T24 Dış Haberler
Foreign Policy köşe yazarı Steven A. Cook, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "bir sonraki seçimlerde aday olamayacak kadar hasta olabileceğini" yazdı.
FP'de yayımlanan "Erdoğan, Türkiye'ye liderlik etmeye devam etmek için çok hasta olabilir" başlıklı yazıda, geçen aylarda çekilen görüntülerin Erdoğan'ın sağlık durumu ile ilgili soru işaretleri oluşturduğu ifade edildi.
Cook, "Bir klipte Cumhurbaşkanı'nın merdivenleri inerken eşi ve yardımcısının yardımına ihtiyaç duyduğu görülüyor. Bir başkasında Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesi Anıtkabir'de yürümekte zorlandığı ve ayaklarını sürdüğü görülüyor. Ve geçen Temmuz ayından dikkat çeken bir videoda, AKP üyelerinin bayramını televizyondan yapılan yayında kutladığı sırada gözlerinin kapandığı ve kelimeleri yuvarlamaya başladığı görülüyor" yazdı.
ABD'li köşe yazarı, Erdoğan'ın unutkanlığının arttığı, nefes almakta zorlandığı, kafa karışıklığı yaşadığı, kusma problemleri yaşadığı ve kendisine implante edilebilen kardiyoverter defibrilatör takıldığıyla ilgili haberler de olduğunu ifade etti. Cook, bu haberlere göre Erdoğan'ın çevresindeki doktor sayısının arttığını, basınla temasının azaltıldığını ve kamuya açık etkinliklerde "kendisine ağrı kesici pompalandığını" aktardı.
Cook, bunların sadece söylenti olma ihtimalinin de bulunduğunu, Erdoğan'ın bazı söyleşilerinde de sağlıklı durduğunu ifade etti.
Cook, Anayasa'ya göre Erdoğan'ın ölmesi durumunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın göreve geleceğini ve 45 gün içinde seçim yapılacağını ifade etti. Birçok Türkiye analistinin Erdoğan sonrası dönemde AKP'nin bölünebileceğini öngördüğünü ifade eden Cook, seçimleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Başkanı Mansur Yavaş veya İyi Parti lideri Meral Akşener'in kazanabileceğini ifade etti.
FP yazarı senaryoları şöyle değerlendirdi:
"İmamoğlu, Yavaş veya Akşener'in Türkiye'nin cumhurbaşkanı olduğu durumda meydana gelebileceklerle ilgili mantıklı senaryolar var, ancak beklenti onların zaferinin Erdoğan sonrası dönemde normal politikaya dönüşü sağlaması. Bu mümkün, ama şüpheci olmak için gerekçeler de var. Öncelikle, Erdoğan'ın AKP aracılığıyla Türkiye'nin siyasi kurumlarının içini boşalttığı veya istediği gibi büktüğü artık açıkça biliniyor olmalı. Bu açıdan bakınca 45 günde yapılacak bir seçimin özgür ve adil olmasını beklemek zor. İkincisi ve daha önemlisi, Erdoğan'ın 20 yıllık uzun iktidarında AKP içindekiler zenginleşti ve güçlendi. Bu çoğunlukla şüpheli hamlelerle sağlandı. Yetkililerin, iş insanlarının, medya yüzlerinin ve diğerlerinin daha demokrat siyaset için kendini riske atma ihtimali yüksek görünmüyor.
Bu şartlarda Erdoğan sonrası Türkiye'nin tekrar bir otokrat tarafından yönetilme ihtimalini düşünmek anlamlı olabilir, belki de olağanüstü hal şartlarında bu yapılır. Türkiye'de Erdoğan dışındaki güçlü figürler arasında Milli İstihbarat Direktörü Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bulunuyor. Üçü arasında liderliği alma ihtimali en yüksek olan Akar gibi duruyor. Fidan Türkler tarafından tanınsa da daha çok MİT'in kapalı kapıları ardında çalışıyor. Soylu ise Türk mafya lideri Sedat Peker'in YouTube videolarıyla yozlaşmış ve organize suçla yatakta olduğunu açıklamasının ardından hasarlı mal"