Kültür-Sanat

Gizli tanık, müzeden nasıl tablo çalıp, sattıklarını anlattı

20 yıldır antika işiyle uğraştığını belirten gizli tanık, çaldıkları tabloların yerine sahtesini koyduklarını, daha sonra bu tabloları ünlü işadamlarına sattıklarını söyledi

11 Kasım 2014 13:04

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in "Cumhuriyet tarihinin en büyük çalıntı eser operasyonu" dediği soruşturmayla ilgili, gizli tanık ifadesi ortaya çıktı. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nden çalınan, kaybolan tablolara ilişkin soruşturmada 17 şüpheliden 3’ü tutuklanarak cezaevine konulurken, 6’sı adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Serbest kalan 8 kişi de tutuksuz yargılanacak. Soruşturmanın, ‘antikacı’ bir gizli tanığın ifadeleriyle başlatıldığı belirtilmişti.

20 yıldır antika işiyle uğraştığını belirten gizli tanık, İstanbul’da tanıştığı A.S.’nin kendisine Ankara Resim ve Heykel Müzesi merkezli örgütlü şekilde çalışan bazı kişilerden bahsettiğini anlattı. Bu kişilerin, müzeden eski Osmanlı Türk ressamlarına ait tabloları çaldıklarını, bunların yerine orijinale yakın sahtesini yaptıklarını, daha sonra bu tabloları İstanbul’da ünlü müzayedeciler ve aracılar eliyle ünlü işadamlarına sattıklarını söyledi. Bu yolla, o tarihe kadar müzenin deposunda bulunan 80’e yakın orijinal eserin, Mecidiyeköy Antikacılar Çarşısı’nda antikacılık yapan G.A. isimli kişinin oğlu M.A.’ya satıldığını ifade etti.

Habertürk’te yer alan habere göre, gizli tanık, A.S.’nin 2005’te müzede çalışan arkadaşı güvenlik görevlisi V.T. ile Müdür Yardımcısı A.D. ve ismini bilmediği, şu anda yurtdışında olan bir başka kişinin, “Bize İstanbul’dan müşteri bulursan sana müzenin depolarında atıl duran, bir kısmı kayıtsız orijinal resimleri verelim. Sen de kazan, biz de kazanalım” teklifini ilettiklerini, A.S.’nin de kabul ettiğini kaydetti.

 

10 bine giden tablolar

 

Tanık, anlaşmanın ardından, müzede görevli bu 3 ismin, A.S.’ye depodaki Halil Paşa’ya ait 2 adet yağlı boya tabloyu 10 bin TL gibi bir fiyata sattıklarını, A.S.’nin de tabloları M.A.’ya sattığını aktardı. Daha sonra A.S. aynı müzeden 80 tablo daha getirdi. M.A., bunların bir kısmını müzayedede, bir kısmını ise el altından sattı. Gizli tanık, Ekrem adlı bir kişi aracılığıyla D.Ö. adlı galeri sahibine de satışlar yapıldığını, D.Ö.’nün 2005’ten sonraki mal varlığı artışına bakıldığında konunun anlaşılacağını söyledi.

 

Ünlü işadamlarına satılmış

 

Gizli tanığın ifadesine göre; M.A.’nın A.S.’den aldığı Hikmet Onat’a ait tablo, D.G.’ye 210 bin dolara satıldı. Resim brokeri E.K. ile irtibata geçildi. E.K.’den “Orijinaldir” raporu alındıktan sonra ünlü bir işadamının damadına 350 bin dolara satıldı. E.K., 20-30 bin dolar komisyon aldı.

Yine M.A., kendisine getirilen Vecihi Bereketoğlu’na ait tabloyu müzayedeci H.K.’ya verdi. H.K. da “Orijinal” belgesi aldıktan sonra müzayedeye telefonla katılan ünlü bir işadamının oğluna sattı. Gizli tanık, bu şekilde satıldığı söylenen 180 eserden bildiklerini şöyle sıraladı:

“6 adet Hikmet Onat, 5 adet İbrahim Çallı, 6 adet Sami Yetik, 4 adet Halil Paşa, 5 adet Şevket Dağ, 10 adet Hüseyin Avni Lifij, 13 adet Hoca Ali Rıza Efendi’ye ait kurşun kalem resim...”

 

3 kişi tutuklandı

 

Güvenlik görevlisi V.T. ile tabloların satışına aracılık eden M.A. ve A.S. tutuklanarak cezaevinde konuldu. Diğer şüpheliler ise tutuksuz yargılanmak üzere, adli kontrol kapsamında serbest bırakıldı. (Habertürk)