Politika

Muhalefetten Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi görüşmelerinde rest: Kanunun tamamına karşıyız

Teklifin birici maddesinin görüşmeleri kaldığı yerden yarın devam edecek

09 Temmuz 2024 17:42

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da bugün  Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi görüşülüyor. Gündem dışı söz alan grup başkanvekilleri, TBMM'nin Çankaya kapısında Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu protesto için bir araya gelen öğretmenlerin yürüyüşünün polis tarafından engellenmesine tepki gösterdi. Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, AKP'ye "Siz, o taleplere katılamıyorsanız dahi hiç olmazsa saygı duyun ve derhâl o güvenlik kuvvetlerinin öğretmenlere orantısız güç kullanmasını geri çekin" diye seslendi. 

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Bir an evvel emekli maaşlarını, asgari ücret seviyesine çekin. Açlık sınırının 19 bin lira olduğu ülkede asgari ücretin en az 25 bin lira olması gerekir” çağrısında bulundu.

Emir, protesto hakkını kullanan öğretmenlere yapılan müdahaleye ilişkin olarak, "Milli Eğitim yasasını protesto etmek istiyorlar. Anayasal haklarını kullanıyorlar. Oysa güvenlik güçlerimiz maalesef öğretmenlerimize orantısız şiddet uyguluyorlar. Öğretmenlerimizin Meclis'e 100 metre mesafede darp edilmemesini Meclis'imizin dikkatine sunuyorum" dedi.

Genel Kurul’da, İYİ Parti’nin "TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileriyle diğer kuruluşların enflasyon verilerindeki farklılıkların sebeplerinin incelenmesi"ne ilişkin grup önerisi reddedildi. İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, "İktidar, enflasyonu düşük gösterebilmek için TÜİK'in bağımsızlığı ve objektifliğini ortadan kaldırmıştır. TÜİK'i düzeltmeden ekonomiyi düzeltmek mümkün değildir" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, “Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne çekilerek görüşülmesine ilişkin grup önerisi reddedildi.

TIKLAYIN: Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu protesto eden Eğitim Sen'liler, barikatları yıktı: Üç gözaltı


DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ise bugün Meclis'te, "Türk ışını”ın eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni Mehmet Soylu’nun başında olduğu ekip tarafından kullanıldığına dair iddiaları gündeme getirdi.  

Bu cihazın bilimsel bir yanının olmadığını ancak buna rağmen hastalar üzerinde denendiğini ifade eden Koçyiğit, “Bu cihazın denenmesi sonucunda da bazı hastaların hayatını kaybettiğini ifade ettiler. Şimdi, daha vahimi, bu skandalın arkasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni Mehmet Soylu’nun olduğu iddia ediliyor. İddia o ki Mehmet Soylu’nun başında olduğu bir ekip özel uçakla Diyarbakır'a gelmiş ve bu cihazı Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Sağlık Bakanlığı'nın bilgisi dâhilinde olmadan, herhangi bir yasal izin alınmadan hastalar üzerinde kullanmıştır" dedi.

TIKLAYIN: İddialar Meclis'e taşındı: "Diyarbakır'daki ‘Türk ışını’ vakasının arkasında Soylu'nun kuzeni var"


TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi görüşüldü. Teklifin birici maddesinin görüşmeleri kaldığı yerden yarın 14.00'te devam edecek.

Genel Kurul’da, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TÜİK'in herkesin kazancına göz diktiğini söyleyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya'nın açıklamalarını hatırlatarak, "TÜİK Başkanı nerede yaşıyor, hangi markete gidiyor, merak ediyorum" şeklinde konuştu.

AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Türksat 6A uydusu ile uzaya imzamızı attık. Türk mühendislerinin ve teknisyenlerinin projesi olan ve bu topraklarda üretilen ilk milli ve yerli uydumuz ülkemiz başta olmak üzere 5 milyar insana hizmet edecektir" dedi.

CHP'nin "ışıkları açıp kapatın" çağrısına TBMM'den de destek geldi

CHP Grubu "asgari ücretliler ve emeklilere zam yapılması" amacıyla Meclis Genel Kurul'da ışık açma ve kapatma eylemi yaptı. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, "Bir ricam var sıralara çıkmayın" diyerek espri yaptı. 

CHP lideri Özgür Özel'in çağrısıyla vatandaşlar, saat 21.00 itibariyle asgari ücret ve emekli aylığının iyileştirilmesi talebiyle ışıkları açıp kapatmaya başladı. Vatandaşlar, sosyal medya platformu X üzerinden de #AyağaKalkTürkiye tagiyle videolar paylaştı.

