Ufak Tefek Cinayetler’in başrol oyuncularından Gökçe Bahadır, Türkiye’de kadının hâlâ hak ettiği konumda olmadığını söylerken "Ekonomik özgürlüğünü kazanamamış, kendi kararlarını veremeyen ya da şiddet gören kadınların olması çok üzücü” ifadesini kullandı.
Hürriyet’ten Hakan Gence, Ufak Tefek Cinayetler’in başrol oyuncuları Aslıhan Gürbüz, Gökçe Bahadır, Mert Fırat ve Osman Sonant ile konuştu. Röportajda Gökçe Bahadır’ın açıklamalarının bulunduğu kısım şöyle:
Diziyi izlerken, “Dostlar birbirine bunu yapar mı” diyoruz. Gerçekten insanların kafasında bu kadar tilki dolanıyor mu?
Daha fazlası dolanıyor sanırım. Karşılaştığım herkes yaşadıkları yerin bir ‘Sarmaşık’ (dizinin geçtiği site) olduğunu söylüyor.
Dört kadının statü mücadeleleri bu işte başrolde. Kadın rekabetine bakışınız nedir?
Rekabet her alanda var. Zaman zaman geliştirici de olabiliyor. Yine de bir kadının başka bir kadınla yarışmak yerine, kendini geliştirmesi, kendi tarzını oluşturması çok daha önemli. Kadınlar rekabete harcadıkları enerjiyi kendilerine harcasalar bugün daha başarılı ve tarz sahibi kadınlar görebiliriz.
Türkiye’de ve dünyada kadın olmayı nasıl anlatırsınız?
Kadın hâlâ hak ettiği konumda değil. Ekonomik özgürlüğünü kazanamamış, kendi kararlarını veremeyen ya da şiddet gören kadınların olması çok üzücü. Ama zamanla ilerleme kaydettiğimizi de düşünüyor, buna seviniyorum. Canlandırdığım ‘Oya’ da böyle bir karakter ve kadınlara umut oluyor.
‘Oya’ yıllar sonra intikam almak için geri dönüyor. Sizin intikam duygusuyla aranız nasıl?
‘Oya’ intikam almak için değil, geçmişinden kaçmamak için ‘Sarmaşık’a geri dönüyor. Benim hayatımda öyle bir kavram yok. İntikam duygusu en çok insanın kendisine zarar veriyor. Buna neden olabilecek her şeyden uzaklaşmak bana daha doğru geliyor.
Adeta insanların gözü önünde büyüdünüz. Sizce hakkınızda bilinen en büyük yanlış ne oldu?
Çekingen bir yapıya sahip olduğum için işimin dışında kameraları gördüğümde kendimi çok iyi ifade edemedim. Bu yüzden insanlar beni bugüne kadar soğuk ve mesafeli biri olarak tanıdı.
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın.