Sağlık

Genç kalmanın en ucuz yolu

Antioksidan içeren besinler, en güçlü yaşlanma geciktiriciler

02 Eylül 2013 17:26
Genç kalmak, yaşlanmayı geciktirmek çoğunlukla kadınların ama günümüzde herkesin ilgisini çekiyor. Bazı insanlarsa genç kalabilmek için pahalı ve zahmetli pek çok cerrahi müdahaleye katlanıyor. Uzman Diyetisyen Serkan Tutar ise, doğru beslenildiğinde buna gerek olmadığını söylüyor.
Diyette doğru besinlere yer vermek, hem genç bir tene sahip olmanızı hem de fiziksel yapınızdaki yaşlanma belirtilerini minimuma indirmeyi sağlayabilir. Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, antioksidandan zengin besinlerin tam da bu işe yaradığını söylüyor. Antioksidan içeren besinlerin en güçlü yaşlanma geciktiriciler olduğunu vurgu yapıyor. “Antioksidan, sebze ve meyvede bol miktarda bulunur. Saatlerin sizin için tersine ilerlemesini sağlamak elinizde, unutmayın; en ucuz genç kalma yolu besinlerdir” diyen Tutar, yaşlanmayı geciktiren ve sağlık veren antioksidan zengini besinler hakkında şunları söylüyor:
 
Elma: ‘Her gün bir elma sizi doktordan uzak tutar’ cümlesi doğrudur. Elmanın içerdiği pektin kolesterolü azaltır. İçerdiği antioksidanlar sayesinde serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlar ve yaşlanmayı geciktirir.
 
Taneli meyveler: İçerdikleri C vitamini sayesinde kollojen yapımına yardımcı olurlar. Venlerin genişlemesini önlerler, bu sayede yaşlanmayı geciktirirler.
 
Çikolata: Bazılarımızın vazgeçemediği çikolata da cildi gençleştirir. Ama dikkat edin ve kesinlikle fazla tüketmeyin. Bizim önerimiz haftada bir defayı geçmemesi. Yoksa hem güzel bir cilde hem de kocaman bir vücuda sahip olabilirsiniz.
 
Brokoli: Kolesterol seviyesini düşürmesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle genel sağlığınıza olumlu etkileri vardır. İçerdiği bazı öğelerle kanserden koruyucu etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
 
Kırmızı Şarap: Sadece sosyal hayatı canlandırmaya yaramaz. Kalp hastalıklarından ve kanserden korur. Fakat alınan miktara dikkat edin. Hiç bir şey sınırsız değildir.
 
Koyu yeşil yapraklılar: C vitamini, karotenoidler ve anti-kanser maddelerinden zengindirler. Lutein, zeaksantin gibi karotenoidleri içerirler. Bunlar, katarakt ve makuler ödemden korur.
 
Domates: Likopen kaynağıdır. Likopen güçlü bir antioksidandır ve kanserden koruyucu etkisi vardır. Pişmiş domateste 5 kat daha fazladır. Kalp hastalıkları, akciğer, ağız, kolon, rektum ve prostat kanserlerine karşı koruyucudur. Göz sağlığı için önemlidir. Sigara içenlerin, likopeni normal insanlardan 3 kat daha fazla almaları gerekir.
 
Sarımsak: Antioksidan, antiviral, antiseptik ve antibakteriyeldir. Bağırsak, solunum ve deri enfeksiyonlarından korur. Sağlıklı bir kalp ve dolaşım için önemlidir, kan basıncını ve kolesterolü azaltır.
 
Soya: İsoflavonlardan zengindir. Yaşa bağlı hormon dengesizliğinin önlenmesinde önemlidir. Hormona bağlı kanserlerin görülme risklerini azaltır. Soya fasulyesi tek başına çok lezzetli değildir fakat tofu, tempeh gibi soya ürünleri kullanılabilir. Haftada en az iki kere tüketmeyi hedefleyin.
 
Yağlı tohumlar: E vitamini, selenyum, çinko ve esansiyel yağ asitlerinden zengindirler. Günde 30 gram tüketmeniz sağlığınız için olumludur. Selenyum, bağışıklığı arttırmakla ve sağlıklı bir ten dokusu sağlamakla görevlidir. Selenyum, tiroidin çalışması için elzem olan antioksidandır. Ceviz, iyi bir omega 3 kaynağıdır ve kolesterolü düşürür.
 
Probiyotik Yoğurtlar: Probiyotik içeren yoğurtlar, bağırsak sağlığını korumakta önemlidirler. Bağışıklığı arttırırlar ve egzama gibi alerjik durumlardan korurlar.