Saadet Partili Kaya: AKP’li vekillere sadece imza atmak düşer

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, vatandaşların Türkiye İstatistik Kurumunu (TÜİK) ciddiye almadığını söyledi.

Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin Genel Kurul’da görüşüleceğini hatırlatan Kaya, "AK Parti milletvekillerine teklife sadece imza atmak düştüğünü, teklifin Bakanlıkta hazırlandığını" savundu.

İYİ Partili Kavuncu: Kanunun tamamına karşıyız

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, UEFA tarafından milli futbolcu Merih Demiral'a verilen cezayı kınadı.

Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin aceleyle hazırlandığını söyleyen Kavuncu, özel okullardaki öğretmenlere taban ücret belirlenmesini istedi. Kavuncu, "Kanunun tamamına karşıyız" dedi.

MHP’li Akçay: Uçak sanayisinde büyük gelişmeler yaşandı

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye'nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın uzaya fırlatıldığını anımsattı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün havacılık çalışmalarına önem verdiğini vurgulayan Akçay, Türkiye'nin kendi İHA ve SİHA'sını yaptığını; milli muharip uçak KAAN'ın ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini aktardı.

MHP'li Akçay, "Son yıllarda savunma sanayisinde yaşanan gelişmelere paralel uzay ve uçak sanayisinde büyük gelişmeler yaşanmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

DEM Partili Kılıç Koçyiğit: TÜİK Başkanı nerede yaşıyor?

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TÜİK'i eleştirdi.

TÜİK'in herkesin kazancına göz diktiğini söyleyen Koçyiğit, TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya'nın açıklamalarını hatırlatarak, "TÜİK Başkanı nerede yaşıyor, hangi markete gidiyor, merak ediyorum" şeklinde konuştu.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ise bugün Meclis'te, "Türk ışını”ın eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni Mehmet Soylu’nun başında olduğu ekip tarafından kullanıldığına dair iddiaları gündeme getirdi.  

Bu cihazın bilimsel bir yanının olmadığını ancak buna rağmen hastalar üzerinde denendiğini ifade eden Koçyiğit, “Bu cihazın denenmesi sonucunda da bazı hastaların hayatını kaybettiğini ifade ettiler. Şimdi, daha vahimi, bu skandalın arkasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni Mehmet Soylu’nun olduğu iddia ediliyor. İddia o ki Mehmet Soylu’nun başında olduğu bir ekip özel uçakla Diyarbakır'a gelmiş ve bu cihazı Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Sağlık Bakanlığı'nın bilgisi dâhilinde olmadan, herhangi bir yasal izin alınmadan hastalar üzerinde kullanmıştır" dedi.

CHP’li Emir: Enflasyon yüzde 100’leri geçti, asgari ücreti en az 25 bin lira yapın

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TÜİK'in açıkladığı rakamlarla herkesi şok ettiğini belirtti.

TÜİK'in iktidarın talebi doğrultusunda rakamları baskıladığını savunan Emir, "TÜİK, enflasyon sepetinde neleri, hangi oranda aldığını söylememeye başladı. 2022'den sonra rakamlarla iyice oynamaya başladı. Çarşıdaki, pazardaki, mutfaktaki enflasyon yüzde 100'leri geçti" ifadelerini kullandı.

Basında, emeklilerle ilgili çalışma yapıldığına dair haberlerin bulunduğunu dile getiren Emir, şöyle devam etti:

"Sadece bir ayda, bir gün içinde elektriğe yüzde 38 zam yaptılar. Mehmet Şimşek'e, Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum; bir an evvel emekli maaşlarını asgari ücret seviyesine çekin ve asgari ücreti de en az 25 bin lira yapın. Bunun altındaki rakamlar açlık sınırının çok çok altındadır. Şu anda açlık sınırının 19 bin lira olduğunu biliyoruz. Asgari ücretliye, emekliye daha fazla eziyet etmenin kimseye yararı yoktur."

Emir; “TÜİK, saraydan aldığı talimatla rakamları makyajlıyor, kiranın 5 bin 800 lira, yumurtanın 2,2 lira, yurdun 457 lira, zeytinyağının 113 lira olduğu bir Türkiye'yi nasıl bulmuşlar merak ediyoruz” dedi.

