Nuri PİR- Sefa KARAHASAN- Eser PAZARBAŞI/LEFKOŞA, (DHA) - KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, ülkede 35 senede ekonomik ve sosyal alan ile devletin gerçek hizmet sunması konusunda sıkıntılar olmasına rağmen kamu otoritesi bulunduğunu vurguladı. Özersay, \"Kıbrıs\'ta ister çözüm olsun ister çözümsüzlük sıkıntısı devam etsin; Kıbrıslı Türkler, kendi iradeleriyle kendi kendilerini yönetme mücadelesini devam ettireceklerdir\" dedi. KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, ülkenin 15 Kasım\'daki 35\'inci kuruluş yıl dönümü öncesi DHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Derinya ve Aplıç sınır kapılarının eş zamanlı açılmasına ilişkin Özersay, \"Rum yönetimindeki halkla ne kadar çok diyalog ne kadar çok ekonomik, ticari, sosyal ilişki ve diyalog olursa birbirimizi tanımamız o kadar daha mümkün olur. Önemli olan sadece bu sınır kapılarının açılması değildir. Bu kapılardan 2 taraf da gerçek anlamda, eşit şekilde yararlanmalı. Örneğin; Kıbrıs Rum taşıma araçlarının kuzeye geçebildiği gibi bizdeki otobüslerin, kamyonların da güneye geçişi mümkün olabilmelidir. Bununla ilgili adaletsizlikle karşı karşıyayız. İkincisi ise KKTC\'nin tüm vatandaşlarının güneye geçmesi yönündeki engeller kaldırılmalıdır. Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının güneye geçişine Rum yönetimi izin vermemektedir. Bu da vatandaşlarımızın bir bölümünün kendilerini dışlanmış hissetmelerine neden olmaktadır\" diye konuştu. \'ÜLKEDE KAMU OTORİTESİ VAR\' KKTC\'de 35 senede ekonomik ve sosyal alan ile devletin gerçek hizmet sunmasında sıkıntılar olmasına rağmen kamu otoritesi bulunduğunu vurgulayan Özersay, şunları söyledi: \"Burada Kıbrıslı Türklerin iradesini yansıtan bir devlet yapılanması vardır. Kıbrıs\'ta isterse çözüm olsun ister çözümsüzlük sıkıntısı devam etsin; Kıbrıslı Türkler, kendi iradeleriyle kendi kendilerini yönetme mücadelesini devam ettirecektir. Bu kadar yıldır verdiğimiz mücadele çerçevesinde bu adada Kıbrıs Türk kimliğini var etme mücadelesi çerçevesinde KKTC çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bunu zaman zaman bazı kesimler sanki kapsamlı çözümü ya da Kıbrıs\'ta bulunacak bir çözüm anlaşmasını engelleyen bir unsur olarak takdim etmişlerdir ama ben bu görüşe hiçbir zaman katılmadım, katılmıyorum. KKTC, Kıbrıs\'ta çözümün önünde bir engel değildir, bilakis bir çözüm ertesinde eğer bir ortak yönetim söz konusu olacaksa böyle bir durumda da KKTC bunun en önemli ayaklarından biri olacaktır. Eğer bir çözümsüzlük devam edecekse Kıbrıs\'ta, o açıdan da KKTC bu çözümsüzlük ortamında da Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetecekleri en önemli mihenk taşı olacaktır, diye düşünüyorum.\"