Magazin

Google'dan Kemal Sunal'a doğum günü jesti

Kemal Sunal, oynadığı rollerle Türk sinemasına yeni bir soluk getirdi

11 Kasım 2014 12:04

Google Türk sinemasının büyük komedi oyuncusu ve sinema oyuncularından biri olarak kabul edilen Kemal Sunal'ı unutmadı. Türk sinemasının güldüren yüzü Sunal'ın 70'inci doğum gününü ünlü arama motoru Google doodle yaptı.

Kemal Sunal, oynadığı rollerle Türk sinemasına yeni bir soluk getirdi. Çevirdiği filmlerde genellikle saf, şanslı, iyi yürekli karakterleri canlandırmıştır. Filmlerinin ilk gösterimlerinden yıllar sonra bile hala büyük bir ilgiyle izlenmesi olgusunu, yazmış olduğu bilimsel yüksek lisans tezinde sosyolojik olarak irdelemiştir.

İstanbul Küçükpazar semtinde doğan oyuncunun babası Mustafa Sunal, annesi Saime Sunal'dır. Kemal Sunal'ın, Cemil Sunal ve Cengiz Sunal adında iki kardeşi vardır.

Kemal Sunal, ilkokulu Mimar Sinan İlkokulu'nda okudu, Vefa Lisesi'nden mezun oldu. Yüksek tahsiline Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümünde başladı. Öğrenimi sırasında Emayetaş Fabrikasında çalışmış, ayrıca elektrikçide çıraklık yapmıştır. Vefa Lisesindeki felsefe hocası Belkıs Balkır'ın sanatçıyı Müşfik Kenter ile tanıştırmasının, Kemal Sunal'ın kariyerinde önemli yeri vardır.

 

Beyaz perdede ilk rolünde basketbolcu oldu

 

1964 yılında Ankara Bando-Mızıka birliğinde askerliğini yaptı. Sanat hayatı, Vefa Lisesi'nde amatör olarak "Zoraki Tabip" adlı tiyatro oyunuyla başladı. İlk kez Kenterler Tiyatrosu'nda profesyonel oyuncu olarak çalıştıktan sonra uzun süre Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda, kısa süre Ayfer Feray Tiyatrosu'nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev aldı. Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda oynadığı bir oyunda Ertem Eğilmez tarafından çok beğenildi ve böylece beyaz perdeye transfer oldu. İlk rolünü 1973 yılında Ertem Eğilmez'in yönettiği Tatlı Dillim adlı filmde uzun boyundan dolayı basketbolcu olarak aldı.  Bunun ardından Ertem Eğilmez'in yönettiği kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya başladı.

 

'Nasıl oldu bilmiyorum, bir anda kendimi sahnede buldum'

 

Kemal Sunal kendi ağzında, ilk yıllarını ve komediye yönelişini şu sözlerle dile getiriyor: "Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu'ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum.

 

İnek Şaban'ın doğuşu

 

Türk sinemasında başta İnek Şaban tiplemesi olmak üzere canlandırdığı pek çok tiple sevenlerinin kalbinde taht kuran Kemal Sunal, 7'den 70'e herkesin sevgisini kazandı. İnek Şaban'ın sevilmesi ile birlikte Kemal Sunal, birçok filmde "Şaban" adlı karakteri canlandırmıştır.

1974 yılında evlendi. Ali ve Ezo adlarında biri kız diğeri erkek iki çocuğu oldu. 1977'de Antalya Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Sunal, oyunculuğu ve özellikle değişik tiplemesiyle Türk sinemasında komedi oyunculuğuna yeni bir soluk getirdi. 1990'lı yıllardan itibaren filmleri kesintisiz olarak televizyonlarda yayımlanmaya başlandı; ama kendisi bu gösterimlerden maddi bir kazanç elde etmedi.

 

Yıllar sonra üniversiteyi bitirdi

 

12 Eylül öncesi dönemde yarım bıraktığı üniversiteyi, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nden mezun olarak 1995 yılında bitirdi ve ardından yüksek lisans yaptı. Tamamlanmasından sonra Tv ve Sinemada Kemal SunalGüldürüsü adıyla kitap olarak basılan yüksek lisans tezinde kendi filmlerinin sosyolojik incelemesini yaparak iktidarların sanat alanına yaptıkları ideolojik müdahaleyi irdeledi.

 

Ardında 82 film bıraktı

 

Hayatı boyunca toplam 82 filmde rol aldı. 3 Temmuz 2000 tarihinde Balalayka adlı filmin çekimlerine başlamak için Trabzon'a gitmek üzere bindiği uçakta kalkıştan hemen önce geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. İstanbul'daki Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilmiştir. 2009 yılında Kemal Sunal ile anılarını anlatan Zeki Alasya, ölümünde korkularının kalp krizi geçirmesinde önemli etken olduğunu belirtti. Zeki Alasya ne kadar bazı şeylerden korksa da belli etmezdi, çok kibar bir adamdı yorumunu yapmıştır.