Enflasyonun yüzde 100'ü geçtiği, ancak hala yüzde 70 olarak açıklandığına işaret eden CHP’li Emir, şunları dile getirdi:

"TÜİK diye söyledikleri ama bizim 'Tayyip'i üzmeyen istatistik kurumu' olarak anladığımız TÜİK açıkladığı rakamlarla halkımızı şok etmeye devam ediyor. Biz de dün şok fiyatlarla uyandık, gerçekten de kiranın 5 bin 800 lira olduğu, yumurtanın 2,2 lira olduğu, yurdun 457 lira olduğu, zeytinyağının 113 lira olduğu bir Türkiye'yi nasıl bulmuşlar merak ediyoruz."

Açlık sınırının 19 bin lira olduğu ülkede asgari ücret en az 25 bin lira olmalıdır

Emeklilere ve memurlara verecekleri zam artırım oranı da maaş artırım oranının yüzde 24 olduğunu hatırlatan Emir, kök maaşı 8 bin lira olan emekliler açısından hiçbir şey değişmeyeceğini belirterek şunları söyledi:

"Efendim, şimdi haberler çıkıyor, çalışma yapıyorlarmış, kök maaşa seyyanen zam yapacaklarmış. Yapsınlar elbette, elbette ki 8 bin lira kök maaş olmaz, elbette ki 2 milyon emeklimizin hiç zam almaması düşünülemez ama emeklilerimizin ortalama 12 bin lira maaş aldığı bir Türkiye'de kimsenin yaşayamayacağını, evine ekmek götüremeyeceğini, kirasını ödeyemeyeceğini, elektriğini, suyunu ödeyemeyeceğini herkesin bilmesi lazım.”

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, yalnızca bir gün içinde elektrik tarifelerine yüzde 38 oranında zam yapıldığını anımsattı. Emir, şunları dile getirdi:

“Elektriğe zam yapmak demek iğneden ipliğe her şeye zam gelmesi demek. Buradan Mehmet Şimşek'e ve onu atayan mürekkebin, kalemin ucundaki kişi Tayyip Erdoğan'a sesleniyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına Sesleniyoruz: Bir an evvel emekli maaşlarını asgari ücret seviyesine çekin -daha önce olduğu gibi- ve asgari ücreti de en az 25 bin lira yapın çünkü bunun altındaki rakamlar açlık sınırının çok çok altındadır, şu anda açlık sınırının 19 bin lira düzeyinde olduğunu hepimiz biliyoruz."

Emir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çağrısını anımsatarak, saat 21.00'de vatandaşlardan ışıklarını açıp kapatmalarını istedi.

AKP’li Gül: Demiral’a verilen ceza siyasi, kınıyoruz

AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, A Milli Futbol Takımı'nı kutlayarak, milli futbolcuları herkesin desteklediğini belirtti.

UEFA'nın milli futbolcu Demiral'a verdiği cezanın siyasi olduğunun altını çizen Gül, "UEFA'nın kararını kınıyoruz. Önümüzde büyük hedefler var. Millilerimiz büyük destanlar yazacak" dedi.

Türkiye'nin yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın uzaya fırlatıldığını hatırlatan Gül, şunları kaydetti:

"Türksat 6A uydusu ile uzaya imzamızı attık. Türk mühendislerinin ve teknisyenlerinin projesi olan ve bu topraklarda üretilen ilk milli ve yerli uydumuz ülkemiz başta olmak üzere 5 milyar insana hizmet edecektir. Televizyon yayıncılığı ve haberleşme hizmetlerinde kullanılacak Türksat 6A'nın kapsama alanına Hindistan, Malezya ve Endonezya da dahil olacaktır. Dünyada kendi uydusunu üreten 11 ülkeden biri olarak tarihe geçtik. Bu gurur hepimizin. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde haberleşme, iletişim, telekomünikasyon ve savunma sanayisinde önemli başarılar elde ettik. Bu başarılardan bir tanesi de Türksat 6A uydusudur."

İYİ Partili Ergun: İktidar enflasyonu düşük gösterebilmek için TÜİK'in bağımsızlığını ortadan kaldırdı

TBMM Genel Kurulu’nda, İYİ Parti’nin "TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileriyle diğer kuruluşların enflasyon verilerindeki farklılıkların sebeplerinin incelenmesi"ne ilişkin grup önerisi reddedildi. İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, "İktidar, enflasyonu düşük gösterebilmek için TÜİK'in bağımsızlığı ve objektifliğini ortadan kaldırmıştır. TÜİK'i düzeltmeden ekonomiyi düzeltmek mümkün değildir" dedi.

