Merve Dundar, Ömer Hasar / İstanbul, 13 Ekim, (DHA)- GÜNLERDİR merakla beklenen üniversiteye giriş sınavına dair yenilikler YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç tarafından açıklandı. Yeni ismi Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) olan sınavda yapılan değişiklikleri değerlendiren Üniversite Tercih Merkezi Direktörü Nazik Kösegil, \"Sistemdeki en önemli değişiklik Temel Yeterlilik Sınavı\'ndan 200 puan alan adayın, bir sene sonra da bu puanı kullanma hakkının olması. Bu değişiklik öğrenciyi güvende tutacak bir düzenleme olmuş\" dedi. Bu seneden itibaren uygulanacak olan yeni sınav sisteminde öğrencileri tek aşamalı bir sınav bekliyor. 2 oturumdan oluşacak ve bir güne yayılacak olan sınavda öğrenciler ilk oturumda 80, ikinci oturumda 160 soru cevaplayacak. Temel Yeterlilik Sınavı adını alan ilk oturum tüm adaylar için zorunlu olurken, ikinci oturuma lisans tercihi yapmak isteyen adaylar katılacak. \"PUAN TÜRLERİNİN AZALMASI KAFA KARIŞIKLIĞINI GİDERECEK\" Haziran ayında yapılacak sınavın ilk oturumunun önceki senelerde uygulanan YGS gibi olacağını belirten Nazik Kösegil, \"Bu oturumda konular ağırlıklı olarak 9 ve 10\'uncu sınıflardan gelecek. Ortak müfredata dayalı Türkçe ve Matematik soruları olacak. Eğer öğrenci lisans bölümlerini tercih etmek istiyorsa Temel Yeterlilik Sınavı\'nın ardından öğleden sonra yapılacak ve alan derslerinin olduğu sınava girecek. Buradan da sayısal, sözel ve eşit ağırlık olmak üzere 3 temel puan türü hesaplanacak. Geçmiş yıllardaki sistemde yer alan puan türlerinin çokluğu öğrencilerde kafa karışıklığına sebep oluyordu, şu anda bu durum ortadan kalkmış durumda. Temel Yeterlilik Sınavı\'nda yapılan netlerin yüzde 40 ile alan sınavındaki netlerin yüzde 60\'ı birleşecek ve ortaya ham puan çıkacak. Temel Yeterlilik Sınavı’dan 180 ve üzeri puan alamayan öğrencilerin alan sınavları puanı hesaplanmayacak. Bu durumda olan öğrenciler alan sınavlarına girseler dahi netleri geçersiz sayılacak. Geçen yıl YGS’de de benzer bir durum vardı ve 160 soruda 35 ve üzeri alan öğrenciler 180 puan barajını geçebiliyordu. Bu ise Temel Yeterlilik Sınavı’nda yer alan 80 sorunun belirli bir oranını geçen öğrenci 180 ve üzeri puan almış olacak. Öğrenciler ilk oturumdan çıktıklarında 180 puan alıp alamadıklarını bilmeyecekler ve bazı öğrenciler puanları hesaplanmayacağı halde ikinci oturuma girmek durumunda kalacak. Cumartesi sınavı sonucunda oluşan ham puanlara geçen yıllarda olduğu gibi okul başarı puanı eklenerek bir yerleştirme puanı oluşturulacak. Bu eklenen puan formülünde bir değişiklik olamayacak. \" diye konuştu. \"TEK PUANLA TÜM ALANLAR SEÇİLEBİLECEK\" Meslek lisesi öğrencilerinin sadece ön lisans tercihi yapmak istedikleri durumlarda ikinci oturuma girmek zorunda olmadığını dile getiren Kösegil, \"Temel Yeterlilik Sınavı\'ndan aldıkları tek puanla 2 yıllık bölümleri tercih edebilecekler. Kendi alanlarını seçmeleri halinde ek puan almaya devam edecekler. Farklı alan seçeceklerse bile aldıkları tek puanla tüm alanları seçebilecekler. Bu konu geçen sene bazı problemlere yol açmıştı. Örneğin öğrenci YGS 1\'den 150 barajını geçememişti, YGS 4\'ten geçmişti ve YGS 1 ile öğrenci alan bölümleri tercih edememişti. Bu sene böyle bir durum olmayacak. Temel Yeterlilik Sınavı\'ndan 150 puanı alan öğrenci buradan gelen puanıyla tüm ön lisans bölümlerini tercih edebilecek. Özel yetenek bölümlerinin seçiminde de yine bu 150 puan barajı geçerli olacak\" ifadelerinde bulundu. \"SIKINTILI ALANLARIN GÜNCELLENDİĞİ BİR SİSTEM\" Yeni sistemdeki en önemli değişikliğin 200 puan barajı olduğunu söyleyen Kösegil, \"Temel Yeterlilik Sınavı\'ndan 200 puan ve üzerinde alan öğrenci istediği tercihi yapamamışsa bu puanı bir sonraki sene de kullanabilecek. Bunda önceki sistemlerde olmayan bu değişiklik öğrenciyi güvende tutan bir çalışma. Öğrencinin her türlü kazanmışlığı olacak ve elindekinin daha iyisini yapmaya çalışacak\" dedi. Yeniliklerin yanı sıra geçen seneden devam eden özellikler olduğunu da kaydeden Kösegil, \"Bölümlerin baraj puanları aynı şekilde devam ediyor. Örneğin öğrenci hukuk seçecekse eşit ağırlık puanında 150 bin, tıp seçecekse sayısalda 40 binin içinde olmalı. Yani öğrencinin alışık olduğu düzen devam ediyor. Yeni sistem bu düzenin içindeki sıkıntılı alanların güncellendiği ve yenilendiği bir sistem\" diyerek sözlerini sürdürdü. \"SINAVI KALDIRAN BİR SİSTEM YOKSA GÜNCELLEMELERİ KABUL ETMEK LAZIM\" Adayların geleceklerinin belli bir zaman diliminde belirlenmesi eleştirileriyle ilgili de konuşan Kösegil,\"Sınavsız bir üniversiteye yerleştirme sınavı gelmediği sürece öğrencinin üniversiteye geçişi bir gün ve belli soru sayılarıyla sınırlandırılmış olacak. Ama eğer adil bir yerleştirmeden bahsediyorsak burada bir eşitlik düzeni olsun diyorsak sınavın varlığı konusunda hepimizin kafasının net olması lazım. Sınavı kaldıran bir sistem gelmediği sürece sınavların içindeki bu güncellemeleri kabul etmek lazım. Çünkü eğitim sistemi dinamik, sürekli değişen ve gelişen bir sistem. Gelen her sistemin mutlaka olumlu olumsuz yanları var. YÖK\'ün yaptığı çalışma bir önceki sistemin olumsuzluklarını ortadan kaldırmaya çalışmak. Mükemmel bir sistemi ulaşmak zor ama olabileceğinin en iyisine doğru bir gidişten söz ediyorsak şu andaki sistem öncekinin birçok eksiğini kapatan ve öğrenciyi rahatlatan bir sistem\" diye konuştu.