Ankara’da yaşayan 7 yaşındaki Mert Yağız Köksal ve Diyarbakır’da yaşayan Umut Bilgi şırıngalı çikolatanın boğazına kaçması sonucu hayatını kaybetmişti. Türkiye’yi yasa boğan bu olaylar sonrasında gözler bir kez daha okul kantinleri ve marketlere çevrildi. ‘Gıda Dedektifi’ sayfasıyla bir milyondan fazla takipçiye ulaşan Musa Özsoy, “Mert Yağız’ın ölümünde şunu sorgulamamız lazım. ‘Okul Gıdası’ uygulaması neden ertelendi? Okul gıdası ertelenmesine rağmen yürürlükteki genelge neden uygulanmıyor? Kantinler neden doğru düzgün denetlenmiyor? Bunu da ezbere söylemiyoruz. Ortada genelgeler var. Bakanlarımızın, okul gıdası uygulaması tanıtımında söylediği sözler var” dedi.
Sözcü'den Fatma Vurgun'un haberine göre Diyarbakır'da Umut'un, Ankara'da Mert'in okullarda vefat etmesinin genel denetimi gündeme getirdiğini dile getiren Özsoy, “Yürürlükte olan genelgeler var, uygulanması gerekiyor. Fakat yürürlükteki genelgeler, kâğıt üstünde uygulanıyor belki fakat gerçekte bunların fiili olarak uygulamasında ciddi sıkıntılar var. Bunun bir örneğini de Mert Yağız'ın ölümünün ardından MEB'in yaptığı açıklamada görüyoruz.
"Denetimler kâğıt üstünde yapılıyor, bir gün önceden haber veriliyor"
"İlk yardımı da konuşmalıyız"
Özsoy, bu üzücü olayın okullardaki ilk yardımın eksikliğini de gözler önüne serdiğini belirterek, “10 Mart 2016 tarihli bir genelge var. MEB Sağlık Bilim Kurulu'nun raporu doğrultusunda hazırladığı bir genelde ve bu genelgenin net olarak, çocuklarımız diyabete yakalanmasın, kanser olmasın diye bu yasaklı ürünlerin kantinlerde satışı kısıtlanıyor. Bu, 2016 yılından bu yana yürürlükte. Yasaklı olan ürünler, şırıngalı çikolata da dâhil bütün çikolata türleri, gofret türleri aslında yasaklı.
Çünkü çocuklar yüksek kalori ve ilave şekerden gelen bir enerji alıyorlar. Bu hem kısa vade de hem uzun vade de çocukları hastalıkla karşı karşıya bırakan etkenler. Mert'in başına gelen üzücü olay ise diğer bir gıda güvenliği problemi ortaya çıkardı. Bu ürünlerin ambalajlarıyla alakalı ve hatta okullardaki ilk yardımla alakalı bir dolu konuşmamız gereken konular var” sözlerini kaydetti.
"Uygulamanın ertelenmesi genelgeyi ortadan kaldırmadı"
Yürürlükteki genelgenin ‘okul gıdası’yla karıştırıldığını ifade eden Özsoy, “Okul gıdası uygulaması 2019 Ocak ayında bakanlıklar arası bir protokolle başlayan süreç. Sonrasında da 27 Haziran'da Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yürürlük tarihi de okulların açılmasından 1 hafta sonra 16 ya da 17 Eylül olarak belirlendi. Ancak uygulama 16 Eylül'den bir gün önce yürürlükten kaldırıldı, ertelendi. Bu okul gıdası dediğimiz uygulama, sağlık kuruluna uygun olarak geçen ürünlerin satışıyla alakalı. Meyve, sebze, ayran, yoğurt, kuruyemiş, kuru meyveler ve mesela şekersiz sakızlar yani çok yüksek oranda ilave şeker içermeyen, doğal olarak kalori veren meyveler. Onun dışında 200 kaloriyi aşmayan, yani çocuklara ani bir enerji vermeyen daha dengeli besinler. Bu ürünlerin satışı bu ‘Okul Gıdası' logosuna tabi olarak yapılabilecekti. Bunun ertelenmesi aslında genelgeyi ortadan kaldırmadı. Hâlen yürürlükte” dedi.
"Okul Gıdası' uygulaması neden ertelendi?"
Mert Yağız’ın ölümünde sorgulamamız gereken pek çok nokta olduğunu aktaran Özsoy, “Şunu sorgulamamız lazım. ‘Okul Gıdası' uygulaması neden ertelendi? Okul gıdası ertelenmesine rağmen yürürlükteki genelge neden uygulanmıyor? Kantinler neden doğru düzgün denetlenmiyor? Bunu da ezbere söylemiyoruz. Ortada genelgeler var. Bakanlarımızın, okul gıdası uygulaması tanıtımında söylediği sözler var.