Gündem

Görevden alınan Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Keziban Yılmaz'a 7 yıl 6 ay hapis cezası

16 Mart 2020 15:56
Görevden alınarak tutuklanan Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Keziban Yılmaz'a, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verilerek tahliye edildi. 
 
İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alınarak 22 Ekim 2019’da tutuklanan Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Keziban Yılmaz hakkında, "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 7 buçuk yıl ile 15 yıl arası değişen hapis cezası istemiyle açılan davanın karar duruşması, Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi SEGBİS'inden katılan Yılmaz'ın maskeli olduğu görüldü. Yılmaz'ın avukatları Servet Özen, Reyhan Yalçındağ, Cihan Aydın'ın hazır bulunduğu duruşmayı, HDP milletvekilleri ve yöneticileri izledi. Duruşmayı izlemek için adliyeye girenlerin ateşi ölçülürken, polisin aldığı yoğun güvenlik önlemleri de dikkat çekti. 

Savcı ceza istedi

İddia makamı, itirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin verdiği ifadeleri esas alarak, Yılmaz’ın, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebini tekrarladı.

Mahkeme, savunma için süre vermedi

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlayamadığını belirten Yılmaz, "Sağlık sorunlarım devam ediyor. Savunma yapmaya zorlanıyorum. 5 aydır güneş ışığı görmedim. Sağlığımı kötü etkiliyor. Sağlık konusunda ciddi problemler yaşıyorum. 25 gün boyunca semt polikliniğine doktor gelmesini bekledim. Tedavi edilmediğim için enfeksiyon sürecini atlatamadım. Ülke genelinde Koronavirüs söz konusu. Hijyen kurallarına ne kadar dikkat etsek de yeterli olmuyor. Sağlık durumundan kaynaklı olarak savunma yapamadım süre talebinde bulunuyorum" diye konuştu.  Süre talebi reddedilen Yılmaz, tahliye talebinde bulundu. 

"Dosya toparlama, ısmarlama ve kayyım atamaya yönelik"

Yılmaz'ın avukatı Servet Özen, taleplerin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, “Dosya toparlama, ısmarlama ve kayyım atamaya yönelik olduğu düşüncesindeyiz. Hicran Berna Ayverdi'nin  katip olmadan usule aykırı yapılmış bir teşhisi var. Tanık ifadelerinin görsel tanıklığın olmadığı, duyuma dair olduğu ifadelerinden anlaşılıyor. Dosyada teşhis tutanağında katip olmaması, tanığın etkin pişmanlıktan yararlanması kayyım atamaları gerekçesi dışında dosyada herhangi bir delil yok. Tanık beyanları başka bir somut delille desteklenmiyor. Bu sebeple tanık ifadeleri hükme esas alınmamalı. Tanığın KJB ile ilgili ifadeleri dışında tüm beyanları müvekkilin yasal ve mesleki faaliyetleri üzerinedir. Müvekkilin twitter paylaşımları suç teşkil etmiyor. Tüm hususların göz önünde bulundurarak öncelikle beraatını aksi takdirde tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi. 

"Kürt politikacılar kurban ediliyor"

Avukat Reyhan Yalçındağ da dosyada çok suç işlendiğini ifade ederek, “Kurbanlar aranıyor ve Kürt politikacılar kurban ediliyor. Hiçbir şey yok, koskocaman bir düşmanlık var. Bunu yapmayın, bu zulümdür. Halkın yüzde 70 oyunu almış bu insanların bu şekilde tutuklanması suçtur. Bu dosyalar için büyük ihlal kararları çıkacak. Müvekkil esas hakkında savunmasını yapamadı. Biz de tutukluluk halinin devamı istemine ilişkin savunma yapıyoruz. Aynı gerekçeyle tutukluluk halinin devamına karar verilemez. Müvekkilin sağlık alanında hiçbir sorunu yokmuş gibi davranamayız. Bir salgın var ortada, bir sonraki duruşmalar yapılabilir mi bilemiyoruz. Bir an önce müvekkilin özgürlüğüne kavuşması lazım. Bu dosyadan çıkan tek kararın beraat olması gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

"Hicran'ın beyanlarının yalan olduğunu hepimiz biliyoruz"

Dosyada Yılmaz'ın üzerine atılı suçları işlemediğine dair tüm delilleri ortaya koyduklarını kaydeden avukat Cihan Aydın ise, "Müvekkilimizin cezalandırılmasına dair tüm deliller, katılmış olduğu etkinlikler ve Hicran Berna Ayverdi'nin ifadeleridir. Hicran Berna Ayverdi'nin kimler hakkında ifade verdiğine bakın, HDP’nin belediye aday adayları hakkında ifade vermiş. Şimdi başkanlar içeride, aday adayları dışarda. Üretilmiş ifadeler olduğunu belirtmek için söylüyoruz. Yoksa aday adaylarını da tutuklamayın. Bazı aday adaylarının ifadesi dahi alınmamış, ancak müvekkil başkan olduğu için tutuklu. Bu pencereden bakın sayın başkan, çünkü bu dosyada başka hiçbir şey yok. Hicran'ın beyanlarının yalan olduğunu hepimiz biliyoruz. Asgari şekilde bile usule uygun olamayan bir tanık ifadesi var. Biz buna niye itibar ediyoruz. Delilleri toplama gereği duyulmuyor. İddiaları somutlaştıracak tek bir delil yok.  Bu davadan bir şey çıkmaması lazım. En acil biçimde müvekkil tahliye edilmelidir. Müvekkilimiz daha fazla mağdur olamazsın" şeklinde konuştu. 
 
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Yılmaz'a “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, yurtdışı yasağı getirerek Yılmaz’ın tahliyesine karar verdi.

Mızraklı'ya da 9 yıl hapis cezası verilmişti

Görevden alınıp yerine kayyım atanmasının ardından tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’yıya da “terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. Mızraklı, aleyhine ifade verdikten sonra serbest bırakılan itirafçı Hicran Berna Ayverdi'nin beyanları doğrultusunda tutuklanmıştı.

TIKLAYIN - Selçuk Mızraklı'ya 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası