Yaşam

Gezi Parkı için Kamu Başdenetçiliği'de devreye girmiş

Kamu Başdenetçiliği heyeti, Taksim Dayanışması üyelerine, Gezi olaylarının yatışması için protestocular üzerindeki etki ve yetkilerini sormuş

20 Eylül 2013 21:25

 

Kamu Başdenetçiliği heyeti, Taksim Dayanışması üyelerine, Gezi olaylarının yatışması için protestocular üzerindeki etki ve yetkilerini sormuş. Üyeler, protestoculara emir veremeyeceklerini, ancak çözüm önerilerini aktarabileceklerini söylemiş.

Gezi Parkı olayları sürecinde Kamu Başdenetçiliği’nin de (Ombudsman) devreye girdiği, Taksim Dayanışması (TD) üyeleriyle bir toplantı yaptığı ortaya çıktı. Taraflar tarafından imzalanarak tutanak haline getirilen görüşmede Ombudsman heyeti, Taksim Dayanışması üyelerine olayların yatışması için çözüm önerilerini ve protestocular üzerindeki etki ve yetkilerini soruyor. Taksim Dayanışması heyeti ise çözüm önerileri ve taleplerini sıralayarak protestoculara emir veremeyeceklerini, ancak çözüm önerilerini aktarabileceklerini söylüyor.

Musa Kesler'in milliyet.com.tr'de yer alan haberine göre, tutanaklarda 12 Haziran’da Maslak Kasırları Mabeyn-i Hümayun binasında yapılan görüşmeye Taksim Platformu adına Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Süleyman Songur, Dr. Ali Çerkezoğlu ve avukat Can Atalay katıldı. Ombudsman heyetinde ise Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Mehmet Elkatmış, Mustafa Aydın Ertunç ve M. Ali Küçükçavu katıldı. Görüşme sonunda Ombudsman heyetinin hazırladığı 19 maddenin uzlaşı deklarasyonuna, Taksim Dayanışması, “Bu aşamada bunları konuşacak durumda değiliz” karşılığını verince herhangi bir uzlaşma olmadan görüşmeler sona erdi. Dayanışma üyeleri 13 Haziran’ı 14 Haziran’a bağlayan gece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Buradan da bir uzlaşı çıkmayınca 15 Haziran’da Gezi Parkı’na müdahale edildi. Olaylarla ilgili soruşturma kapsamında Taksim Dayanışması üyeleri ifadeye çağrılınca, avukatları bu tutanakları savunma delili olarak savcılığa sundu, böylece soruşturma dosyasına girdi.

İşte görüşmenin ayrıntıları:

 

Yetkiniz var mı?

 

Taksim Dayanışması kısaca kendini tanıtabilir mi? Protestocular adına yetki ve etkileri nedir?

Amacımız tarihi dokunun korunması, yeşil alanı olmayan Taksim’de Gezi Parkı’nın yeşil alan olarak muhafazası, battı-çıktıların inşa edilmemesi, hukuka ve kanunu aykırı müdahalelerin önlenmesidir.

Gezi Parkı prostesonun neresindeler? Organize eden mi, destekleyen mi? Uzlaşı durumunda protestocu üzerindeki etkileri ve güçleri nelerdir?

Taksim Dayanışması’nın bir parçası olarak protestoların içindeyiz. Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Tabipler Odası olarak bu protestoların içindeyiz. Doğrudan doğruya bir karar mekanizmamız veya emir verme imkanımız yoktur. Ancak makul ve mantıklı çözüm önerilerini rahatlıkla bu kitleye iletebiliriz.

Taksim Dayanışması’nın talepleri nelerdir?

Talepleri yukarıda özetlemeye çalıştık. Bunları Sayın Bülent Arınç’a da iletmiştik, size ilettiğimiz dosyada da mevcut. Yarına kadar size de yazılı olarak iletmeye çalışacağız.

 

‘Amacımız yeşili korumak’

 

Size göre çözüm nasıl olabilir? Önerileriniz nelerdir? Protestolara katılanları (sosyolojik ve psikolojik açıdan) nasıl analiz ediyorsunuz?

Gezi Parkı park olarak kalmalıdır. Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkım çalışmaları sona ermelidir. Tüm kurumsal alanlarda ifade özgürlüğünün toplu kullanımına dair engeller kaldırılmalıdır. Sorumlular hakkında derhal idari ve hukuki işlem yapılmalıdır. Demokratik tepkilerini gösteren ve gözaltında bulunan yurttaşların serbest bırakılması ve haklarında bir işlem yapılmaması uygun olur. (...) Olaylar sosyolojik olarak basittir. Konunun merkezinde hukuka aykırı bir şekilde yapılmak istenen bir inşaata karşı organize olarak itiraz eden ve bu planı iptal ettirmeye çalışan yurttaşlar var. Taksim Dayanışması’nın Gezi Parkı ve bu talebe karşı takınılan antidemokratik tutumlardan başka bir gündemi olmamıştır.

Gezi Parkı, AKM, Topçu Kışlası, Yayalaştırma Projeleri ile ilgili her iki tarafından anlayaşabileceği şehir planlayıcısı, peyzaj mimarı ve mimarlardan oluşacak bilirkişi heyetinden rapor alınması, uyuşamadıkların da kurum olarak resen seçilecek heyetten alınacak raporu uygun görürler mi?

Bu konuda açılmış ve karar aşamasında olan İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde derdest olan bir dava vardır.

 

‘Önce hükümet adım atmalı’

 

Sürece nasıl katkınız olabilir? Marjinal gruplarla polisin şiddetini önleyici önerileriniz nedir? Bunu sağlama (anons, medya, sosyal medya...vb) gücünüz var mı?

Yetkiyi taşıyan sorumluluğu da taşır. Hükümet kamuoyunu rahatlatmalıdır. Polis şiddetinin durmasıyla kamuoyu zaten rahatlayacaktır. Bu olaylara ilişkin hiçbir idari birime başvurumuz olmadı. Sadece kurumunuz ilgililer olarak bizden bilgi aldı.

İdare ile zarar görenlerin maddi ve manevi yönden uzlaşmasına katkınız olabilir mi?

Herhangi bir müracaat olmadığı için bu konuda ifadeleri olmamıştır.

Cuma günü idare ile bir araya gelmeyi kabul eder misiniz?

Polis şiddeti durursa bu olabilir.