Yaşam

Gelin gittiği Paris'ten patron olarak döndü

İşletmeci Ferda Üster, gelin olarak gittiği Paris’te evde oturmaktan sıkılınca tekstil işine girdi. Üster’in yarattığı kadın giyim markası Jessica Dafer, 300 noktada sat

21 Eylül 2008 03:00
İstanbul'da işletme eğitimi alarak uzun yıllar tekstil sektöründe çalışan ve 1987 yılında herşeyi bırakıp, aşık olduğu adamın peşinden Paris’e giden Ferda Üster, bir yıl boyunca evde oturup Fransızca öğrendi.

Üster, evde oturmaktan sıkılınca, en iyi bildiği iş olan tekstil sektörüne girmeye karar verdi. Türkiye’de çeşitli kuruluşlara ürettirdiği kadın giysilerini, aralarında Galeri Lafeyette ve Printemps’ın da bulunduğu tanınan Fransız mağazalarına satan Ferda Üster, bu işi 2000 yılına kadar sürdürdü.

Tekstil sektörü üzerindeki Çin ve Uzakdoğu baskısının iyice arttığı 2000 yılında bir karar vermek zorunda kaldığını söyleyen Jessica Dafer Başkanı Ferda Üster, “Ya dünya markaları için ucuza fason üretim yaptırmaya devam edecektim, ya da kendi markamı yaratacaktım. Birincisi bana çok mantıklı gelmedi. Çünkü dünya üzerinde sizden daha ucuza ürün yapacak birilerini bulmak her zaman mümkün. Bunun üzerine ben de kendi markamı yaratmaya karar verdim. Bir aile dostumuzun da yardımıyla söyleyişi son derece kolay olan Jessica Dafer markasını yarattık” dedi.

Kadın giyimi konusunda hizmet veren Jessica Dafer’in kısa sürede beğenildiğini belirten Üster, “Yıllık 15-20 bin adetle başladığımız üretimimiz bugün 300-400 bin adete kadar ulaştı. Ürünlerimizi Türkiye’nin yanısıra Romanya ve Uzakdoğu’da da yaptırıyoruz. Uluslararası kuruluşlar gibi çalışıyoruz. Haftada dört yeni koleksiyon indiriyoruz” diye konuştu.

Ürünlerinin Türkiye’nin dışında İtalya, Fransa, İspanya, Belçika ve Rusya’da 300 noktada satıldığını ifade eden Ferda Üster, “Tamamen Jessica Dafer ürünlerinin satıldığı ilk mağazamızı da geçen yıl Paris’te açtık. Kendimize ait mağazalarımızın sayısını artırmayı hedefliyoruz; ancak bu birazda ürün gamımızın gelişmesine bağlı. Çünkü tüketiciler bir mağazaya geldiğinde A’dan Z’ye herşeyi alıp gitmek istiyor. Biz şuanda çalışan kadınların günün her saatinde giyebileceği kazak, tunik ve elbise üretiyoruz. 250 değişik modelimiz var; ncak önümüzdeki dönemde çanta, aksesuvar ve parfüm de üreterek ürün gamımızı daha da zenginleştirmek istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Beş yılda altı mağaza açacak

Açıklamasında belirttiği hedefleri gerçekleştirdikten sonra mağaza açmanın daha kolay olacağını dile getiren Üster, “Biz rakiplerin aksine ilk önce Avrupada tanındık. Daha sonra da Türkiye piyasasına girdik. Türkiye’deki ilk mağazamızı önümüzdeki yıl İstanbul’da açmayı hedefliyoruz. Beş yıl içerisinde yurt içinde toplam altı mağazaya ulaşmayı planlıyoruz. Türkiye’nin yanısıra yurtdışında da büyüme planlarımız var” diye konuştu.

Yurtdışında ilk etapta Rusya, Hollanda ve Finlandiya’da mağaza açmak istediklerini belirten Ferda Üster, sözlerine şöyle devam etti:
“Yurtdışında büyümemizin boyutu birazda yaşanılan global krize bağlı; çünkü şuanda özellikle Avrupa’da büyük bir durgunluk yaşanıyor. İnsanlar neredeyse hiç birşey tüketmiyor. Böyle bir ortamda mağaza açmak pek sağlıklı gelmiyor bize. O nedenle bir süre bekleme yoluna gidebiliriz.”

Türkler süslü Fransızlar sade

Jessica Dafer markasını Fransa’da yaratan, bu nedenle ilk olarak Fransız kadınlarını giydiren daha sonra da Türkiye’ye gelen Ferda Üster, ülkelere göre koleksiyon hazırladığını söyledi.

Fransız kadınlarının daha sade modellerden hoşlandığını, renk konusunda tutucu olduklarını belirten Ferda Üster şöyle devam etti: “Genelde sarışın oldukları için onları kırmızı ya da sarı renk kazak giyerken pek göremezsiniz. Genelde gri, bej ve lila rengi tercih ederler. Türkiye’deyse tam tersi, siyah, kırmızı, sarı hatta mor rengi çok rahat satar.”

Ferda Üster, Jessica Dafer markası altında 138 farklı modelde kazaklarının, 100 değişik modelde hazırlanmış elbiselerinin bulunduğunu anlattı.