İSTANBUL, (DHA) 22 Mart Dünya Su Günü öncesinde bir açıklama yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi VM Medical Park Hastanesi’nden Uz. Dr. Ferit Arğun, bilinenin aksine, belli bir miktardan fazla su içmenin zararlı olabileceğini söyledi.
Suyun vücudun doğal koruyucusu olduğunu söyleyen Arğun, 1993 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 22 Mart\'ın Dünya Su Günü kabul edildiğini belirtti be şunları söyledi: Günde 1,5-2 litre civarında bir su tüketimi öneriliyor ancak bazı durumlarda miktar değişkenlik gösterebilir. Su tüketimi, hava sıcaklığı, kişi metabolizması, günlük alınan besin miktarı, vücut kitle endeksi, yaşadığı bölgenin iklimi ve yaşam koşullarına göre değişiklik gösterebilir. Ama normal koşullarda, bol bol su için ve bunu 1,5-2 litre ile sınırlandırın deriz. Su tüketimini zorunluluk olarak algılamayın ama sudan da eksik kalmayın, su elinizde olsun, erişimi kolay olsun” dedi.
“GEREĞİNDEN FAZLA SU METABOLİZMAYI BOZAR”
Vücudumuzda osmostat dediğimiz, vücutta olması gereken suyun seviyesini ayarlayan belirli reseptörler olduğunu söyleyen Dr. Arğun \"Bu reseptörler beyinde yer alıyor ve susama hissini oluşturuyor. Bu uyarılar olmadan yani susama hissi gelmeden su içtiğimizde vücudun bizi durduran bir mekanizması yok. Yani vücut susuzluğa karşı korunaklı ve su alınması uyarısı yapar ama fazla su tükettiğine dair bir uyarım yapmaz” diyen Arğun, fazla su tüketiminin psikolojik rahatsızlık belirtisi olabileceğine dikkat çekti, “Alışkanlık halinde, sürekli 5-6 litre gibi su tüketildiğinde metabolizma bozulur, böbreği yorar ve böbreğin konsantrasyon yeteneğini bozabilir, fazla mineral kaybına neden olabilir. Fazla su tüketimi psikolojik rahatsızlık belirtisi olabilir\" dedi.
“ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR SUSAMAZ”
Suyun bilinç durumunu etkilediğini de belirten Arğun sözlerine şöyle devam etti: “Su en başta bilinç durumunuzu etkiler, su içtikçe daha berrak bir bilinçle güne devam edersiniz, yüzünüzdeki kırışmaları engeller, bağırsak sistemini düzenler, metabolizmayı hızlandırır, fazla kilo alımını engeller, böbrek taşı, safra kesesi taşının oluşmasını önler. Uzun süre yetersiz su içen kişilerde, hastalıkları başka hastalıklar takip eder” dedi, “Yeterli su tüketimi, dolaşım sistemi için de önemlidir, dolaşım sistemi, gerekli malzemeyi, gerekli yere, gerekli hızda ulaştırır. Dokular arasındaki hareket kapasitesi, kan içindeki hareket kapasitesi artar, su bu kadar önemlidir. Su böbrek için önemlidir, karaciğerin detoksifikasyonu (Organizmanın, kendisi için zararlı olan toksik maddenlerden temizlenmesi) için önemlidir. Vücut için su yıkama fonksiyonu görür, durgun sudan korkun, su akıcı olmalı. Çocuklar sizden su istemez, çocukları susuz bırakmayın, iştah sorunu olan çocukta su eksikliği olabilir. Yaşlıların cildi yaşlandığı gibi beyni de yaşlanıyor, algı ve bilinci düşüyor, su seviyesini vücudun algılama seviyesi de düşer. Yaşlılar susamazlar muhakkak su içirin onlara. Yaşlılara ve çocuklara günde 2 litre su verin.”
“ŞEKER HASTALARI GÜNDE 5 LT SU İÇEBİLİR”
Şeker hastalarının, sık idrara çıktığını ve kaybı dengelemek için fazla su tükettiğini söyleyen Arğun, \"Şeker hastaları, fazla suya ihtiyaç duyan hasta olarak değerlendirsin kendini. Örneğin acile gelen şekeri yüksek hastalara hemen su verilir. Şeker hastaları çok su içtiğini sanır oysa kan şekeri yüksek olduğundan idrara çıkar, idrara çıktığı için de su içer. Çok su içtiği için çok idrara çıktığını düşünmesin, tersi durum söz konusu. Şeker hastaları su tüketimini 2 litreden 5 litreye çıkarabilir, bunu anormal olarak algılamalı” dedi.
“ÇOK SU İÇEN KADINLAR ENFEKSİYONUN İYİLEŞTİĞİ YANILGISINA DÜŞÜYOR”
Özellikle kadınlarda idrar yolu enfeksiyonunun çok görüldüğünü belirten Arğun, “Kadınlar fazla su içerler ve idrar yolundaki yanma hissi azaldığı için enfeksiyonun tedavi olduğunu sanır oysa fazla su içtiğiniz için idrarı seyreltirsiniz bu yüzden de yanmanız azalır” ifadelerini kullandı.
“AYRAN SU YERİNE GEÇER, ÇAY VE KAHVE SUSATIR”
Çay ve kahvenin su yerine geçtiği yönündeki yanılgıya da dikkat çekti Arğun, “Çay ve kahve tüketimi fazla olanlar sık idrara çıkar ve su kaybeder. Çay, kahve, sigara, alkol gibi idrara çıkma aralığını sıklaştıran tüketimlerde su ile vücut desteklenmelidir. Çok çay kahve içenler çok da su içmeliler. Çay, kahve, enerji içecekleri su yerine geçmez aksine fazla su tüketimine yönlendirir. Ayran hem protein ile besler hem de su ihtiyacını karşılar. Ayran protein ve su bileşimidir, aldığınız suyu, vücut atmaz. Çay ile aldığınız suyun fazlasını ise idrar ile atarsınız.”
SEBİLLER BAKTERİ YUVASI, PLASTİK DAMACANAYA DİKKAT!
Günlük hayatta kullandığımız pet şişeler, su sebilleri ve damacanalara da dikkat çeken Arğun, “Su sebillerinde bakteri çok kolay ürer, kullanılmamasını kesinlikle öneririm. Özellikle çocuklar için kullanılan suyun cam şişede olmasına özen gösterilmeli. Cam suya ulaşım maliyetlidir ama kesinlikle daha sağlıklıdır. Musluk suyu kullanılabilir, meyve-sebze yıkanabilir ama içilemez”dedi.
ARITMA SUYUNU İÇEBİLİRSİNİZ, PET ŞİŞELERDEN UZAK DURUN!
“Güvendiğiniz bir markanın arıtma cihazını, gerekli bakımlar yapılmak koşuluyla kullanabilirsiniz. Çocuklar, hamileler ve yaşlılar için cam şişede korunan su daha sağlıklıdır. Pet şişelerdeki sular, uzun süre rafta kalmış olabilir, güneşe maruz kalmış olabilir çok mecbur kalmadıkça tüketmenizi önermem.”
“SU İLE HAZIRLANAN DETOKS İÇECEKLERİ GÜNLÜK TÜKETİN”
“Suya limon atarak, C vitamini tüketimini artırmış olursunuz ama suyun kalitesinde değişim sağlamaz, bakteri öldürmez, mucize beklemeyin. Limon, meyve-sebze, baharat koyarsanız günlük tüketmelisiniz, suyun kalitesini artırmaz aksine beklemesi halinde bakteri ürer.”
(FOTOĞRAFLI)