Kültür-Sanat

Fransız savaşçı Asteriks 50 yaşında

Hikayesi 29 Ekim 1959’da başlayan Fransız direnişçi Asteriks’in gülmekten kırıp geçiren mücadelesi 100’den fazla dile çevrildi.

25 Ekim 2009 03:00
Hikayesi 29 Ekim 1959’da başlayan Fransız direnişçi Asteriks’in gülmekten kırıp geçiren mücadelesi 100’den fazla dile çevrildi.

Dünyanın en sevimli savaş kahramanı. Savaş gibi sevimsiz bir şeyi bu kadar eğlenceli hale getiriyor ve ona kızamıyorsunuz. Bir özgürlük savaşçısı o çünkü. Ülkesi Galya’yı Romalılara karşı savunuyor. Sakin bir hayat sürüyor ve aslında tek istediği biraz huzur. Ama rahat vermiyorlar. Roma lejyonları habire geliyor ve kaşınıyorlar.

Kimilerine göre Fransa’nın askeri tarihinde ondan daha başarılı bir isim yok. Düşünürseniz haksız da değil bunu söyleyenler. Mesela Napolyon’un adı bile eskisi kadar anılmazken, herkes onun adını daha çocukken öğreniyor. Amerikan kültürünün dünyayı ele geçirdiği bir çağda Asteriks, işte bu yüzden Fransızların medarı iftiharı. Mandarin’den Arapçaya 100’den fazla dile çevrilmiş, 325 milyon adetlik satışıyla dünyanın en tanınmış karakterlerinden biri.

Hikaye 29 Ekim 1959 yılında başlıyor. Pilote dergisi, Rene Goscinny ve hikayesini çizgilere döken Albert Uderzo’nun yaptığı işi beğeniyor ve çizgi maceralarını düzenli olarak yayımlamaya başlıyor. Aslında Goscinny’nin hikayesini okuyan Uderzo’nun zihninde ilk canlanan görüntü, güçlü kuvvetli bir Gal askeri. Ancak Goscinny buna itiraz ediyor ve zekanın kaba kuvvete üstünlüğünü sembolize eden bir tercihle Asteriks’in ufak tefek ama kafasını kullanan biri olacağını söylüyor. Düşmanlarını böyle yenecek yani. Onları döverek değil.

Sihirli şurup ve temiz yürek

Uderzo kabul ediyor ama bir noktada kaba kuvvete de ihtiyaç duyulacağı kesin. Ve Goscinny’yi Asteriks’i tamamlayan ve her daim yanında olacak, Türkçede Hopdediks olarak tanıdığımız Obeliks ile tamamlıyor. Öyle şirin yapıyor ki onu, dayak attığı için kızamıyorsunuz. Yani Asteriks Goscinny’nin, Obeliks Uderzo’nun kahramanı.

Asteriks’in gücü hikayesinin basitliğinde ve evrenselliğinde. Tüm Fransa ve Avrupa işgal altındadır. Roma İmparatorluğu ortalığı inim inim inletmektedir. Ele geçiremedikleri tek bir köy vardır: Asteriks’in köyü. Cesur Galyalılar temiz yürekleri ve sihirli şurupları sayesinde Roma lejyonlarına başarıyla karşı koyarlar. Bunu yaparken herkesi gülmekten kırıp geçirerek.

Obeliks’i de unutmamak lazım. Şişman, iyi kalpli dev bir nevi Galli Recep İvedik olarak kaba kuvveti sempatiye dönüştürüyor. Belki de Asteriks’in kendisinden bile daha fazla tanınan bir isim. Çoğumuzun Asteriks deyince aklına gelen şey aslında Obeliks’in sureti.

Yaratıcısı Rene Goscinny 1977’de öldüğünde Fransa’da yas ilan edilmesi boşuna değil. Bunda elbette çizgi romanın İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız direnişiyle özdeşleştirilmesi yatıyor. Romalılar Almanlarla, Galliler de Fransızlarla özdeşleşiyor. Nitekim; bütün kötülüklerin anası olan Roma politikacıları, generaller ve tabii imparatorla Alman ordusu arasında çok benzerlik var.
 
Dünyanın en fazla tanınmış çizgi karakterlerinden biri olan Asteriks’in, bugünün dünyasında da anlamını koruduğu ortada. Her şeyin küreselleşme altında açıklanmaya çalışıldığı, kültürlerin tek tipleştiği bir ortamda Asteriks, hâlâ bir umut olduğunun kanıtı.

Asteriks değişti, Oburiks’te Gerard Depardieu’den şaşmadılar

Onlarca çizgi roman gibi Asteriks sinemaya da uyarlandı. Hem de defalarca. Beyazperdede Asteriks’i son olarak Christian Clavier (“Asteriks ve Oburiks Sezar’a Karşı”, “Asteriks&Oburiks: Görevimiz Kleopatra”) ve Clovis Cornillac (“Asteriks Olimpiyatlarda”) oynadı. Her iki oyuncunun karşısında Oburiks (eski Hopdediks) olarak dünyaca ünlü Fransız aktör Gerard Depardieu vardı. Serinin ilk filminde ise Sezar’ı efsanevi oyuncu Alain Delon canlandırmıştı. “Asteriks Olimpiyatlarda”, çekildiğinde Avrupa sinemasının en pahalı yapım unvanını ele geçirdi.