\'ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE TABLO DAHA DA AĞIRLAŞACAK\' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İznik\'ten Orhangazi ilçesine geçti. Burada da STK temsilcileri, muhtarlar, kanaat önderleri ve partililerle buluşan Kılıçdaroğlu, \"Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu biliyoruz, önümüzdeki günlerde, aylarda daha ağır bir tablo ile karşılaşacağız. Pazara markete gittiğinizde bunları göreceksiniz. Bizim görevimiz bu tabloyu görüp sessiz mi kalmak, bu tabloyu görüp ‘oh olsun’ mu demek, eleştiri üzerine eleştiri mi yapmak mı? Yoksa bu tablodan Türkiye nasıl çıkar, bunu mu söylemek. Eğer biz CHP isek Türkiye aydınlığa nasıl çıkar bunun projesini ortaya koymak zorundayız\" dedi. Konuşmasında \"Türkiye krizden nasıl çıkar?\" diye soran, yanıtını da \"Türkiye krizden hamaset ile çıkmaz, Türkiye krizden faiz ödeyerek çıkmaz\" sözleriyle veren Kılıçdaroğlu, \"Türkiye krizden akılcı politikalarla çıkar. Birisi devlete liyakat esası varsa o devlet bakidir. O devlette bürokrasi projeler üretir. İşi ehline teslim etmediyseniz devleti kurutursunuz. Devlet farklı bir kurumdur, bakidir, hükümetler ise geçicidir. O nedenle devlette liyakat esası vardır\" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: \"Dünya nereye gidiyor, nasıl gelişiyor. Bir ülke geleceğini planlar. En küçük örneği ailelerde vardır, eğer aileye düzenli bir para geliyorsa oturur bütçesini yapar. Devlet planlamayı 50 yıl, 100 yıl sonra ne olacak bunun hesabını yapar. 16 yıldır Türkiye’de hangi planlama var? Sanayi mi, ekonomi mi, turizm mi, esnaf mı planlandı, nedir? Gidin Almanya’ya. Bir sokakta 2 berber varsa 3\'üncü berberin açılmasına izin vermezler, çünkü 3\'üncü berber iflas edecek. Planlamanın özü şudur herkes üretecek, herkes kazanacak, herkes çalışacak ve kazanacak. Hiç kimse zarar etmeyecek. Çünkü her kişinin zararı milli zarardır. Bizim ülkemize bakalım, çiftçi ne ekeceğini bilmiyor daha doğrusu ekmekten vazgeçecek. Çiftçi henüz büyük bir şoku yaşamış değil, yarın tarlasını ekip gübre almaya, ilaç almaya gittiğinde görecek fiyatı daha farkında değil. Sanayici yatırım yapacak mı yapmayacak mı önünü göremiyor.\" \'BAHAR TEMİZLİĞİ YAPMA FIRSATI VAR\' Türkiye’nin aklı başında güzel bahar temizliği yapma fırsatının olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, \"Sizden isteğim bahar temizliği hareketini hep birlikte yapacağız. Türkiye’yi bu hale getirenleri temizleyelim, yeni bir bahar temizliğine ihtiyacımız var. Bunu yapmak zorundayız. Biz bu işi alacağız Türkiye’yi dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri haline dönüştüreceğiz\" ifadelerini kullandı. Konuşmasında \"Nasıl güçlü olacağız?\" sorusunu \"Dünyada bilinen tek bir yolu var, üretmek. Nerede mi? Tarlada, fabrikada, üniversitede üreteceksiniz. Hayatın her alanında üreteceksiniz. Üretim, alın teri demektir\" sözleriyle yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: \"Türkiye’de bunların hiçbiri olmadı. Aldık borcu, götürdük, fabrika kurmadık, var olan fabrikaları da sattık. Har vurup harman savurduk. Bol miktarda inşaat yaptık. Geldik bir yerde tıkandık. Yıl sonuna kadar ödeyeceğimiz para 40 milyar dolar. Merkez Bankası\'nın net rezervi 40 milyar doların altında. Borç ödemek için borçlanıyoruz, yetmiyor borcun faizini ödemek için de borçlanıyoruz. Ben sizden boşuna bahar temizliği yapalım demiyorum. Ülkeyi bu hale kim getirdi? Oturup düşüneceksiniz, yönetenlerin sanki hiçbir günahı yok, kim yaptı derseniz dış güçler? Yahu kardeşim dış güçler mi bu memleketi yönetiyor? Senin attığın her imzanın altında Trump’ın mı imzası var, belediye başkanlarını Trump mı seçti, Trump mı dedi şu kadar borçlan diye, senin aklın yok muydu? Borç alan emir alır doğru niye borçlandın? Niye kendi vatandaşına güvenmedin? Dikta yönetimlerinin bir özelliği vardır, onlar her şeyi doğru bildiklerini sanırlar, o nedenle hata yaptıklarını kabul etmez, başkalarına yıkarlar. Kardeşim çiftçi üretemiyor. Gübreyi bu fiyattan verirsen nasıl alacak. Önümüzdeki yıl göreceksiniz bu politika devam ederse çiftçi ekmeyecek, zarar edecek, niye eksin? Çalışırken batıyoruz diyor çiftçi. Bir ülke bu noktaya geldiyse bahar temizliği vatandaşın görevi. Biz, bütün sorunları aşarız bireysel olarak da hiçbir beklentim yok. Bu ülkede bir çocuk yatağa aç giriyorsa, esnaf siftah yapamıyorsa, çiftçi kazanamıyorsa o dert benim derdim, dolayısıyla bizim görevimiz bütün vatandaşlarımızın sorununu akılla çözmektir. Oturup konuşacağız, elin oğlu kendi dertlerini çözüyor da biz mi çözemeyeceğiz? Çözülmeyecek hiçbir sorun yok, sağlıklı bir düzenleme ve planlama yaparsınız. Herkes ne ektiğini, ne kazandığını bilecek. 1 yıl önceden ne ekerse ne kadar kazanacağını bilecek. Hiçbir kimsenin zarar etme lüksü yok. Zarar milli kayıptır. Bunların tamamı yapılabilir, akılcı politikalarla. Biz bunları yapmaya talibiz. Kimseye kızmadan, kimseye öfke duymadan, kimseyi kötülemeden ve kimseyi ötekileştirmeden. Önümüzdeki bahar sandık gelecek önümüze. Bir bahar temizliğine ihtiyacımız var. Halkına hesap vermeyi namuslu gören kabul eden insanların yönetimine ihtiyacımız var, her kuruşun hesabını vatandaşa veren yöneticiye ihtiyacımız var. Köşeyi dönen yöneticiye ihtiyacımız yok ve bu tercihi de sizler yapacaksınız. Sandığa giderken bu düşüncelerle giderseniz bahar temizliğini yaparız ve Türkiye’yi aydınlığa çıkarırız. Karamsarlık bize yakışmaz, biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Elin oğluna gidip el avuç açmayız. Hem diyeceksin dış güçler, sonra bakan gidecek dünyayı dolaşacak, neden? Kim bana borç para verecek ? Dilenci konumuna düştüyseniz emir alma konumuna düşmüşsünüzdür. Vatandaşın bu kadar büyük derdi varken, Türkiye borç batağındayken Katar’dan para geldi diye göbek atar hale geldiysek oturup düşünmemiz lazım.\" Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Gemlik ilçesine geçti.