İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Türkiye’nin 3 büyük kentinden biri olan İzmir’de çok sayıda çevre sorunu yaşandığını belirterek, “Enerji santrallerinin yarattığı kirlilik, kentin her tarafında açılan taş ocakları, maden arama faaliyetleri, akarsulardaki kirlenme, balık çiftliklerinin faaliyetleri ve radyoaktif kirlilik bu çevre sorunlarının başında gelmektedir” dedi.
Türeli, İzmir’deki çevre sorunlarının araştırılması ve bu sorunlara çözüm üretilmesini sağlamak amacıyla TBMM Başkanlığı’na bir araştırma önergesi sundu.
Taş ocakları
Taş ocaklarında, bulundukları bölgede tarımı, hayvancılığı ve insan sağlığını tehdit edebilecek çalışmalar yapıldığını kaydeden Türeli, “Taş ocakları nedeniyle amonyum ve sülfit gibi toksit maddeler yeraltı sularını ve temiz tarım topraklarını kirletmektedir. Yaşam alanlarına yakın yerlerde açılmak istenilen taş ocaklarına tepki gösteren vatandaşlar, bu durumu çeşitli eylemlerle protesto etmektedirler” diye konuştu.
Siyanürle altın arama
İzmir ili sınırları içerisinde gerçekleştirilen siyanürle altın arama faaliyetlerinin de kamuoyunda tartışma konusu olduğuna işaret eden Türeli, Bergama Ovacık, Ödemiş Gölcük Yaylası ve Birgi ile kent merkezine sadece 20 kilometre uzaklıkta bulunan Efem Çukurundaki maden arama girişimlerinin toplumsal tepkinin doğmasına neden olduğu ifade etti.
Balık çiftlikleri
Türkiye’nin en önemli turizm bölgelerinden Çeşme ve Karaburun’da doğa harikası koyların balık çiftlikleri nedeniyle hızla kirlendiğini belirten Türeli, şunları kaydetti:
“Bölgede sayıları giderek artan balık çiftliklerinden denize karışan biyolojik atık özelliği taşıyan maddeler, köpükler ve diğer pislikler ekolojik dengenin her geçen gün biraz daha bozulmasına neden olmaktadır. Çiftliklerde balık yemi olarak kullanılan maddelerin çürümeye başlamasıyla denizdeki oksijeni tüketip metan, karbondioksit ve hidrojensülfür gazlarının oluşmasına neden olduğu, denizlerdeki canlı türlerini hızla yok ettiği bilinmektedir.”
İzmir’in Çernobil’i
“İzmir’in Çernobil’i” olarak bilinen, Gaziemir’deki eski kurşun fabrikası alanında radyoaktif kirliliğin temizlenmesi için hiçbir adım atılmadığını vurgulayan Türeli, “Fabrikanın faaliyet gösterdiği alanda bulunan radyoaktif atıkların üzeri toprakla örtülmüştür” diyen Türeli, “Ancak alanda inceleme yapan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) yetkilileri, bu işlemin işe yaramadığına dair bir rapor düzenlemiştir. Sonuç olarak, atıkların içerisinde bulunan radyoaktivite halen bulaşmaya devam etmektedir. Bu nedenle bölgenin hızla temizlenmesi gerekmektedir” dedi.