Önerinin gerekçesini açıklamak üzere söz alan İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, 23 Eylül 2001'den itibaren politika faizinin indirilmesiyle enflasyon oranlarının "astronomik" şekilde arttığını belirterek şunları söyledi:

"Aradan geçen 3 yılda varlık fiyatlarıyla mal ve hizmet fiyatlarında dehşetengiz artışlar yaşanmıştır. Gelir eşitsizliği artmış, orta sınıf bitirilmiş, Türkiye sadece zenginler ve fakirlerden müteşekkil bir ülke haline getirilmiştir."

TÜİK'i düzeltmeden ekonomiyi düzeltmek mümkün değildir

TÜİK'in enflasyon verileriyle, aylık ve yıllık olarak mal ve hizmet fiyatlarındaki değişimleri ölçen İstanbul Ticaret Odası ve Enflasyon Araştırma Grubu tarafından açıklanan veriler arasında makas gittikçe açıldığını belirten Ergun, "TÜİK ise gelen tüm eleştirilere kulağını tıkamış, enflasyon oranını açıklarken kullandığı ve 2012-2022 yılları arasında yayınladığı madde fiyatlarını açıklamaktan imtina eder hale gelmiştir. Neticede bugün piyasada tam bir fiyat anarşisi yaşanmaktadır. TÜİK'i düzeltmeden ekonomiyi düzeltmek mümkün değildir" dedi.

TÜİK, kendi kuruluş kanununu ihlal etmekte

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, İYİ Parti'nin grup önerisine ilişkin enflasyonun çözümü mümkün olan bir sorun olduğunu ancak "hükümet yetkilileri"nin enflasyonu çözmek yerine yasaklara başvurduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Aslında enflasyon çözümü mümkün olan bir sorundur ama hükümet yetkilileri enflasyonu ekonomi ve finans biliminin verilerine göre gerçekçi bir perspektifle çözmek yerine ya yasaklara başvurmakta ya da en iyi bildiği yöntemi yani algı yönetimi yöntemini uygulamakta. Bunda da çok ciddi başarı elde etmektedir. TÜİK'in kuruluş kanunun 4. maddesine baktığımızda çalışma ilkeleri arasında; 'Güvenilirlik, tarafsızlık, şeffaflık, gerçekçilik, güncellik' kavramlarına yer verildiğini görüyoruz. Haliyle TÜİK, kendi kuruluş kanununu ihlal etmektedir."

CHP'li Akbulut: Geçim olmazsa en kısa sürede seçim olacağına inanıyoruz

CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, TÜİK'in ölçümlerine dair "Enflasyonu öğrenmek istiyorsanız gidin emeklilere sorun" dedi. "TÜİK'in açıkladığı yalan enflasyon rakamlarına güvenmiyoruz, halkın yaşadığı gerçek enflasyona güveniyoruz. Geçim olmazsa en kısa sürede seçim olacağına inanıyoruz" diyen Akbulut, şunları dile getirdi:

"TÜİK, enflasyonu ölçmeye değil, 'Maaş zamlarını nasıl en asgaride tutarım' diye başarmaya yarıyor. Bir enflasyon sepeti ayarlıyor, içine ne attığı belli değil. Daha düne kadar deve etinin fiyatını, pinpon topunun fiyat artışını ölçüyordu. Bununla ilgili enflasyon oranlarını açıklıyordu. Şimdi işi daha da ilerletmişler. 113 TL'ye zeytinyağı, 70 TL'ye de ekmek arası et döner bulmuşlar. Enflasyonu öğrenmek istiyorsanız gidin emeklilere sorun."

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu protesto eden öğretmenlere polis müdahalesine tepki

Ankara'da Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu protesto için bir araya gelen öğretmenlere polis müdahale etti. Meclis'te muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri Meclis önünde yaşanan orantısız polis müdahalesine tepki gösterdi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, protesto hakkını kullanan öğretmenlere yapılan müdahaleye ilişkin şunları söyledi:

"Meclis'imizin gündeminde olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu, eğitimi dünyası açısından son derece kabul edilemez hükümleri içeriyor. Dolayısıyla da öğretmenlerimiz ve velilerimiz ayakta. Şu anda Meclis'imizin Çankaya kapısına yakın bir yerde 500'ün üzerinde Eğitim-İş'li öğretmenimiz Birinci Meclis'e yürümek ve seslerini duyurmak istiyorlar. Milli eğitim yasasını protesto etmek istiyorlar. Anayasal haklarını kullanıyorlar. Oysa güvenlik güçlerimiz maalesef öğretmenlerimize orantısız şiddet uyguluyorlar. Buradan ilgililerin ve özellikle de iktidar grubunun duyarlı davranmasını ve bu sese kulak verilmesini, öğretmenlerimizin Meclis'e 100 metre mesafede darp edilmemesini Meclis'imizin dikkatine sunuyorum."

