gazete'de yayınlatmak üzere Başbakanlığa.
2-Bir tutanakla TBMM Başkanlığı'na.
3-Cumhurbaşkanlığı makamına.
YSK, Cumhurbaşkanı seçildiği için Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili görevi sona ermiştir şeklinde bir yazı yazacak mı?
Yazmayacak. Ayrıca bu YSK'nın yetkisinde değil. Ayrıca Anayasa'ya ve Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'na da aykırı.
YSK seçim sonuçlarına ilişkin tutanağı TBMM Başkanlığı'na gönderecek böylece YSK'nın görevi bitmiş olacak.
Peki Meclis Başkanı'nın görevi ne zaman başlayacak?
Meclis Başkanı Cemil Çiçek tecrübeli ve birikimli bir isim. Aynı zamanda iyi bir hukukçu. Dersini iyi çalışan bir isim. Ne zaman yanına gitsem, kendisinden çok şey öğreniyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçimi önceden TBMM'de yapılıyordu. İlk kez halk tarafından yapıldığı için bir anlamda kendi teamüllerini bu uygulamalar oluşturacak.
O nedenle Meclis Başkanı önceden bir hazırlık yaptı. Meclis Başkanı Çiçek'e, 'YSK'nın yazısı size ulaştıktan sonra göreviniz başlıyor mu?' diye sordum.
'Bizim görevimiz 28 Ağustos günü başlıyor' dedi.
Ama ondan önce, yemin merasimi için Meclis'in toplantıya çağrılması gerekiyor. YSK'nın hazırladığı tutanağın kendisine ulaşması üzerine Meclis Başkanı, 28 Ağustos günü Meclis'i toplantıya çağıracak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'e gelişi sırasında doğum tarihi itibariyle en kıdemli Meclis Başkanvekili tarafından karşılanacak. Bu isim Güldal Mumcu. Eğer Güldal Hanım mazeret bildirirse, Ayşenur Bahçekapılı bu görevi üstlenecek.
Meclis Başkanı Çiçek, YSK'nın hazırladığı tutanağı Başkanlık kürsüsünden okuyup, 'Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin 12.Cumhurbaşkanı olarak seçildiniz. Görevinizde başarılar diliyorum' diyerek tutanağı verecek ve Erdoğan'ı yemini yapmak üzere ,'milletin kürsüsüne' davet edecek.
Meclis Başkanlığı bu ayrıntıyı dahi çalışmış. Cumhurbaşkanı'nın başkanlık kürsüsünden değil, milletin kürsüsünden yemin etmesi kararlaştırılmış. Yemin merasiminden sonra Erdoğan Köşk'e çıkacak, Çankaya'da devir teslim töreni yapılacak.
Cumhurbaşkanı'nı halk seçti ancak Anayasa'da parlamentodaki seçime ilişkin eski düzenleme yer alıyor.
Anayasa'nın 101 ve 105.Maddeleri arasında Cumhurbaşkanı seçimi, and içmesi, görev ve yetkileri ile sorumluluk ve sorumsuzluk hali düzenleniyor.
Geçiş hükümleri yok. Eski uygulamalar da parlamentonun seçimi sistemine dayanıyor. Ancak özel bir düzenleme var. 19.01.2012 tarih ve 6271 sayılı 'Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'ndan söz ediyorum.
Bir konuda özel yasal düzenleme varsa bunun dikkate alınması gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nun 20 ve 21.maddeleri ise seçimden sonra yapılacak işleri düzenliyor.
Burada YSK tarafından kesin sonuçlar ilan edildiği anda milletvekilliğinin düşmesi ya da Başbakan'ın istifa etmesi gibi bir düzenleme yer almıyor. Hem Anayasa'da hem yasal düzenlemede, 'And içerek göreve başlar' deniliyor.
Kaldı ki, birkaç marjinal ya da paralel dışında Cumhurbaşkanı seçildiğinde milletvekilliğinin düştüğünü savunan çıkmaz. Çünkü halk tarafından seçilmek daha yüksek bir meşruiyet sağlaması, TBMM'nin eski uygulamaları ve yeni bir göreve seçildiği için Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı'nın sorumluluk ve sorumsuzluk hükümlerine tabi olduğunu kabul ettikleri anlamına gelir.
MHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönder, yemin törenine gelirken geçirdiği trafik kazasında vefat etmişti. Yemin etmediği halde milletvekili özlük hakları sağlandı.
CHP ve BDP milletvekilleri, Meclis'i boykot edip yemin etmemişlerdi.
Ancak 15 Temmuz tarihinde milletvekili maaşları hesaplarına yatırılıp, özlük hakları işletildi.
Anayasa ve yasada olmamasına rağmen Erdoğan'ın milletvekilliğinin düştüğü ileri sürülürse, o zaman seçildiği görev olması hasebiyle Cumhurbaşkanlığı görevinin sağladığı hakları üstlendiği kabul edilmiş demektir.
İşin bir de hükümet boyutu var.
Meclis'in Cumhurbaşkanı seçtiği dönemlerde farklı uygulamalar var. Özal Cumhurbaşkanı seçildiği zaman Kenan Evren, Başbakan Yardımcısı Ali Bozer'i Başbakan vekili olarak atamıştı.
Demirel seçildiğinde ise Özal vefat ettiği için aynı gün yemin edip göreve başlarken, DYP kongresinin bitimine kadar SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'ye vekalet vermişti.
Özal 31 Ekim 1989 tarihinde seçildi ancak Evren'in görev süresinin dolması için 9 Kasım tarihini beklemek zorunda kaldı. Kenan Evren darbe lideri olmanın verdiği refleksle, Başbakan Özal'a rağmen Ali Bozer'i Başbakan vekili olarak atadı. Özal da yemin ettiği gün Meclis Başkanı Yıldırım Akbulut'a hükümeti kurma görevini verdi.
Buradaki soru şu: Cumhurbaşkanı Gül, 15- 28 Ağustos arasında bir başbakan vekili atayacak mı? Gül, Çankaya'da istikrarın sembolü. Ayrıca darbe lideri Kenan Evren değil. O nedenle bir başbakan vekili atamayacak. Başbakan Erdoğan'ın 28 Ağustos günü TBMM'de yemin etmesinden sonra Cumhurbaşkanlığı görevini devrederek temiz bir iz bıraktığı Çankaya'ya veda edecek.