Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA) - ATRİYAL Fibrilasyon Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Özin, kalp ritim bozukluğunda ablasyon (kalp çarpıntısının yakılarak veya dondurularak tedavi edilmesi) yönteminin, ölüm oranını yüzde 47 azalttığını söyledi. Atriyal Fibrilasyon Derneği\'nce düzenlenen 7\'nci Atriyal Fibrilasyon Zirvesi, Antalya Belek\'teki bir otelde başladı. Zirveyle ilgili bilgi veren Atriyal Fibrilasyon Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özin, kalp ritminin normalde, dakikada 60 ile 100 arasında olması gerektiğini söyledi. Kalbin içinde tıpkı binalardaki gibi elektrik tesisatı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özin, sıralı akışla elektriğin kalbi uyardığını belirtti. Bu elektriksel aktivenin her basamağında problemler olabileceğine değinen Özin, \"Normal ritmin bozulması ritim bozukluğudur. Bunun nedenleri çok basit olabilir. Arada teklemeler olabilir. Hem düzensiz, hem hızlı, hatta gereğinden daha yavaş kalp atışları ritim bozukluğudur\" dedi. KALP ÇARPINTILARINA DİKKAT Ritim bozukluklarının genelde çarpıntı yakınmalarına yol açtığını aktaran Prof. Dr. Özin, aynı zamanda nefes darlığı ve göğüste sıkıntı hissinin ritim bozukluklarının habercisi olduğunu söyledi. Özin, \"Bazen hiçbir şikayet olmaz. Hasta, onu hiç hissetmez bile. Ritim bozukluğunun tipine göre, kalpte ciddi hasarlar oluşturabilir. Ritim bozukluğu, çok hafif çarpıntı hissinden ölüme kadar varan ciddi sonuçlara yol açabilir\" diye konuştu. KIŞ AYLARINDA DAHA BELİRGİN Prof. Dr. Özin, ritim bozukluğunun ileri yaştaki hastalarda ve kalp hastalığı olanlarda görüldüğünü belirterek, hastalığın yaşlılarda daha tehlikeli olabildiğine dikkat çekti. \"Bir kalp ne kadar hasta ise ritim bozukluğuna o kadar meyillidir\" diyen Özin, ritim bozukluğunun daha çok kışın ortaya çıktığını vurguladı. Kış aylarında vücudun, daha çok stres altında olduğunu anlatan Prof. Dr. Özin, hastalığın bu dönemde daha rahat görülebileceğini belirtti. Ritim bozukluklarının bir bölümünün tedavisine dahi gerek olmadığını kaydeden Prof. Dr. Özin, ciddi yapısal kalp hastalıklarının varlığında ritim bozukluğunun tedavisinin şart olduğunu vurguladı. Özin, \"Tedavi edilmediği takdirde ritim bozuklukları kalpte kasılma, fonksiyon, kapak bozukluklarına, felçlere ve hatta ölüme kadar varan sonuçlara neden olabilir. Çarpıntılar bu nedenle önemlidir ve mutlaka doktor kontrolü gereklidir. Hızlı kalp ritimlerini kalbin içine girerek sorunlu noktayı elektriksel olarak yaktığımız zaman bunu tedavi edebiliyoruz. Her türlü hızlı kalp ritmini tedavi edebiliyoruz. Yavaş ritim bozukluklarında kalp pilleri takıyoruz. Çok ciddi ölümcül riski bulunan ritim bozukluğu olanlara çok özel cihazlar takarak ani ölümü bile önleyebiliyoruz\" dedi. ABLASYON, ÖLÜM ORANINI YÜZDE 47 AZALTIYOR Prof. Dr. Özin, kalp ritim bozukluğunda ablasyon tedavisinin, ölüm oranını düşürdüğünü belirterek, yapılan araştırmada, kalp yetersizlikli atriyal fibrilasyon hastalarında katater ablasyon uygulaması ile ölüm oranının yüzde 47 azaldığının saptandığını söyledi. Prof. Dr. Bülent Özin, \"Ablasyon tedavisi, bu hastalarda kalp yetmezliğinin kötüleşmesini yüzde 44 oranında önlüyor, yine bu hastalarda kalp damar hastalığından ölüm riskini, ilaca göre yüzde 51 azaltıyor. Kateter ablasyon yöntemi ülkemizde birçok hastanede başarı ile uygulanmaktadır. Ancak maalesef ülkemizde bu tedaviye ihtiyaç duyan hasta sayısı, yapılan işlem sayısından çok fazla. Yaklaşık 200 bin hasta tedaviye ihtiyaç duyarken, ancak 1200 kişi bundan yararlanabiliyor. Atriyal fibrilasyon tedavisine ihtiyaç duyan hastalarla tedaviyi buluşturma konusunda kat edecek çok yolumuz var\" diye konuştu.