"Öğretmenler hakkını, hukukunu arıyor"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit de polisin orantısız müdahalesine ilişkin şöyle konuştu:

"Israrla demokratik hakkı engellemeye dönük bir yaklaşım var. Üstelik de tam Meclis'in kapısında, Çankaya'nın göbeğinde. Bu tutumu çok gördük, çok eleştirdik. Buradan gerçekten bir şey çıkmayacağını görmemiz gerekiyor. Bütün emek meslek örgütlerinin sendikalarının görüşü alınmadan bir meslek kanunu getiriliyor. Onların aleyhine bir kanun getiriliyor ve daha kötüsü ellerini, kollarını bağlayıp 'Protesto da etmeyin, kurbanlık koyun gibi boynunuzu uzatın' denilen bir anlayış var. Bu anlayışı kabul etmiyoruz. Öğretmenler hakkını, hukukunu arıyor"

Taleplere katılamıyorsanız dahi hiç olmazsa saygı duyun

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, öğretmenlere yapılan müdahalelerden sonra iktidara seslenerek şöyle konuştu:

"Adalet ve Kalkınma Partisi yoğun bir hak mücadelesinden gelen arkadaşların da yer aldığı bir siyasi parti ama maalesef yirmi iki yılda hassasiyetleri o kadar aşındı ki her hak arama girişimini devlet için sakıncalı olarak gören ceberut bir iktidara dönüştüler. Dolayısıyla, biz de vatandaşın en temel hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına saygı duymaları gerektiğini, -kolluk kuvvetlerinin herhangi bir suçu yoktur- o talimatı veren iktidar sahiplerinin bu talimatlarını tekrar geri çekmelerini buradan tekrar duyuruyoruz."

Bu bir hak arayışıdır

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise, "Belli ki öğretmenler seslerini duyuramamışlar, belli ki öğretmenler bu yasayla alakalı meramlarını dile getirememişler. Şu anda çok kalabalık bir grup bu konuyla ilgili protesto yapıyor, burada orantısız güç kullanılmasını biz de kabul etmiyoruz, sonuçta bir hak arayışıdır bu. İdeolojisi, fikri ne olursa olsun öğretmenlerimizin bu sesine kulak verilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Türkiye'de iktidarda bulunanların yanlış politikaları Türkiye'yi bu noktaya getirdi

CHP İstanbul Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Yunus Emre, TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grup önerisinin görüşmelerinde yaptığı konuşmada, iktidarın yanlış politikaları sonucu Türkiye’nin AB Üyeliğinden uzaklaştığını belirtti.

TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, “Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne çekilerek görüşülmesine ilişkin grup önerisi reddedildi.

Konuşmasında bu hafta sonu Romanya'nın başkenti Bükreş'te yapılan Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi Toplantısı'na da değinen Yunus Emre şunları söyledi:

Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik hedefi sadece bugün için değil öteden beri, Avrupa Birliği'nin ortaya çıktığı günlerden beri gündemimizde olan bir konu ancak son yıllarda maalesef Türkiye bu hedefinden son derece uzaklaştı. Avrupa Birliği metinlerinde de Türkiye bir aday üye olarak değil, komşuluk ilişkileri yürütülecek bir ülke olarak tanımlanmaya başlandı. Peki, bu acıklı duruma, Türkiye'nin demokrasi, hukuk devleti anlayışından uzaklaştığı, ekonomik gelişme imkanlarından uzaklaştığı bu acıklı duruma nasıl geldik? Bu noktada şunu hatırlatmak istiyorum: Tabii ki Avrupa'da vizyonsuz birtakım politikacıların bu duruma gelinmesinde ciddi bir payı var ama ne yazık ki Türkiye'de iktidarda bulunanların yanlış politikaları, yanlış uygulamaları Türkiye'yi bu noktaya getirmiş bulunuyor."