Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, kentte yaşayan yüz binlerce savaş mağduru Suriyeli sığınmacının topluma entegre olması için bir dizi projeyi hayata geçirirken, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Bir Gaziantepli için ne hizmet sağlıyorsak Suriyeliler için de aynını yapıyoruz. Gaziantep modeli dediğimiz entegrasyon, sosyal uyum ve birlikte yaşamı ortaya çıkarmaya çalışıyoruz” dedi.
"Çok boyutlu çalışma"
Milliyet gazetesinden Dağhan Kozanoğlu’nun haberine göre, Suriyelilerin geldikleri ilk zamanda “nasıl olsa döneriz” diye kendilerini topluma kapattıklarını belirten Şahin, şunları söyledi: “Ülkelerindeki durum çözülemeyince, dönme hızlı olmayınca şehre entegre olmaya çalıştılar. Dil öğrenmeyi daha önce çok talep etmiyorlardı. Türkçe öğrenmeye çalıştılar ve biz de bunu görüp Türkçe kursumuzu açtık. Ustasından mühendisine hepsi, sistemin içine, çalışma hayatının içine girmeye başladı. Milli eğitim bünyesinde çocukları birlikte okutuyoruz mesela. Onlara birbirlerini tanıma, anlama fırsatı veriliyor. Bir duygu yönetimi oluşturuluyor. Çünkü bu çift taraflı yönetilmesi gereken bir konu. Mültecinin bilmediği tanımadığı bir ortamda nasıl yaşayacağıyla ilgili endişeleri var. Diğer yandan da kendi halkımızın ‘ne zaman dönecekler, dönmezlerse ne olacak’ dediği başka bir durum var. Bu ikisini birlikte yönetebilmek için de çok özel çalışmalar gerekiyor. Aksi takdirde farklı söylemler, nefret söylemlerine dönüşebiliyor. Açtığımız bir toplum merkezi var bu merkezinde gelenlere neye ihtiyacı olduğunun, ne öğrenmesi, ne yapması, ne yapmaması gerektiğinin bilgisi veriliyor. Yani çok boyutlu bir çalışma içerisindeyiz.”
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları’nda 15 bin kişiye kurs verdiklerini söyleyen Şahin, “Meslek kurslarını açtığımızda bu meslek kurslarından mülteci kadınların da istifade etmesini sağladık. Kadın sığınma evimiz de zaten çalışıyordu, mülteci kadınların da ihtiyaçları varsa gelip buradan destek almalarını sağladık. Dolayısıyla bu aslında yaptığımız Gaziantep modeli dediğimiz şey, entegrasyon, sosyal uyum, birlikte yaşam. Birlikte yaşamın bir modelini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
"Çocuk işçiliğine geçit vermeyiz"
Şahin, Suriyeli göçmenlerin yanı sıra gündemlerindeki en önemli konunun uyuşturucu ve çocuk işçiliği olduğunu belirterek, “Yeşilay ile birlikte mahalle bazlı bir çalışma yapacağız. Çocuk işçiliğinde ise ciddi bir denetim gerekiyor. Biz Türkiye ortalamasından iki kat fazla çocuğu okul hayatına kazandırdık. Fakat hala 40 bin çocuk eğitim hayatının dışında. Bu çocukların okul hayatına kazandırılması, temel eğitimin içine devamını sağlamak gerekiyor. Bunun takibini de kesinlikle yapacağız” dedi.
Kuveyt desteği
“Sosyal politikalar en önemli gücümüz” diyen Şahin, “Dezavantajlı gruplar üzerinde çok yoğun çalışıyoruz. Bir engelli rehabilitasyon merkezi açacağız. Kuveyt’ten aldığımız fonlarla. Suriyelilerden gazilerimize kadar rehabilite olması gereken gruplar için böyle bir merkez ihtiyacı vardı. Şu an Türkiye’nin en güçlü rehabilitasyon merkezinin ihalesini yaptık, inşaatına başladık. Bir yıl sonra merkez açılmış olacak. Yani herkes için güçlü sosyal politikalar üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Keskin hatlar kayboldu"
Şahin, iki kültür arasındaki farklıların zenginlik olduğunu belirterek, “Örneğin Halep mutfağı başlı başına bir mutfak. Her ne kadar komşu da olsak oradaki çeşitlilik bizimkine göre daha farklı. Mesela bizde sıcak yemekler daha çeşitliyken orada soğuk yemek çeşitleri daha fazla. Birbirimizin mutfağını öğrenip bunun üzerinden ekonomik bir pasta açabiliriz. Bu çeşitlilik onlara beraberinde yeni fırsatlar da doğuruyor. Suriyeli kadınlar eskisine göre bu projelere daha çok katılım sağlıyorlar. Onlar da şehri tanımaya başladılar. Mesela eskiden caddede gittiğiniz zaman kıyafetinden, örtünme şeklinden kimin Suriyeli kimin Gaziantepli olduğunu çok net görüyordunuz. Şu anda onlar da şehre adapte oluyor ve o keskin hatları göremiyorsunuz” diye konuştu.